“BİR DEV-GENÇ’İMİZ VAR”Dev-Genç’in Yarım Asırlık Öyküsü

Dev-Genç Tarih Yazmaya Devam Edecek!

10. BÖLÜM…

Dev-Genç, tarihi boyunca hem kendisi pek çok üyesini tutsak vermiş, hem de genel olarak hapishaneler konusunda duyarlı olmuş, tutsakları sahiplenmiştir. Büyük direniş süreci de bu anlayışla şekillendi.

Dev-Genç, Büyük Direnişi Halk Sevgisi ve Feda Ruhuyla Sahiplendi

Gençlik tecrite karşı mücadelede tutsakları hiç yalnız bırakmadı. 2000-2007 süreci boyunca tecrite karşı mücadele Gençlik Derneklerinin gündeminden hiç eksik olmadı.

Onlarca Dev-Genç’li F tiplerine atıldı, tecriti bire bir yaşadı.  Büyük Direnişte onlarca Dev-Genç kökenli ölüm orucu direnişçisi şehit düştü. Feda savaşçısı oldu. Bu Dev-Genç’in gücüydü.  Bir dönem gençlik mücadelesinin en önünde koşanlar, mücadeleyi daha da büyütmek için halk savaşında yeni görevlere talip olmuşlardı.

Dev-Genç’liler de gençlik mücadelesine yeni bir gelenek ekleyerek, yeni bir direniş destanı daha yarattılar.

Fedakarlıkta sınır tanımayan iki kızkardeş, CANAN ve ZEHRA KULAKSIZ, birlikte mücadele ettikleri gibi, ölümü  de birlikte kucakladılar. Onlar gençlik mücadelesiyle, halkın mücadelesini birleştirerek direnişleriyle isimlerini Dev-Genç tarihindeki ölümsüzler arasına yazdırdılar.

Gençlik Dernekleri, halkın sorunlarına yeni örgütlenmeler oluşturarak sahip çıktı. 2003-2004 yıllarında “Üniversite Kapılarını Yoksul Halk Çocuklarına Açalım” sloganıyla yeni bir çalışma başlattılar. Gönüllü Eğitim Toplulukları oluşturarak yoksul halk çocuklarına dersler verdiler.

Soruşturmalara Karşı Ortak Kampanya

Üniversite gençliği üzerinde baskılar artmış, soruşturma terörü  yayılmıştı. Okullar adeta polis ve özel güvenlik birimleri ile işgal edilmişti.

Okullar, kapıda kimlik kontrolü yapılarak girilen, sosyal-kültürel faaliyetlerin engellendiği, birer kışlaya çevrilmişti. Okul koridorlarına kadar kameralar konmuş, ilerici-devrimci öğrencilere yönelik saldırılar artmıştı.

 O nedenle 1994 yılı başında, TKP’li öğrenciler dışındaki gençlik örgütlenmeleri soruşturmalara karşı birlikte mücadele kararı aldılar. Ortak bir kampanya örgütlendi. Türkiye’nin bir çok şehrinde ortak faaliyetler yürütülürken, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin’de bu amaçla 15-25 Ocak günlerinde yapılan açlık grevleriyle, soruşturmalar ve cezalar protesto edildi.

Açlık grevinde; Tüm soruşturmaların, cezaların geri çekilmesi… Disiplin yönetmeliklerinin fesh edilmesi… Polis ve jandarmanın üniversitelerden çıkarılması… Öğrenci eylemleri nedeniyle tutuklu bulunan öğrencilerin serbest bırakılması.. talep edildi.

Gençliğin eylemlerine aydınlar da destek verdi. Yine kampanya boyunca; Samsun, Elazığ, İzmir, Ankara, Eskişehir, Siirt, Bursa, Erzincan ve daha bir çok şehirde eylemler yapıldı.

“Ne Avrupa Ne Amerika Bağımsız Türkiye, İşbirlikçiliğe Son” kampanyası

Gençlik Federasyonu AKP iktidarının Avrupa emperyalizmi ile yeni bağımlılık anlaşmaları imzalamasına, vatanımızı emperyalistlere peşkeş çekmesine, halkı “AB’ye giriş” masalları ile aldatmasına seyirci kalmadı.

2004 sonu, 2005 başında, 17 Aralık-17 Ocak arasında 1 ay sürecek bir kampanya başlattı. Kampanyanın temel sloganı şuydu: “Ne Avrupa Ne Amerika Bağımsız Türkiye İşbirlikçiliğe Son!”

Gençlik Federasyonu, Anadolu’da örgütlü olduğu her yerde bu kampanyayı yürüttü. Kampanya çerçevesinde, 8 Ocak  günü İstanbul  Dolmabahçe’de biten bir yürüyüş yapıldı. Dolmabahçe’de Amerikan askerlerini denize döken devrimci gençliğin mirasıyla bağımsızlık mücadelesinin sürdürüldüğü belirtildi.

Bildirilerden pankartlara, toplantılardan gösterilere, radyo programlarından panellere, konserlere uzanan çeşitli faaliyetlerin örgütlendiği kampanyada, 17 Ocak’ta bir Ankara yürüyüşü düzenlendi. Gençlik Federasyonu’nun yürüyüş çağrısında şöyle deniliyordu: “Bağımsızlık Bizim Geleneğimizdir. Bağımsızlık, kurtuluş, özgür vatan için pırıl pırıl bayraklar açan DEV-GENÇ’imizin yarattığı gelenekle 17 Ocak’ta Ankara’da olacağız.”

 9 Ocak’ta Bağcılar meydanında yapılan eylemle, gecekondu yoksulları gençliğin bağımsızlık yürüyüşünü desteklediğini açıklıyordu.

Gençlik Federasyonu üyeleri 10 Ocak’ta , İstanbul-Taksim’de bulunan Avrupa Birliği Bilgi Merkezi önünde AB bayrağının yakıldığı bir eylem yaptı.

Devrimci gençlik de, bu kampanyada, öncekilerden farklı olarak, İstanbul’un hemen tüm gecekondu semtlerinde doğrudan çalışma yürüttü. Gecekondu semtlerinde binlerce evi dolaşarak, meydanlarında binlerce bildiri dağıtıp, yürüyüşler yaparak, bağımsızlık şiarını yaydılar. 

13 Ocak 2005’de, İstanbul’da Kadırga Kültür Merkezi’nde “Türkülerimiz Bağımsız Türkiye İçin” Gecesi düzenledi.

Kampanyanın son eylemi 17 Ocak’ta Ankara’daydı. Ankara Kızılay Meydanı’na yürünecek, bu meydanda bağımsızlık şiarı haykırılacaktı. Bu amaçla yurdun dört bir yanından Dev-Genç’liler Ankara’ya geldi. Polis vatansever gençliğe saldırarak vahşice işkence yaptı. 198 kişi gözaltına alındı. Daha sonra mahkemeye çıkarılan Gençlik Federasyonu üyelerinden 6 kişi tutuklandı.

Gençlik Federasyonu Yaz Kampı

Gençlik Federasyonu, 2003’te gençliğin dayanışması amacıyla yaz kampları düzenlemeye başladı. 2005’te 3. Geleneksel Yaz Kampı düzenlendi.

10 Temmuz’da başlayan kampa, Türkiye’nin birçok ilinden 160 öğrenci katıldı.

Grup Yorum konseri, spor karşılaşmaları, toplu film izleme gibi faaliyetlerin olduğu kampta, 1 yılın gençlik mücadelesi açısından değerlendirilmesi de yapılarak, dersler çıkarıldı.

Gençlik Federasyonu 2005 Ağustos’unda Venezuella’da yapılan “Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivali”ne katıldı. Emperyalizme karşı mücadele eden gençlik örgütlerini bir araya getiren festivalde, Gençlik Federasyonu festival delegelerini gençliğin Türkiye’deki mücadelesi konusunda bilgilendirdi.

”Öğrenci Haklarımızı İstiyoruz” Kampanyası

Üniversitelerde yıllardır YÖK düzenini oturtan oligarşi, öğrenci gençliğin nerdeyse tüm haklarını gasp etmişti. Soruşturmalar ve cezalar ile  öğrenci gençliği yıldırmaya çalışıyordu.  Gençliğin hakları “yok”tu. Daha doğrusu hak yoktu!

Öğrenci Haklarımızı İstiyoruz” kampanyası 24 Kasım’da  Gençlik Federasyonun örgütlü olduğu tüm şehirlerde Gençlik Derneği üyeleri; 24 Kasım 2005’de Ankara’da, Samsun’da, Diyarbakır, Erzincan, Adıyaman, Adana, Kocaeli, Mersin, Dersim, Elazığ, Malatya, İstanbul’da kampanyayı duyuran basın açıklamaları yaptılar.

 Öğrenci Haklarımızı İstiyoruz” kampanyası sonraki günlerde çeşitli etkinliklerle, faaliyetlerle devam ettirildi. Kampanya çerçevesinde .bir çok şehirde, okullarda ve şehir merkezlerinde imza ve bilgilendirme standları açıldı. Bunların dışında bildiriler, afişler, geceler, paneller ile kampanya tüm gençliğe ulaştırılmaya çalışıldı.

Kampanya sürerken, gençlik federasyonu üyeleri, 2006 yılbaşında, tecrite karşı aylardır Abdi İpekçi parkında oturma eylemi yapan TAYAD’lı ailelerle parkta buluşma kararı aldı. Hemen her şehirden gelen Dev-Genç’liler, o yılbaşını direnen TAYAD’lı aileler ile geçirdi.

2006 Gençlik Kurultayı

Gençlik Federasyonu’na bağlı 30 derneğin, Kasım ayı’ndan itibaren şehirlerde sürdürdüğü “Öğrenci Haklarımızı İstiyoruz” kampanyası 25-26 Mart’ta İstanbul-Okmeydanı ‘nda bir salonda düzenlenen kurultay ve toplanan imzaların Ankara’ya götürülmesi ile son buldu.

Kurultaya  değişik illerden gelen 250 kişi katıldı. Kurultayda; Eğitimin Sorunları, Eğitimin Ticarileştirilmesi, Liselerde Yozlaşma, Liselerde Baskı ve Şiddet, Demokratik Üniversite, Barınma ve Yurtlar, Sağlıklı Eğitim Alabilmek ve Beslenme konuları ele alındı.

YÖK’e karşı 25 yıldır süren mücadele ve 6 Kasım 2006…

6 Kasım 1981 tarihinde üniversite gençliğini “tek tip” gençlik haline getirmek, onları düzene itaat ettirmek amacıyla kurulan Yüksek Öğrenim Kurulu (YÖK), kuruluş günü olan 6 Kasım’da birçok kentte, üniversite kampüslerinde düzenlenen eylemlerle protesto edildi.

6 Kasımlar, YÖK’ün teşhir edildiği, mücadele çağrısının yinelendiği ve YÖK’ün tüm ülke çapında protesto edildiği bir gün oldu hep. Yine YÖK’ü protesto için ilk defa bunun için okullarda boykot örgütleyen ve boykot çalışması ile geniş öğrenci kitlesine ulaşan Dev-Genç mücadelede yeni geleneklerin, kitlelere gitmede yeni araçların yaratıcısı oldu.

YÖK’ün kuruluşundan bugüne hiç aksatmadan YÖK’e karşı mücadeleyi kesintisiz örgütleyen Dev-Genç örnek direnişler yarattı.

Gençlik Federasyonu 6 Kasım 2006’da ki, YÖK protestosuna böyle hazırlandı.

6 Kasım’daki protestoların en önemlisi ve belki de, en anlamlısı, YÖK’ün önünde yapılan eylemdi. Dev-Genç’liler önce büyük direniş için Abdi İpekçi’de oturma eylemi yapan TAYAD’lıların yanına gittiler. Eylemi ziyaret ettiler. Çoşkularını, kararlılıklarını beraberlerinde götürdüler. Daha sonra otobüslerle YÖK önüne geldiler.

YÖK önünde toplanan gençlik Anadolu’nun dört bir yanından gelmişti Ankara’ya. YÖK ile görüşmek için bir heyet oluşturan Gençlik Federasyonu üyeleri arkadaşları içerde görüşürken, dışarda halaylar çekerek, sloganlar atarak, görüşmenin sonucunu beklediler.

Heyet görüşme sonrası bir açıklama yaparak, YÖK önündeki eylemin bitirildiğini açıkladı. Daha sonra İnsan hakları anıtı önünde bir açıklama yapıldı.

“Farkında mısınız haklarımız çalınıyor? Geleceğimiz İçin Öğrenci Haklarımızı İstiyoruz”

Gençlik Federasyonu’na bağlı dernekler, “Farkında mısınız? Haklarımız Çalınıyor Geleceğimiz İçin Öğrenci Haklarımızı İstiyoruz” adıyla Mart 2007’de bir kampanya başlattılar.

Kampanya çerçevesinde, Gençlik Federasyonuna bağlı Gençlik Dernekleri üniversitelerde bilgilendirme masaları açtılar. Bildirilerle ve sözlü olarak öğrencileri birlik ve dayanışmaya çağırdılar.

Bir çok şehirde üniversitelerde, okullara kampanya ile ilgili afişler asıldı. Öğrencilerin katıldığı çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bu amaçla paneller örgütlendi.

 Mart ay’ı boyunca süren etkinliklerde kampanya en geniş öğrenci kitlesine duyurulmaya çalışıldı.

“Öğrencilere Ücretsiz Ulaşım İstiyoruz Alacağız”

 AKP iktidarının eğitimi adım adım paralı hale getirdiği, parası olmayanın ise okumasının istenmediği bir dönemde, “Öğrencilere ücretsiz ulaşım” talebiyle bir kampanya başlatıldı.

Mart 2009’da açıklanan kampanya ile “ücretsiz ulaşım” talebi için emekçilerin oturduğu mahallelerde yüzlerce evin kapısı çalınarak, kampanya anlatıldı.

Okullarda, özellikle Liselerde ve Üniversitelerde bu konuda açıklamalar yapıldı. İmzalar toplandı.  Afişler asıldı. Gençliğe, parasız ulaşımın bir hak olduğunu anlattı Gençlik dernekliler.

Belediyelere verilmek için bir de imza kampanyası  düzenlendi. Kampanya için binlerce imza toplandı. Toplanan imzalar  daha sonra her ilin, her ilçenin belediyelerine verilerek belediyelerin cevabı beklendi.

İmzaların belediyelere verilmesinden sonra ara verilen bu  kampanya’yı 24 Eylül 2009’dan itibaren  gençlik tekrar  sürdürmeye başladı.

Dev-Genç Tarih Yazmaya Devam Edecek!

Dev-Genç 6 Kasım YÖK protestolarından, büyük ölüm orucu direnişini sahiplenmeye, emperyalist savaşa karşı eylemler örgütlemeye kadar her alanda mücadelesini çok yönlü olarak sürdürdü.

Dev-Genç, gençliğin örgütlenmesine, mücadelenin kitleselleşmesine her zaman önem verdi. Yaz Kampları, şenlikler, kurultaylar geleneği Gençlik Federasyonu’yla da devam etti. Dev-Genç’in gençlikle buluşmasının, gençliğin dayanışmasını örgütlemesinin birer aracı oldu.

32 yıl aradan sonra Dev-Genç pankartları, bayrakları 1 Mayıs alanında Taksim’deki anıtın üzerinde dalgalanıyorsa işte bu, Dev-Genç’in yenilmezliğinin, mücadelesinin kesintisizliğinin göstergesidir.

İstiyorlar ki gençlik emperyalizme karşı çıkmasın, Amerika’ya boyun eğsin. Bu yüzden sırf Amerika’ya karşı karikatür sergisi açtıkları için öğrencileri tutukluyorlar. Gençleri F tiplerine doldurarak, faşizme ve emperyalizme karşı mücadelesini engelleyeceklerini zannediyorlar.

Ama yanılıyorlar! Halk için eğitim, bağımsızlık, özgürlük ve adalet talepleri gençlik için vazgeçilmezdir.

Bu ülkedeki pek çok ilkler, gelenekler Dev-Genç’lilerin mücadelesiyle yaratıldı. Mücadeleyle geçen, şehitlerle yaratılmış 40 yıllık bir tarihe sahibiz. Bu mücadele Dev-Genç’lilerin emekleriyle, ödediği bedellerle, şehitlerle örgütlendi. Bu ülkenin üniversitelerinin, liselerinin her sınıfına, her anfisine Dev-Genç’lilerin ayak basmışlığı vardır. 40 yıl boyunca binlerce Dev-Genç’li geldi geçti o sıralardan. Ne yaparlarsa yapsın Dev-Genç ruhunu okullardan silemeyecekler.

Dev-Genç Mahir’den, Dayı’dan devraldığı onurlu bir mirasa sahiptir. Bu mirası geleceğe taşıma sorumluluğu Dev-Genç’lilerin omuzlarındadır.  Dayı’nın Dev-Genç’in 20. Kuruluş yıldönümü mesajındaki sözleri, gençlik için yerine getirilmesi gereken bir vasiyettir.

“Daha bilinçli, daha örgütlü bir kavgayla mücadele bayrağını yükseltmeyi amaçlayın.”

 Dev-Genç 40 yıl boyunca emperyalizme ve faşizme karşı mücadele etti.  İşte bu nedenle 40 yıldır gençliğin ve halkın içinde kök salmış Dev-Genç yok edilemez. Bütün bir ülke gençliğini yok edemedikleri sürece Dev-Genç’i de yok edemeyecekler. Bayrağı feda ruhuyla taşıyacak daha nice Dev-Genç’li doğacak bu topraklarda.

– son –

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.