İzmir Barosu Başkanı Yücel: “Barolar Birliği Siyasi İktidarın Eteğinde Çalışıyor Olmaktan Kurtarmaya İhtiyacımız Var.”

İzmir Çağdaş Avukatlar Grubu, İzmir Barosu’nun 17-18 Ekim tarihlerinde yapılacak olan genel kurulu öncesinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında konuşan İzmir Barosu Başkanı ve Çağdaş Avukatlar Grubu Başkan Adayı Avukat Özkan Yücel, yeni dönemde seçilmeleri halinde evrensel hukuk değerlerini savunmaya ve hak ihlallerine karşı mücadele etmeye devam edeceklerini açıkladı.

Toplantıya Başkan Adayı ve İzmir Barosu mevcut başkanı Av. Özkan Yücel ile yetkili kurul adayları olan Av. Perihan Çağrışım Kayadelen, Av. Hüseyin Yıldız, Av. Miray Sayman, Av. Elçin Kılınçer Ot, Av. Yakup Gül, Av. Deniz Yılmazer, Av. Sinan Balcılar, Av. Ayşe Kaymak, Av. Şefika Yıldırım Sert, Av. Mehmet Baran Selanik katıldı.

Basın Toplantısında konuşan İzmir Barosu Başkanı ve Çağdaş Avukatlar Grubu Başkan Adayı Avukat Özkan Yücel, yeniden seçildikleri takdirde yapmayı planladıkları hedefleri anlatırken çoklu baro uygulmasına da değindi.

Yücel, “Yaklaşık iki yıl geçti. İki yıl önce hukuk devleti, demokrasi, insan hakları, cumhuriyet değerleri, laiklik ve insan hakları üzerine bir mücadelenin sahibi olacağız diyerek çıkmıştık bu yola” dedi. Geçen 2 yıllık süreçte İzmir Barosunun, Türkiye’de hukuk devletini, demokrasiyi ve evrensel hukuk değerlerini savunduğunu ve hak ihlallerine karşı verdikleri mücadeleden dolayı Türkiye Barolar Birliği yöneticilerinin hedef haline geldiğini ifade etti. Yücel konuşmasına şu şekilde devam etti “Sokaklardan, halkın içinden geçen mücadele, halkı katmadığınız meslektaşlarınızı mücadelenin içine sokmadığınız sürece başarılı olması mümkün değil. Dezavantajlı bütün gruplara karşı gerçekleştirilen hak ihlallerine karşı mücadelede ilk planda İzmir Barosu’nu görmek mümkün oldu. LGBTİ’ye karşı Onur Haftası’nın yasaklanmasında salonlarımızı açtık. Eylemler yasaklanmaya kalktığında, kadın arkadaşlarımıza saldırıldığında Özgür Kürsü’yü harekete geçirdik. Valilik yasaklarına karşı ifade özgürlüğünü var edebilmek, savunabilmek için özgür kürsüde tüm yurttaşlarımıza yer açtık. Kaz Dağları’nda biz vardık. Yani mücadelenin aslında sınırları aşan bir mücadele olduğunu ortaya koyan da yine İzmir Barosu oldu”.

Baro olarak kentteki avukatların yaşadıkları sorunları sahiplendiklerini ifade eden Yücel, pandemi sürecinde de meslektaşlarını yalnız bırakmadıklarını söyledi. İzmir Barosunun bu süreçte örgütlediği ‘Yalnız değilsin” kampanyasına da değindi. Yücel, “Bu kampanyanın çok ayağı vardı. Biri nakdi yardımdı, faturalarımızı paylaştık. Ofisini kapatmak zorunda kalan işsiz kalan meslektaşlarımızın devam etmesi için dayanışma ofisimizi açtık ve faaliyete geçirdik. CMK ücretlerinin ödenmesinde makası kapatmak için büyük bir mücadele sergiledik.”

Türkiye Barolar Birliği’nin avukatlar için çalışan bir yapı haline getirecek yönetim değişikliğinin gerekli olduğunu vurgulayan  Yücel, “Avukatların mesleki sorunlarıyla, ekonomik sorunlarıyla ülkenin sorunları birbiriyle asla ayrılmıyor. Bugün yaşadığımız sorunların temelinde siyasi iktidarın uzlaşmaz, kabul edilemez, hukuk sistemini tanımayan tavrı yatıyor. Avukatları baroları değersizleştirme çabası yatıyor. Bunu biz hiçbir zaman kabul etmiyoruz. Önümüzdeki süreçte de temel mücadele alanlarından birisi de bu olacak. İnanıyoruz ki Baroları Birliğini değiştirmek, önümüzdeki dönem içerisinde barolar açısından önemli bir yer taşır. Barolar Birliğini bu tek adam yönetiminden, demokrasiye ve insan haklarına uzak anlayıştan, siyasi iktidarın eteğinde çalışıyor olmaktan kurtarmak ve yeniden avukatlara, yeniden barolara ve yeniden hukuk devletine ve demokrasiye sahip çıkacak bir kurum haline getirmeye ihtiyacımız var” dedi.

Yücel, “Önümüzdeki dönemde 10 kişilik bir yönetim kuruluyla değil. Dışarıdan alacağımız desteklerle, iş bazında verdiğimiz görevlerle ve yapacakları işlerle 16, 17, 18, 20 yönetim kurulu üyesiyle birlikte çalışıyor olacağız. İzmir barosu Yönetim Kurulu, görülen yasal yönetim 10 kişi olsa da 20’lere ve daha üzerine çıkarmak için çalışmaları sürdüreceğiz. Yüzde 50 kotası her yerde konuşulan bir şey. Biz de yüzde 50 kotasını sağlayamadık ama bu sefer tersten sağlayamadık. Erkelerde yüzde 50 kotasını sağlayamadık. Bu da ilklerden biri bu anlamda çok mutluyuz. Geçen yıl Türkiye’nin en genç barolardan biriydik. Şimdi ise Türkiye’nin en genç ve kadın sayısı en fazla yönetim kurullarından biriyiz” dedi.

Yücel konuşmasına şu şekilde devam etti “İzmir halkı, avukatı cumhuriyet değerlerine, demokrasiye, çağdaş yaşama inanır ve bunu sahip çıkar. Demokrasiyi ortadan kaldıracak cumhuriyet değerlerini ortadan kaldıracak, İslami bir yapıya, iktidara bağlı bir yapılanmaya yol açacak çoklu baro düzenlemesine asla izin vermeyecektir. İzmir’den iktidar yalakası bir baro asla çıkmayacaktır.”

MHP Genel Başkanı Devlet bahçeli’nin tabip odalarını hedef göstermesine de değinen Yücel, son olarak şunları belirti: “Devlet Bahçeli’nin bu güne kadar yerine getirdiği işlevi siyasi iktidarın bir bastonu. Bunun bir karşılığı olmadığını hekimlerin ne kadar önemli ve değerli iş yaptıklarını zaten pandemi süreci önemli bir şekilde gösterdi.Demokrasi mücadelesinde biz de Türk Tabipler Birliğinin yanındayız. İyi ki Türk Tabipler Birliği var.”

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.