Ölüm orucunun 350’nci gününde yapılacak olan bir günlük açlık greviyle ilgili çeşitli kurumlar açıklama yaparak, katılım çağrısında bulundular. Avrupa Halk Cephesi açıklamasında da 26 Ekim’in güçlü bir sahiplenmeye dönüştürülmesi çağrısı yapıldı.
Avrupa Halk Cephesi açıklamlasında ayrıca, herkesin bu defaki destek açlık grevine yeni birini katması çağrısında bulunuldu.
Açıklamada şöyle denildi:
“Halkımız! Yoldaşlarımız!
Yoldaşlarımız yine ölümün kıyısında direnişi büyütüyorlar.
Tutsakları tecritte boğmayı amaçlayan Kuyu Tiplerine karşı barikatımız, yoldaşlarımızın eriyen hücreleriyle hergün biraz daha büyüyor.
E Tipi Özel Tip Hapishaneler, Hücre Tipi hapishaneler, F Tipleri ve şimdi Kuyu Tipleri; 1980 askeri faşist cuntasından beri sürekli tecriti ve zulmü koyulaştıran yeni hapishane tipleri yapıyorlar.
Ağababaları Amerika’dan, İngiltere’den, Almanya’dan öğrendikleri hapishane tecrit yöntemleriyle edvrimcileri ve halkımızı teslim almaya çalışıyorlar.
Bizler de 1984’ten bu yana, direnişlerimizle, şehiterimizle, gazilerimizle bu teslim alma politikasını boşa çıkardık.
Serkan Onur Yılmazlar, bu direniş geleneğinin günümüzdeki sürdürücüleridir.
Onlar, tıpkı öncüleri gibi, karanlığı yaran şimşektirler.
Tıpkı öncüleri gibi, zindan karanlığından halka umut olanlardır.
Tıpkı 122 şehit gibi, tecriti açlıklarıyla yenenlerdir.
Halkımız! Halk Cepheliler!
Kuyu Tiplerine, Tecrit işkencesine karşı olan tüm ilerici, demokrat kesimler!
Ölüm orucunun 350’nci gününde, bir günlük açlığımızla, direnişe güç verelim, direnişçilerin taleplerinin kabul edilmesini isteyelim.
Bugüne kadar bir çok kez bir günlük destek açlık grevleri yaptık. Açlıkta geçirdiğimiz bir tek gün bile, direnişi büyütüyor, direnişçilere moral oluyor, zalimlere direnişin taleplerinin haklılığını meşruluğunu gösteriyor.
BU NEDENLE, o gün işte de olsak, okulda da olsak, hasta da olsak, bir günlük açlığımızı, onların açlığına katalım.
BU DEFA EK OLARAK ŞUNU YAPALIM;
Sadece kendimiz katılmakla yetinmeyelim; Yanımıza yeni birini katmayı hedefleyelim.
Tüm Halk Cepheliler, direnişi destek eylemlerine katılan tüm halkımız, bu defa yanımıza mutlaka “yeni” birini katmayı hedefleyelim.
Sahiplenme çemberini o yeni katılımlarla güçlendirelim.
Komşumuza, akrabalarımıza, işyeri arkadaşımıza, okul arkadaşlarımıza, ulaşabileceğimiz herkese direnişi anlatıp, onlardan da bir günlük açlıklarıyla direnişe desteklerini isteyelim.
HALKIMIZ, YOLDAŞLARIMIZ!
Ölüm orucu, Süresiz açlık grevinden farklı olarak “ya zafer, ya ölüm!” diye sürdürülen binr eylem biçimidir.
Ölüm orucundaki direnişçilerin ölmemesi için direnişi güçlendirmeli, direnişin taleplerini daha güçlü sahiplenmeli ve onların zafere ulaşması için üzerimize düşeni yapmalıyız.
26 Ekim destek açlık grevinin zorunluluğu ve önemi buradadır.
KUYU TİPLERİNE KARŞI DİRENİŞ, AKP FAŞİZMİNE KARŞI DİRENİŞTİR!
KUYU TİPLERİNE KARŞI ÖLÜM ORUÇLARIYLA, SÜRESİZ AÇLIK GREVLERİYLE DİRENENLER, HALKIMIZIN ONURU, GURURUDUR.
KUYU TİPLERİNİN KAPATILMASI İÇİN DİRENİŞİ SAHİPLENELİM!
YAŞASIN DİRENİŞ! YAŞASIN ZAFER!”
