İKİ YILDA 9. BASKIN NEDEN???

16 Mayıs’ta, saat 13.30 sıralarında İdil Kültür Merkezi, polis tarafından basıldı.

Bu, iki yıl içinde 9’ncu baskındı. İki yıl öncesini de işin içine katarsak, onlarca baskın sözkonusu.

Her baskın “büyük terör operasyonu!” diye yansıtıldı.

Her baskında onlarca kişi gözaltına alındı.

Peki bu nasıl bir kurum ki, onlarca “terör operasyonu”nun odağında o var? Nasıl bir kurum ki, her baskında onlarca “terörist” çıkıyor? Ve nasıl bir kurum ki, bas bas kapanmıyor, nasıl bir kurum ki, gözaltılardan işkencelerden geçiriliyor yılmıyor ve nasıl bir kurum ki, tutukla tutukla bitmiyor???

İşin aslı şu:

Istanbul Okmeydanı’nda bulunan İdil Kültür Merkezi, Grup Yorum’un evidir. Üretim alanıdır. Grup Yorum’un yoksul halkın bağrındaki karargahıdır. Faşizm, bu karargahı yoketmek istiyor. Faşizm, Grup Yorum’u sindirmek istiyor; faşizm halkın türkülerini susturmak istiyor. Faşizm, devrimci sanatçılığı yoketmek istiyor.

İşte yıllardır süren bunca baskınların, gözaltıların, işkencelerin, tutuklamaların, yasaklamaların nedeni budur.

– 2019… Faşizme karşı sığınaklarda…

İdil Kültür Merkezi, daha bu yılın başında, 26 Şubat’ta yine polis tarafından basılmıştı. 8’nci baskındı.   

Basın şöyle verdi bu baskını: “İSTANBUL Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 26 Şubat’ta Şişli’de bulunan İdil Kültür Merkezi’ne düzenlenen operasyonda DHKP-C’li 8 kişi gözaltına alındı”.

Gözaltına alınanların bir kısmı İdil Kültür Merkezi’nin altındaki sığınakta idi. Bir kısmı faşizm tarafından aranıyordu, “arananlar listesine” konulmuşlardı; başlarına ödül konulmuştu. Onlar teslim olmak, saklanmak yerine, İdil Kültür Merkezi’nde illegalite koşullarında üretmeye devam ediyorlardı. 

– 2017… Büyük Operasyon…

30 Mayıs 2017’de yine baskın vardı İdil Kültür Merkezi’nde.

Gazeteler şöyle yazdı: İSTANBUL,(DHA) İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Okmeydanı’nda bulunan İdil Kültür Merkezi’ne operasyon düzenledi. Operasyonda 10’un üzerinde kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.”

Büyük(!) operasyondu. Saat 11.00 sıralarında gerçekleştirilen baskında, helikopterler uçuyordu kültür merkezinin üzerinde. Özel harekatçılar oradaydı, çevik kuvvet çevreyi kuşatmıştı. Solistler, koro elemanları, saz gitar flüt çalan “tehlikeli teröristler” vardı içeride. Saz gibi, gitar gibi, flüt gibi tehlikeli silahlar vardı.  

Polisin öğlen saatlerinde gerçekleştirdiği baskın, yine barikatlarla karşılandı.

Polisin içeri girmesi sonrasında, her taraf talan edildi ve 10 kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar, Vatan Caddesi’ndeki işkencehaneye götürüldüler.

Bir yıldırma, sindirme operasyonu daha yapılmıştı. 

Sonucu herkes biliyor.

2015- Grup Yorum’a Basın Açıklamasından Gözaltı

Grup Yorumcular ve İdil Kültür Merkezi çalışanları, kurum dışında da sürekli saldırıların, gözaltıların hedefi oldular. Örnek olması bakımından, İdil Kültür Merkezi’ne yapılan baskınlar dışındaki gözaltılardan birini hatırlatmak isteriz.

Tarih, 2015 yılının 21 Eylül’üydü.

Aralarında Grup Yorum üyelerinin de olduğu 11 kişi, Cizre’deki katliamları protesto etmek için İstanbul Beyoğlu’nda Galatasaray Meydanı’nda bir açıklama yaptılar.

Saat 20.00 sıralarında yapılan açıklamada “Cizre’de AKP katlediyor. Kürt halkı teslim alınamaz” yazılı bir pankart açıldı.

Grup Yorum üyesi Ezgi Dilan Balcı basın açıklamasını okudu.
Ardından Grup Yorum üyeleri, meydanda kısa bir dinleti verdiler. Eylemin bitiminde polis saldırdı ve 11 kişi gözaltına alındı.

2015- Hiçbir Operasyon İKM’siz Olmaz!

2 Nisan’da Halk Cephesi’ne yönelik “büyük operasyon” vardı. O gün 54 adrese baskın düzenlendiğini açıkladı polis. Basılan adreslerden biri de İdil Kültür Merkezi’ydi.

O kadar büyük bir operasyonda, İdil Kültür Merkezi’ni dışta bırakacak değillerdi. Orası “teröristlerin” daimi yeriydi. Orada her zaman garanti “terörist” bulmak mümkündü!!!

Nitekim bu baskında da öyle oldu.

Devamını basından okuyoruz:  

DHKP-C baskınında İngiliz’e gözaltı… YASADIŞI DHKP-C örgütüne yönelik dün sabaha karşı Okmeydanı’nda düzenlenen operasyonda basılan İdil Kültür Merkezi’nde bir İngiliz vatandaşı gözaltına alındı. Özel timlerin baskın yaptığı 54 adresten biri olan yerde yakalanan Almanya doğumlu Polonya kökenli İngiliz vatandaşı Stephan Shak Kacynski’nin (52) serbest gazetecilik yaptığı bildirildi.”

Devamında ne ajanlık hikayeleri, ne senaryolar yayınlandı bu gözaltıyla ilgili.

İdil Kültür Merkezi baskınlarına artık “uluslararası ajanlık” boyutu da eklenmişti.

– 2011.. Gaz Bombalı Baskın

2011 yılının Mayıs ayıydı. 10 Mayıs’ı 11 Mayıs’a bağlayan gece, çok karakteristik bir baskın yaşandı yine. Okmeydanı’nı işgal eden AKP polisi, İdil Kültür Merkezi, Gençlik Federasyonu Derneği ve Haklar ve Özgürlükler Derneği’ne baskınlar düzenledi.



Devamını burjuva basından izliyoruz:

“İstanbul’da DHKP-C’ye yönelik düzenlenen operasyonda, aralarında Grup Yorum’un 3 üyesinin de bulunduğu 46 kişi gözaltına alındı.

Baskın sonucunda İdil Kültür Merkezi’nden 17 kişi, Haklar ve Özgürlükler Derneği’nden 7, Gençlik Federasyonu Derneği’nden de 20 kişi gözaltına alındı.

Fakat polisler de ellerini kollarını sallayarak giremediler bu kurumlara.

Basın ertesi günü şöyle yazdı: 

“Özel Harekât Timleri ile Çevik Kuvvet ekiplerinin katıldığı operasyonda, mahkeme kararına rağmen binalarda bulunanlar kapıları açmadı. Polis bunun üzerine camları kırarak içeriye gaz bombaları attı. İçeride bulunanlar, “Haklıyız kazanacağız” sloganları atarak marşlar söylemeye başladı. 05.00’e kadar bekleyen polis, koçbaşlarıyla kapıları kırarak içeri girdi.”

Çünkü bu üç kurumdakiler, haklıydı, meşruydu, yasaldılar.

Yasadışı olan polisin yaptığıydı.

Grup Yorum’un iki gün sonra, önce ODTÜ kapanış konseri, ardından Ege Üniversitesi kapanış konserleri vardı. Polis güya bunu da engellemiş olacaktı.

Tabii engelleyemedi.

– 10’ncu, 11’nci Baskınlar Da Olacak!

Nereden mi biliyoruz? Çünkü Grup Yorum susmayacak. 

Grup Yorum susmayınca, türküler susmayınca, faşizm baskılara, baskınlara devam edecek.

Şurası bir gerçek ki, polis bugüne kadar ki 9 baskına rağmen, İdil Kültür Merkezi’nin “terör”le  bir bağını kurabilmiş değildir. Orada düzenin yasalarına göre de yasadışı bir faaliyet yoktur; olduğu kanıtlanmamıştır.

Fakat diğer gerçek de şudur: İdil Kültür Merkezi’nde düzene karşı türküler söylenir, marşlar okunur, düzene karşı halkın sanatı ve sanatçıları örgütlenir.  

İşte faşizmin engellemek istediği de budur.

Polis, demokrasicilik oyunu çerçevesinde yasal olarak engelleyemediğini, baskınlarla, gözaltılarla, işkencelerle, komplolarla engellemeye  çalışıyor.

Fakat 9 baskının kanıtladığı şudur ki, polis bu amacına ulaşamayacak.

Grup Yorum üyeleri bunu şöyle açıklıyorlar: “Çünkü karşılarında halkın sanatçıları, halkın binyıllık türküleri, dünya halklarının yüzlerce yıllık mücadelesinin ürünü olan marşları var. Karşısında vazgeçmeyen, yılmayan bir irade var. Karşısında doğru politikalar, güçlü gelenekler var.”

Grup Yorum üyesi Bergün Varan’an, 16 Mayıs’taki baskından sadrece dakikalar sonra, İdil Kültür Merkezi’nin önünde, caddede yaptığı konuşma, bu söylenenleri kanıtlıyor.

Faşizm baskın yapıyor;

– baskın sırasında, kuşatma altında içeride türküler söyleniyor, halaya duruluyor,

– baskından sadece dakikalar sonra, İdil Kültür Merkezi’nde sanki hiçbir şey olmamış gibi, çalışmalar, sonraki konserin hazırlıkları sürüyor.

– baskından dakikalar sonra kurumun önünde, Grup Yorumcular, dünyanın tüm zalimlerine meydan okuyorlar.

Sizce bu kurumun sihirli gücü nereden geliyor?

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.