Halkın Mühendislerinden Tüm Mühendislere Çağrı:
“GELİN, DEPREM BÖLGESİNDE HALKIN ENERJİ SORUNUNA ÇÖZÜM ÜRETELİM!”

6 Şubat katliamından önce 13 milyon insanımızın yaşadığı deprem bölgesinde sorunlar dağ gibi.
6 Şubat’ta halkın üstüne binalar çöktü.
Şimdi sorunlar, açlık, yersizlik, hastalıklar çöküyor.
Deprem Bölgesinde bulunan Halkın Mimarları ve Mühendisleri, sorunlara ve ihtiyaçlara çözüm üretmeye çalışıyorlar.
Bunun için önceki gün, ülke çapında tüm mimarlara, mühendislere bir çağrıda bulundular.
Grup Yorum emekçileriyle birlikte yapılan çağrıda şöyle denildi:

“Halkın Mühendis Mimarları ve Grup Yorum emekçileri olarak, halkın elektrik ve enerji sorununa çözümler üretmek istiyoruz.
Tüm meslektaşlarımızı ve mühendislik öğrencilerini, bu çözümleri birlikte geliştirmeye, hep birlikte halk için mühendislik yapmaya çağırıyoruz.”


HMM’NİN ADIYAMAN’A DAİR SON GÖZLEM RAPORU:

Depremin ardından Halkın Mühendis Mimarları olarak gittiğimiz Adıyaman’da halkın koşullarına, yıkılan ve hasar gören binalara dair gözlemlerimizi aktarıyoruz.

-Depremin ardından çoğu binanın temel katı çökmüş, temelden yan yatmış durumdaydı. Yıkılan binaların önemli bir kısmı çok katlı ve eski yapılardı.

-Binevler yerleşkesinde daha önceki yıllarda da büyük, yıkıcı bir deprem olmuştu. Burada depreme özel olarak dayanıklı yapılan binalarda hiçbir hasar yoktu. Bu binalar geniş yüzeyli ve iki katlı olarak inşa edilmişti. Yani kapladığı yüzey alanı oldukça genişti. Binaların kolonları güçlü şekilde yapılmıştı ve yapılar, halkın kendi imkanlarıyla, normalden kat kat fazla demirle güçlendirilmişti. Bu bölge, kayalık alan üzerindeydi. Adıyaman’ın en kayalık bölgelerinden biriydi.

-Gölbaşı ve Erkenek ilçelerinde meydana gelen yıkım çok büyüktü. Eski binaların, tek katlı gecekondu evlerin çoğu yıkılmış ya da ağır hasar almıştı. Yıkılan binaların çoğu yeniydi; fakat zemin toprak olduğu için deprem çok daha yıkıcı olmuştu. İki katlı binaların da pek çoğu yıkılmış, kolonları patlamış, duvarları sökülmüştü.

-Adıyaman ve Malatya merkezde yeni yapıların büyük bir kısmı çok katlıydı ve depremden sonra bu yapıların çoğu hakkında yıkım kararı verilmişti. Yeni yapılar depreme dayanıklı değillerdi.

-Adıyaman merkezde özellikle bazı mahalleler ve merkez caddesi üzerindeki binalar tümüyle yıkılmıştı. Bu binalar hem çok katlı hem de eski yapılardı.

-Adıyaman merkezde az hasarlı ya da hasarsız yapıların büyük bir kısmı ya tek katlı ya da iki katlı binalardı. Depremden etkilenmeyen çok katlı bina sayısı yok denilecek kadar azdı. Bu, kat sayısının depremdeki önemini açıkça ortaya koyuyordu.

-Yıkılan ya da ağır hasar gören binaların çoğu; alt kat dükkan olarak belirlenmiş, destek duvarları olmayan binalardı.

-Hasar tespiti için devletin görevlendirmeleri yetersizdi. Gelen denetim ekipleri ise yeterli teknik bilgi birikime sahip değildi. Sadece üstünkörü bir inceleme yapmakla sınırlı kalmışlardı.

-Deprem öncesinde bilim insanlarının, jeofizik mühendislerinin yıllardır süren çağrıları devlet tarafından görmezden gelindi. Bölge halkı, riskli yapılarda oturduklarına dair bilgilendirilmemişti ve devlet tarafından hiçbir denetim de yapılmamıştı. Halk depreme dayanıksız binalarda yıllarca ölümle burun buruna yaşamak zorunda bırakılmıştı.

Sonuç olarak; tüm deprem bölgelerinde olduğu gibi Adıyaman’da da halk, deprem öncesinde kendi kaderine razı halde bırakılmıştı. Deprem öncesinde hiçbir önlem alınmadı, hiçbir denetim yapılmadı. Adıyaman’da hayatını kaybeden binlerce insanımız da diğer on binlercesi gibi iktidarın ve patronlarının kar hırsının kurbanı oldu, rant uğruna katledildi.

Adıyaman’da 7 bine yakın cenazenin enkaz altından çıkarılmasının, on binlerce evin yıkılmasının sorumlusu AKP iktidarıdır. Halkı katleden, halkı göçük altında bırakan, halkın yaşamlarını alt üst eden onlardır.

Depremde rant uğruna katledilen her bir insanımızın hesabının eninde sonunda sorulacağına olan inancımızla; yeni bir yaşamı kurmak, umudu yeşertmek ise bizim ellerimizde, bizim emeğimizle olacaktır…

HALKIN MÜHENDİS MİMARLARI

Sosyal ağlarda paylaşın