Bir Grup Yorum Üyesinin Tüm Sanatçılara Sorusu:
““konser için ölüm orucu mu yapılır” diyen sanatçılar..
Peki siz şimdi ne yapacaksınız?

Grup Yorum’un ölüm orucu şehidi üyesi İbrahim Gökçek, direniş günlerinde yaptığı bir açıklamada şöyle demişti:
“Bu gün bize yapılanların aynısını yarın da size yapacaklardır”.
İşte şimdi tam da İbrahim Gökçek’in işaret ettiği o günler yaşanıyor. Politik olsun olmasın, bir çok sanatçıya yasaklar konuluyor.
Grup Yorum üyesi, Betül Varan, bu gelişmeyle ilgili bir makale kaleme alarak, tüm sanatçılara başlıkta verdiğimiz soruyu sordu: “Peki siz şimdi ne yapacaksınız?”
Betül Varan’ın makalesinin tamamını aşağıda yayınlıyoruz:


Son dönemde yine yasaklarla dolu gündem.
Önce Aynur Doğan’ın konseri yasaklandı. Daha sonra da Niyazi Koyuncu ve Melek Mosso konseri yasaklandı.
Aslında pandemi sonrası normalleşme esnasında müzik yasağının devam etmesi bu yasakların habercisiydi. Önce müziği gece kısıtlamayla başladı ve konser yasaklarına kadar geldi.
Valilik Niyazi Koyuncu’nun konserini yasaklarken nedenini açık açık
“Bizimle aynı görüşte olmayanlara konser yaptırmayacağız”
olarak belirtmiştir. İşte asıl sebepleri de budur!

Sanat; insanlara birşey anlatmanın en güçlü araçlarından
birisidir. Bunu emperyalizm de, faşizm de çok iyi biliyor.
Bu nedenle de saldırılarının ilki ve çoğu sanata
yönelik olur. “Sanat kelimesini duyunca elim silahıma
gidiyor” diyordu Goebbels.
Onun zamanında faşizm vardı, şimdi de faşizm var.
Hitler döneminde faşizm nasıl yıkıldı?
Direnerek!
Hitlerin silahları Sovyetlere göre daha fazlaydı ama
sonuçta Sovyet halkı kazandı, çünkü halk direnmişti.
Ülkemizde de faşizm vardır. Faşizmin saldırıları ise günümüzde sadece sanata değil, herkese yöneliktir. Bu
saldırılar gün geçtikçe daha da çok artıyor, ve artacaktır
da.
Bu saldırılara karşı direnmekten başka çare yoktur.
Cumhurbaşkanı istediği kadar Aynur Doğan’ın konserine
gitmiş olsun. Bu sadece göstermelik bir toleranstı.
İşte gün geldi bunun hiçbir önemi kalmadı ve şimdi
faşizm yine Aynur Doğan’a Kürtçe şarkı söyletmiyor.
Melek Mosso bir konserinde Grup Yorum’dan bahsettiği
için sahneden indirilmişti. Daha sonra Melek Mosso yaptığı açıklamasında Grup Yorum’u dile bile getirmemişti sırf “kariyerinde” bir “sorun” çıkmasın diye.
Peki sonuç ne oldu?
Faşizm yine saldırıyor, yine konser yaptırmıyor.
Niyazi Koyuncu yine aynı şekilde sırf konser yapmaya devam etmek istediği için Grup Yorum’un ölüm orucu direnişine destek vermemişti. Şimdi sırf düşüncelerinden kaynaklı konseri yasaklanıyor.
Bunun adı faşizmdir.
Faşizm kendinden olmayan herkese her zaman saldırır. Saldırmadığı dönemlerde sadece o koşullara uygun davranıyordur ve göstermelik bir “özgürlük” göstermiştir. Aslında sanata ifade özgürlüğü tanımıyordur. Çünkü faşizm her zaman aşama aşama saldırır.
Yıllardır Grup Yorum’a yönelik saldırılar hiç bitmemiştir.
Son yedi yıldır ise sadırılar daha da artmıştır.
2015’de konser yasaklarıyla başlayan saldırılara her gün yeni bir saldırı eklenmiştir.
Üyelerimiz “terör” listelerine alındı, haklarında vur emri verildi. En son iki üyemize 11 yıl ceza verilmişti. İşte tam da bu saldırıların artmasına karşı Helin Bölek ve İbrahim Gökçek ölüm orucu yaptılar.
Şarkılarımızı savunmak ve saldırılara karşı direnmek zorundaydık. Biz konser yapma hakkımız için direndik.
Bir sanatçının iki seçeneği vardır; ya faşizmin saldırılarına karşı kendi şarkılarını, sanatını savunarak direnecek, ya da şarkıların yok olmasını bir kenardan seyredecektir.

Bir çok sanatçı “aman kariyerime birşey olmasın”
düşüncesiyle halk gerçeğinden uzak durmayı seçiyorlar.
Oysa günümüzde de gördüğümüz gibi bu mümkün değil. Ve böyle bir düzende ancak faşizme karşı direnerek var olabilirsin.
Sabahattin Ali maruz kaldığı haksızlığa karşı şöyle
demiştir; “Haksızlığa maruz kaldıkça ve bu haksızlık tashih
edilmedikçe susmamak, hür bir vatandaş sıfatıyla
vazifemdir. Bunun tevlik edilebileceği neticeleri göz
önünde bulundurur, fakat yine hakkımı istemekten
çekinmem. Çünkü adaletin yanlış tatbik olunduğu bir
yerde mahpus olmak, serbest gezmekten daha şereflidir.”

İbrahim Gökçek yaptığı ölüm orucu direnişi esnasında
tüm sanatçılara çağrı yaparken demişti.
O zaman direnişlerini desteklemeyenler bugün aynı
yasaklarla karşı karşıyadır. Oysa Helin ve İbrahim herkes
için direniyorlardı.
Grup Yorum’un hala var olma sebebi şarkılarını ölümüne savunmasıdır. Biz faşizmin her saldırısına karşı ölümüne direndik ve her zaman da direnmeye devam ediyoruz.
Şarkılarımız bu yüzden ölümsüzdür ve hala herkesin dillerindedir.
Bize “konser için ölüm orucu mu yapılır” diyen sanatçılar..
Peki siz şimdi ne yapacaksınız?

Oturup kenarda yok olmayı mı bekleyeceksiniz, yoksa hakkınız için, halkımız için direnecek misiniz?

Betül Varan

Sosyal ağlarda paylaşın