Ey Zalimler; “Riskli Düşünceler”den Yokolana Kadar Kurtulamayacaksınız!

Belçika’da tutuklu Erdal Gökoğlu’nun tahliye mahkemesi 18 Kasım’da yapılacak. Öğrenildiğine göre, Andenne Hapishanesi idaresi, Erdal Gökoğlu’nun tahliyesine karşı çıkan bir rapor hazırlamış. 

Hapishane idaresinin tahliyeye karşı çıkma nedeni, Gökoğlu’nun “hala riskli düşünceler taşıyor olması”.

17 Kasım’da Halkın Tutsak Avukatları’nın duruşması var. Kimse açıkça ifade etmese de onlara 159 yıl hapis cezası verilmesinin, tahliye taleplerinin reddedilmesinin gerekçesi de aynı: Taşıdıkları düşüncelerin düzen için riskli olması. 

Halk için umut olan, düzen için risktir! 

İşin özü budur. Bugün burjuvazinin (başka bir deyişle emperyalizmin ve işbirlikçilerinin) korktuğu ve korkacağı tek bir düşünce var: Devrimci düşünce. 

Bunu, sosyalizm diye de ifade edebilirsiniz, Marksizm-Leninizm diye de.

Emperyalizm ne El Kaide’den korkar ne İŞİD’den… Emperyalizm isterse milyonları alanlara çıkarsınlar, ne sivil toplumculardan korkar, ne küreselleşme karşıtları’ndan.

Çünkü, sistemi yıkma-değiştirme iddiası ve yeteneği olan sadece devrimcilerdir.  

İşte bu nedenle, devrimci düşünce, emperyalistler için en “riskli” düşüncedir. 

Belçika Andenne Hapishane idaresi, açık ki, saf bir emperyalist kafaya sahip. 

Uymak zorunda oldukları yasalar olmasa, göstermelik de olsa uygulamak zorunda oldukları bir “demokrasi” olmasa, emin olun ki tüm emperyalistler, o “riskli düşünceleri” taşıyan kim varsa, hepsini bir daha çıkmamacasına hapishanelere doldururlar. 

Bir adım ötesi, Hitler yönetiminde olduğu gibi, eğer yapabileceklerine inansalar, o “riskli düşünceleri” taşıyanlar için toplama kampları, gaz odaları yapacaklarına da hiç kuşku yoktur.

Ama yine esas olarak dünya halklarının gücünden, öfkesinden korktukları için bunu yapamıyor ve düzenlerini emperyalist demokrasiyle, faşizm altında demokrasicilik oyunlarıyla sürdürmeye çalışıyorlar. 

İşte bu nedenle Erdal Gökoğlu gibi devrimcileri, hukuksuz, kanıtsız hapsetseler de, bir noktada bırakmak zorunda kalıyorlar. 

Erdal Gökoğlu gibi “riskli düşünceleri” taşımak için gereken bedeli ödemeyi göze alanlar, emperyalistlere tahliye için yalvarmıyorlar. O “riskli düşünceleri” savunduklarını inkar etmiyorlar. Artık öyle düşünmüyor görünmeye tenezzül etmiyorlar. “Pişmanız” asla demiyorlar. 

Ebru Timtik’in dediği gibi, “bir can için yalvarmam sana, mazlumlar darılır bana” diyor ve gerektiğinde onyıllarca hapis yatıyor, gerektiğinde canlarını veriyorlar. 

Belçika Andenne Hapishane idaresi, “Erdal Gökoğlu ve onun gibileri kesinlikle dışarı bırakmayın!” diyor. 

Çünkü, “bırakırsanız, onlar bizim ikiyüzyıldır süren emperyalist düzenimize karşı mücadele edecekler. Bırakırsanız, onlar, Erdallar, ezilen, sömürülen halkları emperyalizme karşı kışkırtacaklar” diyor.   

Sen zavallı hapishane müdürü!

Sen kendini ne sanıyorsun?

Sen, senin efendilerinin yüzyıllardır baş edemediği ve yok edemediği düşünceleri yok edebileceğini mi sanıyorsun!

Sen zavallı hapishane müdürü!

Üç beş sefil hücrenle, tüm emperyalistlerin ve faşist yönetimlerin ordularıyla, tankları toplarıyla yokedemedikleri devrimci düşünceyi yok edebileceğini mi sanıyorsun?

Zavallı!

18 Kasım’da mahkeme seni dinler mi dinlemez mi bilemeyiz; fakat biz sana gelecekten haber verelim: 

Senin ve efendilerinizin çok korktuğu o düşüncenin sizin için yarattığı RİSK, ancak, sizin düzeniniz yıkıldığında ortadan kalkmış olacak. 

O zaman sizin için bir RİSK kalmayacak, çünkü siz de kalmayacaksınız! 

 

Sosyal ağlarda paylaşın