ÇHD: “Meslektaşımız, üyemiz, dostumuz Ebru Timtik’i saygıyla anıyoruz! Anısı mücadelemizde yaşayacak!”

Bir yıl önce, 27 Ağustos’da şehit düşen Avukat Ebru Timtik ile ilgili olarak Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi tarafından bir açıklama yayınlandı.

“Meslektaşımız, üyemiz, dostumuz Ebru Timtik’i saygıyla anıyoruz! Anısı mücadelemizde yaşayacak!” başlığını taşıyan açıklamanın tam metnini yayınlıyoruz:

***

Meslektaşımız, üyemiz, dostumuz Ebru Timtik’i saygıyla anıyoruz! Anısı mücadelemizde yaşayacak!

“Yaşamayı ciddiye alacaksın,

yani o derecede, öylesine ki,

mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,

yahut kocaman gözlüklerin,

beyaz gömleğinle bir laboratuvarda

insanlar için ölebileceksin,

hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

hem de en güzel en gerçek şeyin

yaşamak olduğunu bildiğin halde.”

Nazım Hikmet Ran

Meslektaşımız, derneğimizin kadim emekçisi, dostumuz Av. Ebru Timtik’in, Av. Aytaç Ünsal ile birlikte adil yargılanma hakkı talebi ile sürdürdüğü ölüm orucu eylemi sırasında 27.08.2020 tarihinde yaşamını kaybetmesinin üzerinden bir yıl geçti. Ebru’nun kavga arkadaşı olan bizlerin acısı hala taze, soluğu hala kesik, yüreği hala Ebru ile atıyor.

Ebru, Çağdaş Hukukçular Derneği’nin ilkelerinin ve avukatlık anlayışının vücut bulmuş önemli temsilcilerinden biriydi. Meslek hayatı boyunca vekalet ilişkisini sadece yargısal bir temsil sınırında algılamayan, aksine bu vekalet ilişkisinin müvekkilinin hak ve özgürlükleri için gerektiğinde onunla direnmek olduğunu bilen bir avukattı. Bu nedenle mesleğini hiçbir zaman sadece bürosunda ya da adliyede icra etmedi. Aksine 0, işçilerle direniş alanında buluşmayı, bir iş cinayeti olduğunda oradaki acılara el uzatmayı, yeri geldiğinde hapishane önünde çadır kurmayı, savcılıktan bir karar alabilmek için kapısının önünde direnişe geçmeyi, semtlerde uyuşturucuya karşı mücadelenin parçası olmayı, işkenceye karşı bedeniyle siper olmayı, polis cinayeti ile katledilen müvekkillerinin cenazesine sahip çıkmayı mesleğin ayrılmaz bir parçası olarak kabul etti. ÇHD’nin avukatlık geleneğinin tertemiz bir örneğiydi Ebru. Bu geleneği yaşatmayı bir miras kabul ediyoruz.

Ebru’nun yaşamını ortaya koyarak direndiği haksızlıklar ve adaletsizlik tablosu gün geçtikçe derinleşiyor.

Olağanüstü Hal Kararnameleri ile ihraç edilmiş KHK’lılar bugün hala çalışma hakkından yoksun, açlık ve sefalet koşullarında yaşamda kalmaya çalışıyor.

Kadınları katleden failler yargı eliyle aklanırken, hapishaneler politik düşünceleri ve eylemleri nedeniyle tutuklu öğrenciler, avukatlar, gazeteciler, Kürt siyasetçileri ve devrimcilerle dolup taşıyor.

Üretim yerleri yangın yeri… İşçi ve emekçiler pandemi ortamında karın tokluğuna fabrikalarda çalışmaya devam ediyor.

Ülkenin doğal kaynakları talan ediliyor. Kontrol altına alın(a)mayan yangınlar, ağır yıkım yaratan seller azgın kapitalizmin gelecek kuşakların yaşam hakkını sistematik ihlalinin güncel örnekleri.

Ülkede hukuk yok, işleyen bir yargı mekanizması yok, adil yargılanma hakkı kağıt üzerinde yazılı bir ifadeden ibaret. Ama işkence var, yasadışı delil var, gizli tanıklık, itirafçılık var; açlık var, sefalet var, devlet terörü var.

Burada saydığımız örnekler ve çok daha fazlasına karşı mücadele etmek ve direnmek ÇHD’Li olmanın hep bir gereği olmuştur. Ancak bugün hepimiz için bu mücadele aynı zamanda Ebru’nun bizlere bıraktığı mirastır. Ebru’nun anısı önünde saygıyla eğiliyoruz!

Anısını mücadelemizde yaşatacağımızı, mirasına sahip çıkacağımızı, ezilenlerin sömürülenlerin avukatlığını yapmaya devam edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz!

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi

Sosyal ağlarda paylaşın