Ölüm Orucu direnişçisi Gökhan Yıldırım’ın, “hapishanede kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmemesine karşı, ülkede ve Avrupa’da bir çok protesto eylemleri yapıldı.
Avrupa Halk Cephelilerin öfkesi, Avrupa’daki Türkiye konsolosluklarına yöneldi.
– İlk eylem, Yunanistan’ın Selanik şehrindeki Türkiye Konsolosluğu önünde yapıldı.
Çok sayıda Türkiyelinin tanık olduğu eylemde Yıldırım’ın tahliyesi talep edildi.
– İkinci eylem, İsviçre Zürich’te bulunan Türkiye Konsolosluğu Önünde yapıldı.
13 Ağustos’ta yapılan eylemde,
Sibel ve Gökhan’ın resimlerinin bulunduğu pankart açılarak, Yıldırım’ın tahliye edilmesi istendi. Eyleme 16 kişi katıldı.
– Almanya Essen Konsolosluğu önünde 17 Ağustosta tabutlu eylem yapıldı.
Eylemde yapılan açıklamada
“Ölüm Orucu taleplerini karşılamayan AKP iktidarı. Adli Tıp Kurumunun desteğiyle Gökhan Yıldırım’ı katletmeye çalışıyor.” denilerek, Gökhan Yıldırım’ın derhal tahliye edilmesi, ölüm orucu direnişinin taleplerinin kabul edilmesi talep edildi.
Eyleme Grup Yorum üyeleri de katıldı.
– Belçika Türkiye Konsolosluğu önünde yapılan eylemde de Halk Cepheliler, Sibel Ve Gökhan’ın sesi olarak onların taleplerini dile getirdiler.
16 Ağustos günü yapılan eylemde, “Halklar adaletsiz yaşayamaz. Halk adaletsiz kalmaz. Kendi adaletini yapar.” denilerek, direnişin taleplerinin kabul edilmesi istendi.
– Öfke, 17 Ağustos Çarşamba günü Köln Türkiye Konsolosluğu önünde idi. Türkiye konsolosluğu önünde yapılan basın açıklamasında “Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!” sloganı atıldı.
Konsolosluk Önünden Türkiye Cumhuriyeti’ne Sesleniş;
BURADAYIZ, ÇÜNKÜ…
Türkiye Hapishanelerinde 231 gündür ölüm orucunda olan Gökhan Yıldırım için buradayız.
237 gündür ölüm orucunda olan Sibel Balaç için buradayız.
Gökhan Yıldırım hakkında, Tekirdağ Şehir Hastahanesi tarafından “hapishanede ve hastahanede bu koşullarda kalamaz” raporu verildi.
Ama buna rağmen, AKP faşizmi, Gökhan’ı günlerce ne Adli Tıbba sevketti, ne de tahliye etti.
AKP faşizminin keyfiliğini, hukuksuzluğunu protesto etmek için buradayız.
Gökhan ve Sibel’in talepleri haklı, meşru taleplerdir.
Bizim taleplerimizdir.
Halkın talepleridir.
Bu talepleri bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti’nin temsilcilerinin yüzüne haykırmak için buradayız.
Gökhan ve Sibel’in TALEPLERİNİ KABUL EDİN!
Bugün, Kerbela’nın yıldönümü aynı zamanda.
Önünde eylem yaptığımız bu bina, YEZİDLERİN BİNASI.
O günden, 1300 yıldan bu yana, onlar hep Yezid, biz hep Hüseyiniz.
Günümüzün Hüseyinleri, Gökhanlar, Sibellerdir.
Gökhanlar, Hüseyinler, zalimlere karşı en önde dövüşüyorlar.
Açlıklarıyla, yalın kılıç bir kavgaya tutuştular.
Bu kavga bizim.
Türkiye Cumhuriyeti’ni bugün yönetenlere sesleniyoruz.
Suç dosyanız çok çok kabarık.
Türkiye’yi bir kan deryasına döndürdünüz 70 yıldır.
Halkımızı yoksullaştırdınız.
Halkı teslim almak için her türlü zulmü uyguladınız.
Ama Mustafa Koçakları, Ebru Timtikleri, Helin Bölekleri, İbrahim Gökçekleri yok edemediniz.
onlar şehit düştü.
Yerlerini Sibeller, Gökhanlar aldı.
Onlar bitmez.
Direnenler bitmez.
Sibel’in Gökhan’ın taleplerini kabul edin.
Değilse, adalet uğruna düşen her canın sorumluluğu ve suçu sizindir.
Ülkemizi yönetenler,
halkımızı soyanlar,
devrimcileri, vatanseverleri katledenler, BİLİN Kİ,
Bu sorumluluğun faturasını er geç ödeyeceksiniz.
Tekrar ediyoruz:
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın haklı, meşru taleplerini kabul edin.
