“TEHLİKELİ” VE “GÜVENİLİR OLMAYAN” TUTSAKLAR ve AKAN DİRENİŞ IRMAĞI…

Avrupa Hapishanelerinde bir açlık grevi daha başladığını öğrendik.
Beş yıldır oturum hakkı için direnin ve bu direnişi nedeniyle 6 ay hapis cezasına çarptırılan İlker Şahin, hapishanede karşılaştığı keyfilikler nedeniyle 15 Eylül’de açlık grevine başladı.
İlker Şahin hakkında mahkeme 6 aylık cezasını açık hapishanede çekmesi kararı vermişti.
Ama İlker Şahin, gittiği açık hapishane yönetiminin kararıyla kapalı hapishaneye gönderildi.
Hapishane yönetiminin kararının gerekçesi, Şahin’in “güvenilir bir hükümlü olmaması” idi.
Tıpkı, Türkiye faşizminin S, R, Y Hapishanelere gönderilen devrimci tutsakları “tehlikeli mahkum” olarak tanımlaması gibi!

Baskı varsa direniş var; direniş bir gelenek. Türkiye’de olduğu gibi, Avrupa hapishanelerinde de bu gelenek yerleşiyor.
Sorunun ve talebin ne olduğundan bağımsız olarak, baskıya karşı anında bir direnişin başlatılması, Avrupa’da da direniş geleneğinin kökleşmekte olduğunun bir kanıtı.
Emperyalizm ve faşizm, dışarıda olsun, hapishanelerde olsun, tüm direnenleri “terörist” diye damgalıyor. “Tehlikeli” diye damgalıyor. “Güvenilmez” diye damgalıyor.
Gerçek şu ki; dünya halkları için, tehlikeli olan, güvenilmez olan sadece ve sadece emperyalizmdir.

Alman emperyalizmi de, faşizm gibi, direnişi ve direnişcileri “cezalandırıyor” aslında.
DİRENME HAKKINI YOK ETMEK İSTİYOR.
Ve İlker Şahin, şimdi, binlerce özgür tutsağın yaptığı gibi, “direnme hakkı için” direniyor.

Şu anda tutulduğu hapishanede, hapishane yönetimi 2-3 ay içinde İlker Şahin’in “güvenilir” olup olmadığına; ona göre de açığa gönderilip gönderilmeyeceğine karar vereceklerini belirtiyor.
Hapishaneden bir yetkili, ailesine “Bu sene açığa çıkması zor görünüyor.” diyor.
Zor;
Çünkü İlker Şahin bir direnişçi. Beş yıldır Alman emperyalizmine karşı direniyor.
Zor;
Çünkü, İlker Şahin, konulduğu hapishanedeki keyfi yönetime ve dayatmalara karşı da direniyor.

İlker Şahin’in ilk talebi, Alman mahkemesinin aldığı “altı aylık hapis cezasını açık hapishanede çekmesi” kararının uygulanmasını istiyor.
Aslında bu altı aylık cezanın kendisi gayrimeşru.
Bu altı aylık cezanın kendisi, oturum hakkı direnişine karşı bir saldırı.
Ama şimdi İlker Şahin, bu gayrimeşru kararın uygulanması için direniyor.
Burjuva demokratik hak ve özgürlükler için hemen her zaman devrimcilerin direnmek zorunda kalması gibi.
Şahin, Alman mahkemesinin kararına uymayan hapishane yönetiminin dayatmasına karşı, mahkeme kararının uygulanması için direniş sergiliyor. “Kendi kararınızı uygulayın” diyor.

Eda Deniz Haydaroğlu, Ilgın Güler, Sevil Sevimli’nin Almanya Adalet Bakanlığı’nın önündeki direnişi..
Türkiye’de Hüseyin Karaoğlan’ın Sincan Hapishanesi’ndeki süresiz açlık grevi direnişi..
İlker Şahin’in Almanya RHEİNBACH Hapishanesi’ndeki direnişi…
Her biri kendi mecrasında, kendi özgünlüğü içinde gündeme gelen direnişler. Talepleri farklı farklı. Sürdürülüş biçimleri farklı farklı.
Ama bir nehirde birleşiyor hepsi.
Direniş ırmağı akmaya devam ediyor.

Sosyal ağlarda paylaşın