Uyuşturucuya Karşı Mücadele, Emperyalizmle Mücadeledir 2

AKP, UYUŞTURUCUDAN ÖLEN GENÇLERİMİZİN KATİLİDİR!

AKP, UYUŞTURUCU TÜCCARIDIR!

AKP, ZEHİR TACİRİDİR!

AKP, UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE EDEN DEVRİMCİLERİN KATİLİDİR!

AKP, HASAN FERİT GEDİK’İN KATİLİ, ONU ÖLDÜREN ÇETELERİN HAMİSİDİR!

AKP, DEVRİMİN KATİLİDİR!

Brezilya’nın Rio De Janeiro şehrinde Tanrıkent isimli yoksul, yozlaştırılmış, çetelerin hakim olduğu bir mahalle vardır. Tanrıkent, yoksulların yaşadığı, en çok ezilenlerin teneke barakalarda yaşamak zorunda bırakıldığı, adaletsiz paylaşım düzeninin ezdiği halkın yaşadığı bir mahalledir.

Ä°lgili resim

Bu mahallede iktidarlar eliyle yozlaşma örgütleniyor. Mahalle o kadar yoksul ki, ilk kurulduğunda elektrik, yol, otobüs yok. Kartpostallarda görünen Rio gibi değil Tanrıkent’teki yoksulluk. Çeteler var, hırsızlık var, uyuşturucu var, fuhuş var… Yani yozlaşmanın her çeşidi bu mahallede mevcut. Çocuk yaştan başlayarak, bu yozlaşmanın içinde yetişen küçücük çocukların yaşadığı yoksul bir halk var.

TANRIKENT’TE OLMAYAN TEK BİR ŞEY VAR: DEVRİMCİLER!

Yoksullar her yerde emperyalizmin aynı politikasına maruz kalıyorlar. Ama emperyalistlerin zehirleme politikası her yerde aynı sonucu elde edemiyor. Ülkemizde buna devrimciler yani Cepheliler izin vermiyor. Hasan Ferit Gedik de bu mücadelenin bir parçası olduğu için Gülsuyu’nda katledildi.

Gülsuyu Mahallesi’ne İstanbul’un balkonu diyorlar. 1990’lı yıllara kadar doğru dürüst yolları bile olmayan, suyun tankerle girdiği yoksul bir mahalledir Gülsuyu. Deniz ve adalar manzaralı, dayanıklı zemini ve kent merkezine yakınlığı nedeniyle tekeller gözünü dikiyor. Zenginlerin iştahını kabartıyor; ancak devrimcilerin güçlü olması sebebiyle de halkın birliği sağlanıyor ve iktidar kentsel dönüşüm projelerini uygulayamıyordu. Halkın birliğini bozmak, devrimcilerin etkisini kırmak için, diğer mahallelerde olduğu gibi uyuşturucu ve çeteleşme politikasını burada da yaşama geçirdiler. Devrimcilerin kurduğu ve devrimci değerlerin varlığını sürdürdüğü Gülsuyu Mahallesi’nde 2010 yılından bu yana bir uyuşturucu ve mafya çetesinin eylem ve faaliyetleri sonucu, mahallede devrimcilerin çalışmaları ve etkinlikleri sınırlanmış, hızlı bir yozlaşma süreci yaşanmıştır.

Yozlaştırma saldırısının hedefine ulaşabilmesi için öncelikle devrimcilere saldırılmıştır. “Terörle Mücadele” diyerek evleri basılan, işkence gören, tutuklanan, hapis cezaları verilen devrimcilerin yerine uyuşturucu çeteleri mahalleye sokulmuştur.

AKP faşizmi, devrimcilere karşı gösterdiği saldırganlığın binde birini bile uyuşturucu çetelerine göstermemiştir. Çünkü EN BÜYÜK ÇETE, ÇETEBAŞI BİZZAT AKP’DİR!

İşte mahallelerimiz TANRIKENT gibi olmasın diye, çocuklarımız-gençlerimiz zehirlenmesin diye devrimciler yine en öndeydiler. 28 Eylül 2013 tarihinde, Gülsuyu’ndaki uyuşturucu çetelerine karşı yapılan eylemde, çetelerin saldırısı sonucu bir kişi yaralanmıştı. Bu saldırıya karşı 29 Eylül 2013 tarihinde aralarında Hasan Ferit Gedik’in de olduğu Cepheliler, Gülsuyu’na giderek tekrar eylem yaptılar. Amaç mahalleyi çetelerin eline bırakmamak, BU MAHALLE BİZİM, BU MAHALLE DEVRİMCİLERİNDİR, UYUŞTURUCUYU SOKAMAZSINIZ demektir.

Hasan Ferit, çetelerin saldırısını, bir önceki gün yaşanan silahlı saldırıyı bilerek, gözünü kırpmaksızın gitmiştir eyleme. Ve ikinci eyleme de saldıran çeteler, Hasan Ferit Gedik’i katlemiştir. Hasan Ferit Gedik’in katledilmesinin ilk fotoğrafının arkasını kazıyınca, ulaştığımız yer AKP oluyor. Daha hastanede Hasan Ferit’in delil niteliğinde olan, katilini ele verecek giysilerini çalarak suçunu itiraf etmeye başladı AKP.

Davayı halka kapalı yürüttüler. Sorgulama aşamasında, çete üyesi olduklarına dair kuvveli şüphe ve somut delil bulunan 35 sanıktan sadece 22’si tutuklandı; bunlarında 17’si serbest bırakıldı. Çeteciler mahkemeye bıçakla gelip, avukatları, aileyi, izleyici olan milletvekillerini tehdit ettiler. 3.5 yıl süren yargılamada 35 duruşma yapıldı. Tutuklu 5 kişiden 3’ü ceza aldı. Asıl tetiği çeken Şahin Eren, devrimci avukatların savunmasının gücüyle toplamda 96 yıl 3 ay ceza aldı. Ancak çetenin diğer üyelerine çok az ceza verildi. Çete üyeleri, çete lideri birçok suçtan beraat etti. Yani katilleri koruyan yine AKP’ydi. Çünkü onları örgütleyen de AKP’ydi.

Mahkemeyi izlemeye gelenlere polis saldırıyor

H a s a n F e r i t ’ i n katillerinin A K P ’ nin mafyası S e d a t P e k e r ’ le çekilmiş fotoğrafları yayınlandı. Çetenin reisinin AKP listesinden belediye meclisi üyeliğine aday olmaya çalıştığı açığa çıktı. Çete üyesi Zafer Turhan ile A. isimli bir polis arasındaki telefon görüşmesi ise, iktidarın suçunu daha da bir ortaya seriyor:

“Z.T: Nasılsın abi, iyisin?

A: İyiyim ya bu olayı senin yaptığını söylüyorlar gel 2 dakika ifadeni alalım.

Z.T: Ben sana bir şey söyleyeyim mi ben gelsem beni paket ederler, belden yukarı bir şey var, ben açık açık söyleyeyim sana ben bu işi ben yapmadım abi.

A: Ya tamam sen yapmadın ama ifadeni vereceksin illa ki bir gün bugün yarın öbür gün.

Z.T: Tamam gelirim yanına gelirim gelmesine de emin ol yani Oflu abi o yüzden bilin diye yani ben yapmadım onu, ben yapsam ben sana derdim yaptım diye.

A: Ya sen ne yap biliyor musun, öbür gün benim yanıma gel…”

Hasan Ferit Gedik, bizim mahallelerimiz Tanrıkent gibi olmasın diye, yozlaştırma saldırısı gençlerimizin üzerinden buldozer gibi geçmesin diye görevini yerine getirdi. Ve bugün uyuşturucuyla savaş denildiğinde akla ilk gelen isimdir HASAN FERİT GEDİK…

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.