Katalan Halkına Siyasi Geleceğini Seçme Hakkı Tanınmıyor 

Katalan halkının talepleri karşısında İspanya Monarşi rejiminin Yüksek Mahkemesi bağımsızlıkçı liderlere yüksek hapis cezaları, polisi ise halka baskı ve gözaltı ile karşılık veriyor. Katalan halkının siyasi geleceğini seçme hakkı tanınmıyor. 

İspanya Yüksek Mahkemesi, eski Katalonya Özerk Bölgesi Başkan Yardımcısı Oriol Junqueras’a isyana teşvik ve kamu kaynaklarının kötüye kullanımı suçlamalarıyla 13 yıl ceza verdi. Bölgenin üç eski bakanına 12’şer yıl, toplam 9 kişiye hapis cezaları verildi. 

Siyasi yargılamanın sonuncunda 14 Ekim tarihinde verilen mahkeme kararının ardından bir çok eylem düzenlendi ülkede.

İlk gün Barselona havaalanı bloke edildi eylemciler tarafından. Ardından 16 Ekim günü Barselona’ya 100 kilometre uzaklıktaki 5 ayrı bölgeden “Özgürlük yürüyüşü” başlatıldı. 18 Ekim günü Katolanya bölgesindeki grev tüm hayatı durdurdu, aynı akşam diğer bölgelerden gelen binlerce yürüyüşçü ile Barselona’da yarım milyonluk devasa bir gösteri düzenlendi. Halkın adaletsizliğe olan öfkesi özel olarak batı medyasında çok yansıtılmadı. 

Halen devam eden protestolara İspanya polisi büyük bir saldırganlıkla cevap veriyor.

İspanya Komünist Partisi (m-l) yaptığı bir açıklamada mahkeme kararını şöyle değerlendirdi: “Cezalandırılan ve baskılanan demokratik bir hakkın; Birleşmiş Milletlerin sayısız belgesinde de bulunan halkların kendi kaderini tayin hakkıdır.

İspanya bir demokrasi değildir. Yapay bir parlamento mevcuttur, demokratik görünen bir dış cephenin ardında halkın çıkarlarına karşı yöneten oligarşik bir iktidar saklanmaktadır. Frankoculuğun mirası olan monarşi, sözde Demokratik Geçiş denilen yıllarda yaratılan yozlaşmış bir sistemin kasa anahtarından başka bir şey değildir.”  

Açıklamada ayrıca şunlara değinildi : « Ancak monarşiyle siyasi bir kopuş, ancak Federatif bir Halk Cumhuriyeti’nin ilanı tarihsel ulusların İspanya ile nasıl bir bağ kurmak istedikleri karar vermelerine izin verecektir.

Milyonlarca İspanyol’u işsizliğe ve yoksulluğa mahkum eden, özgürlükleri ihlal eden ve ülkemizi ABD emperyalizmine tabi kılarak ulusal egemenliği ipotek altına alan bir rejime son verecek olan halk birliğini kuralım.”

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.