TECRİT İNSANLIK SUÇUDUR!

TECRİTİ PROTESTO ETMEK AMACIYLA İKİ KİŞİ DAHA YAŞAMINI SONLANDIRDI

Zülküf Gezen‘in ardından, bugün sabah saat 05:00 sularında bir ölüm haberi de Gebze Kadın kapalı cezaevinden geldi.

Ayten Becet adlı 24 yaşındaki siyasi tutsak, Zülküf Gezen gibi kendini asarak bugün sabah hayatına son verdi. Cezasının bitmesine son iki yıl kalan Ayten Becet 5 yıldır tutuklu bulunmaktaydı.

Aynı zamanda 20 Şubat tarihinde Almanya‘nın Krefeld şehrinde kendini mahkeme önünde yakan Uğur Şakar’da bir aylık yoğun bakım sürecinin ardından dün Duisburg hastanesinde yaşamını yitirdi.

54 yasındaki Uğur Şakar mektubunda kendini yakmasını şu sözlere açıklamıştı:

“Nerede olursak olalım, adaletsizliğe karşı direnmek bizim için boynumuzun borcudur. Alman devletinin polis şiddeti ve Kürtler üzerindeki siyasal baskıları lanetliyorum. Kolece yaşamaktansa her bir Kürt özgürce yaşamak uğruna kavga etmeye davet ediyorum. Mutlaka kazanacağız.

Ayten Becet ve Zülküf Gezen de yaşamlarına son vermeden önce Öcalan üzerindeki tecride karşı yapılan açlık grevlerine sessiz kalınmasını protesto etmek amacıyla yaşamlarına son verdiklerini belirtmişlerdi.

Uğur Sakarın yaşamını yitirmesinin ardından dün kürt kurumları Duisburg hastanesinin önünde bir basın açıklaması düzenledi ve orada Frankfurt’da düzenlenecek Newroz kutlamasını Uğur Şakar’a adadıklarını ve 26 Mart günü saat 13.00’da Neuss şehrinde yapılacak cenaze törenine de kitlesel katılım çağrısında bulundular.

İstanbul’daki Yenibosna Adlı Tip Kurumu’nda bekletilen Ayten Becet’in cenazesinin alındıktan sonra Antep’e getirileceği belirtildi. 24 yasında olan Ayten Becet, 5 yıldır cezaevinde bulunuyordu. Becet, 2012’de Adana 6’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “örgüt üyeliği”nden 9 yıl ceza almıştı (Mezopotamya Ajansı).

Bu sırada İstanbula Yenibosna Adlı Tip Kurumu önünde kızlarının cenazesini almaya gelen aileye ve yakınlarına da polis saldırdı. Bekleyen kitleyi darp eden polis üç kişiyi de gözaltına aldı.

Leyla Güvenin açlık grevinin 134 gününde iki kişi daha Tecrit uygulamasını protesto etmek amacıyla yaşamına son verdi ve devlet kutsal olan cenaze hakkına saldırmakta devam ediyor.  

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.