18 MART… KOMÜNARLARIN ANISINA…

18 Mart, bundan tam 100 yıl önce, 1923’de Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü olarak ilan edildi.

Peki neden 18 Mart?
18 Mart, 1871 Paris Komünü’nün kuruluş günüdür.
Paris’te kurulan Komün iktidarı, tarihe “emekçilerin ilk iktidarı” olarak geçmiştir.
Proleterler, ilk kez Paris Komünü’yle kendi iktidarlarını, kendi devletlerini kurdular.

Bu devlet, sadece 71 gün sürdü.
18 Mart 1871’de kuruldu.
Karşı-devrimcilerin amansız saldırıları altında 28 Mayıs 1871’de yıkıldı.

Burjuvazi Komüne dair ne varsa yok etmek istedi. Onbinlerce komün üyesi emekçi katledildi. Onbinlercesi tutsak alındı. “Uluslararası tutsaklarla dayanışma günü” işte bu tarihi direniş ve zulme ithaf edildi.

Burjuvazi Paris Komünü’nü Neden Yoketmek İstedi?

Aslında tabii ki bu sorunun özlü bir cevabı var: Çünkü Komün, proletaryanın ilk iktidarıydı.

Komün yönetimi için derhal bir “Komünal Konsey” kuruldu. 92 kişilik bu konseyin içinde işçiler, doktor ve gazeteciler, ve farklı mesleklerden temsilciler vardı.
Sosyalistlerden reformcu cumhuriyetçilere, Jakobenlere kadar farklı siyasi eğilimlerden insanlar bu konseyin üyesiydi.

Sonra Komün neler yaptı, bakalım:

  • Kiralar düşürüldü.
  • Giyotin kaldırıldı.
  • Şehit düşen komün savaşçılarının eşlerine ve çocuklarına aylık bağlandı.
  • işçilerin yoksulluk nedeniyle rehine vermbek zorunda kaldıkları eşyalarının iadesi sağlandı.
  • Faiz kaldırıldı.
  • Sahipleri tarafından terkedilmiş fabrikaları işçiler devraldı.
  • Mecburi askerlik sona erdirilip Halk ordusu kuruldu.
  • Kilisenin bütün mülküne el konuldu.
  • Laiklik ilkesi yürürlüğe konuldu.
  • Eğitim herkes için mümkün hale getirildi.
  • Okul malzemeleri bedava sağlandı
  • Yetimhane kuruldu.

Burjuvazinin saldırması için bunlar yeterdi!.
Burjuvazi, aralarındaki çelişkileri bir yana bırakıp komüne saldırdılar.

Komüne Saldırı; Şehitlikler, Tutsaklıklar

Yenilginin ardından, Komüncüler asker kontrolünde Versay’a kadar yürütüldü.
Komün, 2 Nisan itibarıyla hükûmet güçleri tarafından saldırıya uğradı ve şehir bombardımana tutuldu.
Sonra karşı-devrim orduları dış bölgelerden şehre girdiler,
Saldırı boyunca, hükûmet topçuları silahsız halkı katletti:
Orta yerde birçok idam gerçekleştirildi.
Hükûmet güçlerinin toplamdaki kayıpları 900 kadardı.
Versay bunun misliyle emekçiyi katletti.
kat kat fazlasıyla aldı.
En sert direniş emekçi sınıfların daha yoğun olduğu doğu bölgelerinde gerçekleşti. Savaş şiddetli sokak savaşlarının yapıldığı sekiz gün boyunca sürdü.
27 Mayıs’la birlikte yalnızca en fakir mahalleler olan Belleville ve Ménilmontant’ta birkaç sağlam direniş bölgesi kalmıştı.

28 Mayıs itibarıyla, öğleden sonra 4 civarlarında Belleville Ramponeau’daki son barikat düştü.
Komüncülerin büyük bölümü barikatlarda katledildi.
Esir alınanların bir kısmı, şimdi Komüncüler Duvarı denilen Père Lachaise Mezarlığı’ndaki duvarın önünde vuruldular. Binlerce komün destekçisi tutsak alınıp Versay’a gönderildi. Günler boyunca erkek, kadın ve çocuklardan oluşan komün destekçilerinin oluşturduğu insan seli, askeri kontrol altında Versay’daki hapishane bölgesine acılar içinde yürüdü.
Daha sonra güya yargılandılar; bir kısmı idam edilirken, çoğu ağır çalışma cezasına çarptırıldı; geri kalanlar da Pasifik’teki Fransız adalarına sürgüne gönderildiler.
Kanlı Hafta boyunca katledilenlerin tam sayısı asla tespit edilemedi; tahminler 30.000 ölü, pek çok yaralı olduğu yönündedir.
Sonradan idam edilenlerle birlikte bu sayı 50.000’i buldu. Yani 20 bin Komüncü idam edildi.
7.000 kişi Yeni Caledonya’ya sürüldü. Paris sonraki beş yıl boyunca sıkıyönetimle idare edildi.


1871’den 2023’e;
152 yıl sonra,
Paris Komünarlarını bir kez daha anıyork,
Komünarların barikatlardaki direnişini,
tutsak alınan Komüncülerin idam sehbalarındaki kahramanca şehitliklerini ve
tutsak komüncülerin yıllar süren direnişlerini
ANIYOR VE SELAMLIYORUZ!

Sosyal ağlarda paylaşın