Murat Karayılan’dan İsrail gazetesine: Marksist-Leninizm bir modaydı, ABD’ye asla düşman olmadık

Murat Karayılan İsrail JP (Jerusalem Post)’a  verdiği röportajdan bazı kesitleri yayınlıyoruz.   

PKK yöneticisi Murat Karayılan, İsrail gazetesi Jerusalem Post’a (JP) bir söyleşi verdi. Karayılan söyleşide ABD’yle iyi ilişkiler kurmak istediklerini söylerken, ABD’nin kendilerine karşı mevcut tutumunun, genelde Türkiye tarafından verilen bilgilerden kaynaklandığını söyledi.

“Kürt sorununun çözümün tek yolu ABD’nin bizimle iletişime geçmesi”

“ABD bölgedeki aşiret liderleri tarafından PKK’yi terörist ilan etmeye teşvik edildi”,

 “Şimdiye kadar Amerika bizimle karşı karşıya gelmedi. ABD bizi, Türk devleti gibi bize karşı olan üçüncü şahıslardan öğreniyor. Amerika’nın hakkımızda yanıltıcı ve sahtekar bilgilerle beslendiğini düşünüyorum. Amerika’nın bizimle iletişime geçmesi, Kürtlere karşı net bir politika ortaya koyması ve Kürt sorununun çözümüne katkıda bulunması tek çözümdür

“Marksizm modaydı… ABD’ye asla düşman olmadık”

“PKK’nin kurulduğu dönem birleşik bir Marksist-Leninist Kürdistan kurma amacı güttüğü” ile ilgili sorulan soruya  verdiği cevap :  “[O dönem] Marksist-Leninizm bir modaydı ve biz de bu fikirlerden etkilendik.”

 “Biz Sovyet ideolojisini eleştirdik. Bu yüzden Sovyetler Birliği çöktüğünde olumsuz etkilenmedik, çünkü onlardan her zaman uzak durduk… ABD’ye asla düşman olmadık. Öcalan tutukluyken birçok fikrimizi revize etti. Demokrasiyi, çevreciliği ve kadın haklarını vurguladı”

“Kürtleri ABD’yle iyi ilişki kurmaya teşvik ediyoruz”

“Siyasi bir çözüme her zaman hazırız”,

“Rojava Kürtlerini ve Rojhelat Kürtlerini ABD ile ilişki kurmaya teşvik ediyoruz. Öcalan bir defasında ‘Sovyetler Birliği demokrasiye sahip olmadığı için çöktü ama Amerika demokrasi yüzünden kaldı’ demişti. ABD ile ilişkilere karşı değiliz. Aksine, Kürdistan’ın her yerinden Kürtlerin ABD ile büyük ilişkilerini tamamen destekliyoruz”

“demokrasi, özgürlük ve insan haklarına verdiğimiz desteğe rağmen ABD ve Batı ülkeleri hala Türk devletini ve bize karşı askeri kampanyasını destekliyor”  

ABD’nin politikasını gözden geçireceğini ve Kürt halkına karşı daha olumlu olacağını umuyoruz. ABD’yi bizi terörist listesinden çıkarmaya çağırıyoruz. PKK, IŞİD’in bölgede genişlemesini durdurmada büyük rol oynadı ve ABD’nin hareketimize yönelik görüşlerini değiştireceğini umuyoruz. Böyle bir diplomatik yaklaşım ABD’ye ve bölgedeki müttefiklerine fayda sağlayacaktır.

“ABD buna ağırlık verirse bunu yapabilir”

Kendisine ABD’nin Türkiye ve PKK arasında arabuluculuk yapması ve bu koşullarda PKK’nin silahsızlanmasını talep etmesi durumunda nasıl tepki vereceklerinin sorulması üzerine Karayılan,

“Evet, Amerika buna ağırlık verirse bunu yapabilir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, 1919’da kurucular tarafından Kürt federalizmi onaylandı. Kürtlere özerk bir bölge sözü verildi, ancak 1923’te Kürdistan dört ülkeye bölündü. ABD ve Avrupalılar, tıpkı İrlanda’daki sorunların çözülmesine yardımcı oldukları gibi bir barış anlaşmasına aracılık etmeye yardımcı olabilirler.”

Tek bir satırında ilericilik, bırakalım devrimciliğitek bir satırında demokratlık yok bu röportajın. Hangi kelimeyi alsanız elinize yapışır. Halktan yana tek bir kelime yok. Tartışılması gereken bu röportajın bazı noktaları hakkında bir kaç satır yazmayı görev biliyoruz:

Dün Marksizm’den etkilendiklerini İddia eden Murat  Karayılan’a bugün kimden etkileniyorsunuz diye sormanın pek anlamlı olacağını düşünmüyoruz. Yarın kimden etkilenecekleri belli çünkü. Güç kimdeyse oraya. Dün Sovyetler idi, sonra ABD. Sonra Avrupa, sonra Türkiye Faşizmi… Sonra tekrar ABD. İsrail gazetesine verdiği röportajla ABD’ye ilettiği mesajda görüleceği üzere içinde bulundukları durum etkilenmenin çok ötesinde. Kelimenin tam anlamıyla yalvarıyor Murat Karayılan.

Dünya halklarının baş düşmanı, emperyalist haydut ABD’ye gönderilen bu mesajlar bir örgütü, bir partiyi halk hareketi olmaktan çıkarır. Ne kürt halkının ne de başka bir halkın çıkarları ile ABD emperyalizminin çıkarları aynı değildir. ABD emperyalizminin çıkarına olan hiç bir şey hiç bir halkın çıkarına değildir.

ABD halkların katilidir. Tarihi boyunca yüzmilyonlarca halkın kanını dökmüştür. Dünyada yaşanan her türlü adaletsizliğin, haksız savaşların, katliamların, yoksulluğun, doğa katliamlarının faili, asıl suçlusudur. Ülkemizde AKP iktidarının döktüğü her damla kanın asıl sorumlusudur. ABD onayı olmadan ne AKP ne başka bir iktidar tek bir kurşun sıkamaz. Kürt halkına uygulanan her türlü zulüm ABD onayıyladır.  Ancak PKK yöneticisi Murat Karayılan bu gerçeği görmesine rağmen iflah olmaz faydacılığıyla, işbirlikçilik yapmak istiyor. ABD işbirlikçisi olmak için iş başvurusu yapar gibi ABD’ye rica mektubu yazarak yalvarıyor.

Suriye’deki işbirlikçilikleri ile belli ki ABD emperyalizminin gözüne yeterince giremediklerini düşünmüş Murat Karayılan. Daha fazla işbirliği yapmak isterken tarihi de çarpıtıyor. Sovyetleri karalayarak, Sovyetlerin yıkılmasından etkilenmediğini söylüyor. Ancak bunun gerçek olmadığını tarih yazmıştır bir kere çarpıtılamaz. Sovyetlerin yıkılmasıyla bayraklarını değiştirmek, tüzüklerinde defalarca değişikliğe gitmek, ABD’ye 1991’de başlayan işbirliği, uzlaşma mesajları… bunları yaşayan PKK etkilenmemişse etkilenseydi neler olurdu kim bilir. Murat Karayılan ABD ile daha fazla işbirliği yapmak isterken tarihi çarpıtıyor. Bunu İsrail gazetesi aracılığıyla yapıyor.

Sosyal ağlarda paylaşın