Aşoğlu’na Uygulanan Politika, Devlet Politikasıdır: “Bu hücrenin dışında başka bir hücre görmeyeceksin”…

Musa Aşoğlu, 20 Temmuz’da yapılan iade duruşmasında, hapishane sürecinde yaşadığı çok önemli ve çarpıçı bir konuşmayı aktardı.
Musa Aşoğlu hapishane idaresinin ve hapishane çalışanlarının ona karşı şu iki cümleyi söylediklerini aktardı:

“Ne yaparsan yap cezanın tamamını yatacaksın”
“Bu hücrenin dışında başka bir hücre görmeyeceksin”

Kuşku yok ki, bunu söyleyen sıradan bir hapishane çalışanı değildir. Hapishane yönetimine, çalışanına bunu söyleten, bizzat ALMAN DEVLETİDİR. Halk cephelilere karşı uygulanan tecrit ve cezasının tamamını yatırmak, Alman devletinin bir kararıdır.
Aynı Alman devleti, IŞİD’den yargılananları yarı açık hapishanelerde tutuyor, en fazla 4 yıl ceza veriyor ve bunun da en fazla yarısını yatırıyor. Çünkü IŞİD, aslında kendilerinin beslemesidir. Ve çünkü, asıl korkuları, her türlü vahşice katliamı gerçekleştirebilen IŞİD’liler değil, emperyalizme karşı bağımsızlık şiarını savunan devrimcilerdendir.

“Yukarıdakiler söylemişti”

Aşoğlu’nun duruşmada aktardığı bir başka önemli bölüm de, hapishanedeki “rehabilitasyon” sorumlusu ile yaptığı görüşmeydi.
Aşoğlu, bu kişinin çıkınca ne yapacağını sorduğunu ve kendisinin bu soruya “Türkiye faşizmine karşı mücadele etmeye devam edeceğim” dediğini, ama buna rağmen bu cümlesinin dosyasına “örgüt üyeliğine devam edeceğini söyledi” diye geçirildiğini anlattı.

Musa Aşoğlu konuşmasının devamında şöyle dedi: “Tabiki faşizme karşı mücadele etmeye devam edeceğim, bu cümleden nasıl “örgüt üyeliğine devam edecektir” diye anlayabiliyorsunuz? Kaldı ki ben o günde söyledim istemiyorsanız o zaman gelin beni ikna edin ben iknaya açığım istediğiniz uzmanı getirin beni faşizmin kötü bir şey olmadığına ve faşizme karşı mücadelenin gerekmediğine dair ikna etsin edebiliyorsa. O kadar tacizci, çocuk tecavüzcülerine terapi uyguluyorsunuz o zaman solculuk suçsa hadi bize de terapi uygulayın, açığım, gelin ikna edin ama edemezsiniz çünkü ikna etmeniz mümkün değil” dedi. Bunun üzerine çalışan ona “seninle siyasi tartışmaya girmemem gerektiğini yukardakiler söylemişti” diye cevap verdi.

Evet, yukarıdakiler söylemiştir.
Çünkü o “yukarıdakiler” devrimcileri tanıyorlar. Halk Cephelileri tanıyorlar. Onların düşüncelerini biliyorlar ve o düşüncelerden korkuyorlar.
O düşüncelerde kendi sonlarını görüyorlar.
Bu yüzden Halk Cephelilere cezasının tamamını yatırıyorlar.
Bu yüzden tecrit uyguluyorlar.
Bu yüzden “iade” etmek istiyorlar.
Fakat.. korkunun ecele faydası yok.

Sosyal ağlarda paylaşın