Erdoğan: “Şiiri, müziği yasaklayan bir ülkeden sanatçıları ötekileştirmeyen yepyeni bir Türkiye’ye kavuştuk”

Hangi konuda politikalarını övüyorsa orada saklamak istediği bir şey vardır.

Erdoğan, “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni”nde yaptığı konuşmada “Nazım Hikmet’i hapiste çürütenler, Sabahattin Ali’yi katledenler tek parti döneminin jakobenleridir. Şiiri, müziği yasaklayan bir ülkeden sanatçıları ötekileştirmeyen yepyeni bir Türkiye’ye kavuştuk” diyen Erdoğan’ın gizlemeye çalıştığı ülke gerçeğini anlatmaya gerek yok. Ancak sadece birkaç örnekle ülkemizde sanatçının yaşadıklarını hatırlatmak Erdoğan’ın söylediği yalanın ne kadar desteksiz ve “yatsıya kadar” yanmayacak türden olduğunu anlaşılmasına yardımcı olacaktır.

Geçtiğimiz haftalarda Yılmaz Çelik, A.O. adlı bir itirafçının soyut beyanı üzerine tutuklandı.

Ferhat Tunç’a sosyal medya hesapları üzerinden ‘terör örgütü propagandası’ yaptığı iddiasıyla, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, yakalama kararı çıkarttı. Ferhat Tunç yurt dışında yaşamak zorunda bırakıldı.


Barış Atay’ın sahnelediği “Sadece Diktatör” oyunu ülkenin birçok yerinde yasaklandı.

Devlet Tiyatroları’nda ve Devlet Opera ve Balesi’nde aktif görev alan ve kadro bekleyen en az 150 kişinin sözleşmesi gerçekçe gösterilmeden yenilenmedi ve işlerine son verildi.

Grup Yorum:  Konserleri yasaklanıyor. Ve bu yasaklama öyle bir hal almış durumda ki artık neredeyse evlerinde saz çalmalarına izin vermeyecekler. Yasaklamada o kadar keyfilikler yapılıyor ki; daha bugün 14 şubat’ta internet konseri yapacakları salon polis tarafından 3 günlüğüne kapatıldı. Bu arada Grup Yorum elemanları sanat yapmalarının önündeki engellerin kaldırılması için ölüm orucundalar. Ve şu anda çok kritik aşamadalar.

Bu yukarıda saydığımız 5 örnek sadece son 2-3 ay içerisinde yaşanmış ve bir kaç dakikalık hafıza zorlaması ile akla gelen sanatçıya yapılmış saldırılar.

İktidarı döneminin tamamında yaşanan sanata ve sanatçıya yapılmış saldırılar yazmakla bitmez.

Ama Erdoğan öylesine büyük bir yalan atıyor ki yarın yalanın açığa çıkacağı onu hiç ilgilendirmiyor.

Hitlerin propaganda bakanı Gobbels’in sözlerine bir göz atıldığında  Erdoğan’ın yalan ve kara propaganda konusunda kimi örnek aldığı çok daha iyi anlaşılacaktır.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.