Aşınan Zaman Değil Düzenin Adaleti!

Unutmayacağız!

Ä°lgili resim

26 Yıl geçti Madımak katliamı üzerinden. Ama hala yanıyor Madımak. Madımak’ı yakan alevlere elimizi uzatsak yakacakmış gibi hala canlı.. O kadar yakın ve yakıcı ki unutmak mümkün değil.

Pir Sultan Abdal kültür sanat şenliğine katılmak için gelen aydınların, alevilerin kaldığı Madımak Oteli Sivas’ın içinden ve dışından getirilen faşistler ve yobazlar tarafından kuşatıldı. Kendinden geçmiş güruh önce oteldekileri linç etmek için oteli taşladı, ardından oteli ateşe verdiler.

33 canımız otelin içinde yanarak ve dumandan boğularak katledildiler.

Madımak katliamı, ülkeyi yönetenlerin gözleri önünde yaşanmıştır. Onlar siyasi ve askeri gücünün hiçbirini kullanmamışlardır.. Katliamın üzerinden 26 yıl geçti sorumlular ve hazırlayıcılar hala yargılanmadı. O gün iktidarda olanlar sorumluluklarının hesabını vermedi. Binlerce faşist-yobaz güruhtan yalnızca küçük bir grup ‘’devleti aklamak’’ amacıyla ‘kurban’ edildi.

Sorumlular halen ortada dolaşıyorlar. Katliamı yapanlar kendileri iktidar olduğu için yargılanmadılar.

1990’ların başından itibaren iktidarın infazlar, işkenceler ve kaybetmelerle susturmaya çalıştığı halka, özelinde de Alevilere bir gözdağıydı Madımak katliamı. Madımak katliamı gibi, 6-7 eylül’lerin, Maraş’ların, Çorum’ların hepsinde ortak özellik vardı. Kışkırtıcı asılsız yalan ve iftiralarla linç saldırıları gerekçelendirilmiş, ’’mili-dini’’ duygular maskesiyle kışkırtma bir katliam aracı olarak halka karşı kullanılmıştır.

Bu amaç doğrultusunda ‘’camiler bombalandı’’,’’Atatürk’ün evine bomba atıldı, sinema salonuna bomba atıldı’’,’’aziz nesin dinimize küfretti’’ vb. yalan, iftira haberlerle provokasyon hazırlayıp sivil faşistler, ilerici, devrimci ve alevi kesimlerine karşı kullanılmıştır.

SEYRETMENİN ÖTESİNDE SORUMLU DEVLETTİR !

Dünden bugüne iktidarın halka karşı bakışı ve kullandığı dil gösteriyor ki, Sivas katliamı da ülkemizde ezilenlere karşı sürdürülen baskının, yok etmenin yeni bir saldırısından başka birşey değildi. Yezid’in adı değişsede cürmü değişmemişti.

‘’Ağır tahrik sonucu gerçekleşen münferit bir olay’’ diyen dönemin Cumhurbaşkanı S .Demirel’den ‘’çok şükür otel dışındaki halkımız zarar görmemiştir’’ diyen dönemin başbakanı T.Çiller’e ‘’Gazanız mübarek olsun’’ diyen Karamollaoğlu’ndan, bu karar Türkiye için hayırlı uğurlu olsun diyen R.T.Erdoğan’a ülkeyi yönetenler değişsede cürmün değişmediğini görmekteyiz.

AŞINAN ZAMAN DEĞİL ADALETSİZ DÜZENDİR !

Katliamı gerçekleştirenleri koruma-kollama, bunu yapanların ahlakına denk bir ahlakı gerektirir. Madımak katliamı davasında halkı yakmanın hiçbir sakıncası yoktur denmiş ve bu suçları işleyenler hukuk nezdinde ‘’muteber kişiler’’ olarak muamele görmüşlerdir. Ve bu muteber kişiler hukuk eliyle kurtarılmıştır. Bu katillere bazen de zaman aşımı yöntemi kullanılmayıp ‘’ceza’’larda verilmiştir. Ama verilen cezalar da komiktir. Katillerin yaptıklarını hafif gösterecek tüm yasa maddeleri kullanılıp en alt dereceden cezalar verdirilip ardından ‘’iyi hal’’ vb. türlü indirimlerden yararlandırılıp serbest bırakılmışlardır.

Zaman aşımı kararını aldıranlar katillere şunu demektedirler ; ’’siz istediğiniz kadar suç işleyin ,düzeni korumak için çalıştığınız sürece sizi kurtaracak bir yöntem buluruz.Hiç birşey yapmasakta davayı süründürür zaman aşımından düşürürüz.Bu süre zarfında ortalıkta görünmeyiniz.’’

Zaman aşımı hukuksuzdur. Yakın ula yakın diyen binlerce katliam sanığını affetmektir, cesaretlendirmektir. Hukuk katilleri aklıyorsa ‘meşru’ değildir. Hukuki değil politik bir tercihtir. Yönetenlerin katliamdaki sorumluluğunu ve adaletsizliğini hukuk perdesi ardına gizlemektir. Alınan kararlar hukukun iktidardan bağımsız olmadığınıda göstermiştir.

Zaman aşımı AKP kararıdır. Katilleri kurtarma ve katliamı üstlenmedir. AKP’nin içinden geldiği dönem başından beri Madımak katliamının içinde olmuş ve katliam sanıklarını açıktan sahiplenmiştir. Katliamı sahiplenme tavrı AKP tarafından hala sürdürülmektedir.

Katilleri aklama,sahiplenme ve cezalardan kurtarma hukuk maskesi adı altında yapılsada asıl olan halkın hafızası ve bilincidir. Orada zaman aşımı yoktur. Don değişerek gelen günümüz Yezit’lerinin yasalarının hükmü yoktur. Çünkü biz bitti demeden bu dava bitmez.

26.yılında olduğu gibi her yıl Madımak önünde olacağız ve ‘Biz burada yakıldık’ diye haykıracağız. Adalet talebimizi her yerde anlatacak ve savunacağız.

Çünkü davamız mahşere kalmayacak !

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.