“Belçika’nın En Çok Aranan Kadını”

Geçtiğimiz Perşembe günü bu başlıkla haberler çıktı Belçika basınında Fehriye Erdal’a ilişkin. 

Belçika ve Türkiye’yi sık sık karşı karşıya getiren ve Belçika’da bir devlet meselesi olarak bilinen “Fehriye Erdal dosyası” gündeme geldi yeniden.

“26 Eylül 1999 yılında gerçekleşen operasyon ve “Knokke olayı” olarak adlandırılan dosya 20. yılına girdi” diye yazdı La Libre Belgique gazetesi. 

La Libre “Türkiye’nin Fehriye Erdal’ın iade talebi defalarca reddedildi. Belçika siyasi olarak ikiye bölündü. Flaman tarafının bir bölümü Erdal’ın davasına sempati duydu. Türkiye’nin talebi üzerine İnterpol ile aranan Erdal’ın yeşilden maviye vuran gözleri kamuoyunun bir kısmını cezbediyordu.” diye bahsetti Fehriye Erdal’dan.

Rtbf kanalı ise ana haberinde el aldığı dosyaya ilişkin röportajlar gerçekleştirdi. Sabancı ailesinin avukatı olan Fernand Schmitz “Çok sert Marksist Leninistler, rahatlıkla adam öldürebiliyorlar” diyerek Sabancı ailesi için ise “Yıkılmış bir aile ile karşılaştım. Sabancı ailesi Türkiye’de çok meşhur ve ülkeye, kültüre ve eğitime çok yatırım yapan bir aile. Bir üniversite ve büyük bir cami inşa eden bir aile” diye konuştu.

16 yıllık bir hukuki süreç sonucu avukat Schmitz’in Fehriye Erdal’ın ceza almasını sağladığı belirtiliyor haberde.  

Kanal ayrıca Fehriye Erdal üzerine bir kitap yazan Bahar Kimyongür ile bir röportaj gerçekleştirdi. Bu kitaba dayanılarak Erdal’ın hayatına, çocukluğu ve üniversite yıllarına dair bilgiler verildi.

1999’da Belçika’da tutuklanmasından sonraki süreci, özgürlüğü için yürütülen destek kampanyalarını, ev hapsi günlerini ve yargılama döneminde firarını anlatan yazar, aynı zamanda 18 yaşında bir genç kızı devrimciliğe iten koşulları okuyucuya aktarıyor bu kitapta.

Herkesin zafer işareti yapan renkli gözlü kız olarak resimlendirdiği üniversite öğrencisi Fehriye’nin, Adana’da ailesinin kapıcılık yaptığı yıllarda yaşadığı yoksulluk anlatılıyor. Kazan dairesinde yaşayan bu 3 çocuklu ailenin yalnızlığı, alevi kimliklerini saklayarak geçen ilk okul yılları ve genç yaşta, imkansızlıklardan kaynaklı kaybedilen bir anne…

Kayseri’den gelip Adana’da Ermenilerin ellerinden alınan fabrikaları ele geçiren Hacı Ömer Sabancı’nın zenginleşmesi, başları gökyüzüne ulaşan devasa iş merkezi gökdelenleri ile tüm Türkiye’ye yayılan “Sabancılar”’ın gücü de anlatılıyor kitapta.

Fehriye Erdal’ın hayatını kronolojik olarak anlatan kitap, Anadolu’nun direniş tarihini gözler önüne seriyor ayrıca. 

Belçika basını kitaptan da aldığı bilgilerle yaptığı haberlerde, ayrıca Musa Aşoğlu’nun durumuna da değiniyor ve aynı dosyadan Belçika’da da hapis yatan Aşoğlu’nun Almanya’da Hamburg mahkemesi tarafından geçtiğimiz şubat ayında 6 yıl 9 aya cezalandırdığı belirtiliyor. 

1999’da Belçika’da yakalandıktan sonra hakkında bir çok kişiyle birlikte dava açılan Fehriye Erdal, bir süre tutsak edildikten sonra ev hapsine alınmıştı. 

Bruges Ceza Mahkemesi, 28 Şubat 2006 tarihinde 4 yıl hapis cezası vermişti ancak kendisi mahkemeye teslim olmamıştı. 

O tarihten sonra kayıp ilan edilen Fehriye Erdal hakkında ikinci bir dava açıldı, bu sefer Sabancı eylemi nedeniyle gıyabında yargılandı ve 15 yıl hapis cezası aldı. 

Fehriye Erdal, Belçika Federal Polisi’nin Aktif Firari Arama Timi (FAST) tarafından en çok aranan kadın olduğu aktarıldı basın tarafından. 

https://www.lalibre.be/belgique/judiciaire/fehriye-erdal-la-femme-la-plus-recherchee-de-belgique-5d8b85739978e25f644a57cb

https://www.rtbf.be/info/societe/detail_affaire-fehriye-erdal-20-ans-deja-retour-sur-une-incroyable-saga-politico-judiciaire?id=10325852

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.