Umut Olmak, Umudun Var Oduğunu Göstermek…

Çoklu Baro düzenlemesini içeren Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek, yasalaşmasına ilişkin Türkiye’deki Tutuklu Avukatlarla ile Dayanışma Komitesi tarafından 13 Temmuz günü yazılı açıklama yapıldı.

Türkiye’deki Tutuklu Avukatlarla ile Dayanışma Komitesi’nin “Umut Olmak, Umudun Var Olduğunu Göstermek Zorundayız” başlıklı açıklamasının tam metni şöyle;

“Çoklu Baro düzenlemesini içeren Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek, yasalaştı!

Yapılan elektronik oylamaya 417 milletvekili katılırken, 251 milletvekili “kabul”, 163 milletvekili “ret” oyu kullandı.

Yasa değişikliği hükümleri, ekim ayında yapılacak baro seçimleri ve geçici madde düzenlemesiyle bu yıl Aralık ayına çekilen Türkiye Barolar Birliği seçiminde uygulanacağı bildirildi. Oysa 80 il barosu bu uygulamaya karşı çıkıyordu. Sadece barolar değil, demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve meslek odaları da karşıydı uygulamaya. AKP’nin sunduğu, MHP’nin de imza koyduğu teklif tüm tepkilere rağmen yasallaştı.

Çoklu Baro düzenlemesini içeren Avukatlık Kanunu’na  tepki gösteren barolar, baro başkanları ve avukatlara faşist AKP iktidarının emrindeki polisler gaz bombalarıyla, kalkanlarıyla, coplarıyla saldırdı. Avukatlar nezdinde savunmaya, adaletsizliğe karşı alanlara çıkan avukatlara saldırı yapıldı.

AKP hükümeti ve değnekçisi MHP bu uygulama ile halklarımızı bir umutsuzluk çemberinde boğmak istiyorlar.

İktidar bu uygulama ile halkımızı tam kuşatma altına alarak savunmasız bırakmayı amaçlamaktadır! Aynı şekilde halkımız yasalar ve yasaklar çemberiyle kuşatılmıştır. Ama çok daha önemlisi umutsuzluk çemberiyle kuşatılmak istenmektedir. Çünkü egemen sınıflar bilmektedirler ki, kitleleri düzenin bir parçası, sömürü ve zulüm çarkının bir dişlisi haline getirebilmek için, asıl hapsedilmeleri gereken çember budur. Umudun olduğu yerde, küçük ya da büyük, parlak ya da cılız bir umut ışığının olduğu yerde egemen sınıflar halkın mücadelesini, direnişini asla ve asla bitiremezler. Umutsuz kitleler ise çaresiz çürümeyi, çaresiz yozlaşmayı yaşayacaklardır.

Bugün işte tam böyle bir kaos ortamı vardır. Her şey belirsizdir, yarın belirsizdir. Düzen alabildiğine acımasızlaşmıştır. Emeğiyle geçinen bir insanın değil az çok rahatını sağlaması, günlük yaşamını sürdürmesi mucize haline gelmiştir. Yarın belirsizdir, yarına dair bir güvence kalmamıştır. İşte böyle bir ortamda insanların “aman şu çarkın bir tarafından ben de tutayım, ben de kendimi kurtarayım” diye düşünmesi hiç de anormal değildir. Düzen böyle bir yaşam tarzını egemen kılarak kendini ayakta tutmayı esas almıştır.

Ancak umutsuz olmamalıyız!

UMUT olmak, umudun var olduğunu göstermek zorundayız.

Bu ülkede umudu büyüten halkın avukatları ise saldırıları göğüsleyerek, baskı yasalarına, adaletsizliğe karış hayatlarını ortaya koyarak göstermektedirler. Aynı avukat Aytaç ÜNSAL ve Ebru TİMTİK gibi…

Direnen halkın avukatlarını destekleyerek, umutsuzluğa yer vermeyelim!

Ölüm orucunda olan Avukat Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik’i yaşatmak için talepleri kabul edilsin!


Türkiye’deki Tutuklu Avukatlarla ile Dayanışma Komitesi

Comité de liberté pour les avocats emprisonnés en Turquie
@libertepourlesavocatsenturquie”

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.