Mustafa Koçak, Ölüm Orucunun 150. gününde sizlere, bizlere, hepimize sesleniyor..

Mustafa Koçak bir itirafçının hakkında verdiği ifade ile tutuklandı ve hiç bir ispat, kanıt, delil olmaksızın itirafçının ifadesi ile Ağırlaştırılmış Müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yaklaşık 300 kadar insan hakkında ifade veren Berk Ercan’ın verdiği ifadelerin bir çoğu yalan olduğu ortaya çıktı ve bir çok kişi tahliye oldu. Bir çok yalan ifadesinin ortaya çıkardığı gerçek şuykdu ki; endini kurtarmak için muhbirlik değil iftiracılık yapıyordu Berk Ercan.

Ama buna rağmen müebbet hapis cezasın verildi Mustafa Koçak’a. Adil yargılanmak için açlık grevine başladı Mustafa Koçak. Açlık grevinin 90. gününde açlık grevini ölüm orucuna çevirdi. Bugün, 29 kasım Mustafa’nın direnişinin 150. günü. 150. gün dolayısıyla yazdığı mektubu yayımlıyoruz:

MERHABA,
Bu mektubu sokaklarda yiğitçe yürüyen kadınlara ve erkeklere, analarımız-babalarımız, topraktan yaşam çıkaranlara, allı morlu büyüyen çocuklara, adaletin peşinden ayrılmayanlara, acılardan umut devşirenlere, yarı aç yarı tok yatağa girenlerimize, halk türküleri söyleyenlere, her koşulda ve şartta direnenlere ve Nazım’ın da şiirinde dediği gibi umudu olan büyük insanlığa yazıyorum…
Ve bu mektubu memleketime, vatanımızın kendisine yazıyorum… Yüksek tepelere, çam ormanlarına, çınar ağaçlarına, atan bir damar gibi akan nehirlere, ırmaklara, yeryüzünün sınırlarını çizen yüce dağlara, keskin çizgili boş tarlalara yazıyorum…
“Mahkemelerin adaletsizlik dağıttığı bir ülkede tek adalet, adalet için direnmektir.” Diyerek bir Temmuz günü çıktım yola… Ve bugün açlığımla büyüttüğüm adalet kavgamızın, canım pahasına savunduğum taleplerimin 150.Günü!
Günler ilerliyor… Günler ilerledikçe direnişte büyüyoruz. Direnişte birlikte insan da büyüyor. Gün gün eriyen her hücremin aksine ben de büyüyorum…
“Onlar” ise yaptıkları bu adaletsizliği, haksızlığı, hukuksuzluğu nasıl gizleyeceklerini, halka nasıl anlatacaklarını bilemiyorlar. Çünkü tan yerini ağartan direnişimiz karşısında, suçüstü yakalanmış hırsızlar gibi şaşkınlık ve panik içerisindeler. Tek yapabildikleri şey ise, daha fazla baskı, korku, tehdit ve sansür. Halbuki bunlar bizi daha da güçlendiriyor. Daha da kenetliyor ve büyütüyor… Ve işte tam da bu nedenle “onların” çaresizliği, halkımızın da çaresi büyüyor….
MERHAMET DEĞİL, ADALET İSTİYORUZ!
Adaletsizlik ve haksızlık alışılır şey değildir. Bizlerde buna asla ve asla alışmayacağız! Nasıl ki insan ekmeksiz ve susuz yaşayamazsa adalet olmadan da yaşayamaz. Adalet yoksa güneşte yoktur. Ve kimse güneşsiz de yaşayamaz. Bizim vatanımızı da bu kör karanlıklar içine gömdüler ve hepimizi bu karanlığa mahkum etmek istiyorlar. Bende bu adaletsizliğe ve hukuksuzluğa son vermek adına, karanlığa ışık olmak, tan yerini ağartmak iççin yatırdım bedenimi Ölüm Orucuna…
Muhakkak ki herkes yaşamak ister ve elbette bende herkes gibi yaşamak istiyorum. Ama kendimi bu adaletsizliğe ve hukuksuzluğa mahkum edip yaşamaktansa, adalete ve onuruma sahip çıkarak alnım ak başım dik bir şekilde ölmeyi tercih ederim.
Biliyorum çünkü, yaşamak mücadele etmektir. Ve bende yaşamak için mücadele etmeyi tercih ediyorum. Çünkü bizim hayatımızla bu şekilde oynamalarına seyirci kalmak zorunda değiliz. Bizi bu adaletsizliğe mahkum etmelerine seyirci kalmak zorunda değiliz. Direnebiliriz, onurumuza sahip çıkabiliriz…
Ve işte bu yüzden bu mektubu sana yazdım; işçi, köylü, memur, öğrenci, esnaf… çalışkan-namuslu-yiğit insanlar; yummayın gözünüzü, tıkamayın kulaklarınızı duyun adalet çığlığımı ve görün hücre hücre eriyişimi. Görün ki sesime ses olup anlatın sağır kulaklara, kör gözlere…
Anlatın ki, bu ülkede hüküm süren adaletsizlikler son bulsun.
Anlatın ki, adaletin ışığı saçılsın, tan yerleri ağarsın.
Anlatın ki, adil ve onurlu bir yaşamı birlikte kuralım.
Ve şunu hiç mi hiç unutmayalım: Büyük ya da küçük ama herkesin yapabileceği bir şey var…
Zafere olan inancımla umut ve direnç yüklü selamlarımı gönderiyorum.
Umutla kalın… ve bilin ki; sizi hep sevdik. Sizi Çok Seviyoruz…
ÖLÜM ORUCU DİRENİŞİMİZİN 150.GÜNÜ…
YAŞASIN ÖLÜM ORUCU DİRENİŞİMİZ…
29.11.2019

MUSTAFA KOÇAK

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.