ASLOLAN “MUTABAKAT” DEĞİL, DİRENME KARARLILIĞIDIR!

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, İstanbul Valiliği’nin Taksim yasağı ve Maltepe dayatması karşısında boyun eğerek Maltepe kararını almalarını açıklarken, şöyle dedi: “1 Mayıs İstanbul bileşenleri olarak Maltepe’de yapılması konusunda geniş bir mutabakat sağlanmıştır”.

Teslimiyette “en geniş” mutabakatı sağlamış olmak marifet değil. 

Marifet, direnmekte mutabakattır.  

Direnmekte, yasaklara, statülere, dayatmalara boyun eğmemekte mutabakat sağlayabiliyor musunuz? Siz onu söyleyin. 

Hayır. 

Direnmek, Taksim’e çıkma kavgasını sürdürmek, bunun için bedelleri göze almak sözkonusu olduğunda mutabakat sağlayamıyorsanız, “mutabakat” sözünün bile bir anlamı kalmaz. 

“En geniş birlik”; tek başına bir anlam ifade etmez. 

“En geniş birlik”; tek başına bir amaç değildir. 

Asıl önemli olan, “ne için birlik” olunduğudur. 

KESK Başkanı, boyun eğdiklerini gizlemek için “geniş mutabakatı sağlamış” olmaya sığınıyor. 

En geniş mutabakatı sağlamış olmak, uzlaşmanın ve teslimiyetin gerekçesi olamaz. 

AKP Faşizminin saldırdığı bir dönemde, her alanda mücadeleyi yükseltmenin geçeceği duraklardan biri Taksim’dir. 1 Mayıs Alanı’dır. 

Eğer bu kavgada yoksanız, öteki tüm sözleriniz havada kalır.

KESK Eş Genel Başkanı Bozgeyik şöyle diyor:

““Emeğin sömürülmediği, herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin ve gelirinin olduğu, ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, … Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KHK’lilerin işine geri döndüğü, düşünmenin, düşünceyi ifade etmenin cezalandırılmadığı, emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek için 1 Mayıs’ta ortaya çıkacak enerjiyi de arkamıza alarak bundan sonra da mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”

Bunu nasıl yapacaksınız?

Yasaklara Boyun Eğerek Yasaklara Karşı Mücadele Edilemez!

KHK’lara karşı direnmeyen, Yüksel gibi bir direnişi ortada bırakan, Taksim 1 Mayıs Alanı direnişinde yer almayan bir gücün, KESK’in bütün bunları yapabilmesi mümkün mü?

Direniş tavrı ve politikası bir bütündür. 

Maltepe kararını alanlardan biri olan Türk Dişhekimleri Birliği Genel Sekreteri K. Tümay İmre de, 1 Mayıs’ta İstanbul Maltepe’de olacaklarını belirtirken, 

“YASAKLARIN KALKTIĞI BİR ÜLKE İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ” diyor. 

Bugünün en temel, en güncel yasağına boyun eğerek, yasaklara karşı nasıl mücadele edilecek?

Direnmeyenlerin Kazanma Şansı Yoktur!

İşte bütün bu nedenlerden dolayı, 

bugün işçilerin çıkarına olan, 

kamu emekçilerinin çıkarına olan, 

AKP faşizmine karşı tutarlı mücadelenin gereği olan, 

“Taksim 1 Mayıs Alanıdır” demek ve pratikte onun gereğini yerine getirmektir. 

Bunu yapamayanların, Taksim’i, 1 Mayıs Alanı’nı ne bugün ne de gelecekte kazanma şansları yoktur. 

Bunu yapmayanların, tüm bu saldırıları geri püskürtmeleri, KHK’lılar için zafer kazanmalardı, yoksullaştırmaya dur diyebilmeleri, faşizmin ve emperyalizmin karşısında bir güç oluşturabilmeleri mümkün değildir. 

Onların “geniş” mutabakatı, onların birliği, düzeni güçlendiriyor. 

Türkiye halklarının, emekçilerinin ihtiyacı, direnmekte geniş mutabakattır.  

Sosyal ağlarda paylaşın