EĞER SORUNU ÇÖZMEK İÇİN ÖLMEM GEREKİYORSA ÖLÜMÜMÜ HIZLANDIRIRIM.

TAYAD’lı Lerzan Caner, Nurettin Kaya ile ilgili son gelişmeleri anlattı.
KAYA:EĞER SORUNU ÇÖZMEK İÇİN ÖLMEM GEREKİYORSA ÖLÜMÜMÜ HIZLANDIRIRIM.

Türkiye (GHA)
Faşist AKP iktidarının inşaa ettiği S.R.Y Kuyu Tipi hapishanelere karşı devrimci tutsakların başlattığı Ölüm Orucu direnişi devam ediyor ve bugün Nurettin Kaya ölüm orucunun 230. gününde. Hapishanedeki tecrite rağmen direnişi sürdürürken, dışarıda da ailesi ve yoldaşları Nurettin Kaya’nın taleplerinin kabul edilmesi için mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Halkın Sesi TV, Nurettin Kaya direnişini yakından takip eden ve ilk günden itibaren Nurettin Kaya’nın sesine ses olan TAYAD’lı ailelerden Lerzan Caner ile bir telefon bağlantısı gerçekleştirerek Nurettin Kaya’nın talepleri ve son durumu hakkında bilgiler verdi.

Nurettin Kaya: Taleplerim Sadece Benim İçin Değil, Hepimiz İçindir

Halkın Sesi TV’nin sorularını yanıtlayan TAYAD’lı Lerzan Caner, Nurettin Kaya’nın yoldaşlarıyla birlikte ailelerine yakın bir hapishaneye sevk edilmek istediğini ve sevk edilmelerinin bir hak olduğunu vurgulayarak gelişmeleri şöyle anlattı: ‘Nurettin Kaya’nın talepleri çok basit. Dumlu Hapishanesi’ne taleplerini iletti; Alişan Gül ve Cemil Kurt ile birlikte ailelerimize yakın bir yere sevkini istiyor. Bir süre sonra idare, Nurettin Kaya’yı çağırarak sevk talebini kabul ettiklerini bildirdi. Nurettin Kaya, yoldaşlarının sevk talebi ne olacak diye sorduğunda, sadece kendisinin talebinin kabul edildiği cevabını aldı. “Ölüm orucuna sadece kendim için değil, arkadaşlarım için de girdim,” diyen Nurettin Kaya, bir süre sonra hapishane müdürüyle görüşmek üzere çağrıldı ve apar topar Bolu F Tipi Hapishanesi’ne götürüldü. “Nurettin Kaya, hapishane yetkililerine ‘Ben ve yoldaşlarım ailelerimize yakın bir hapishaneye sevk edilmek istiyoruz’ dedi ve bunun için idareye dilekçe verdiler. Bir süre sonra idare Nurettin Kaya’yı çağırarak sevk işleminin kabul edildiğini söyledi. O da ‘Peki ya yoldaşlarım ne olacak?’ diye sordu. İdare, sadece kendisinin sevk edileceğini belirtti. O da ‘Ben açlık grevini sadece kendim için yapmadım, yoldaşlarım için de yaptım. Hepimiz birlikte sevk edilelim diye yaptım, yoksa benim gitmem bir şeyi değiştirmez’ dedi. Çok basit ve temel bir hak olan sevk işlemi için devlet bizimle inatlaşıyor ve hakkımızı vermiyor,” şeklinde Nurettin Kaya ve idare arasında geçen konuşmayı aktardı.

Devlet, Tutsak Ettiği Kaya’dan Her 20 Günde 2 Bin Lira Alıyor

TAYAD’lı Lerzan Caner, daha sonra Nurettin Kaya’nın sağlık durumu hakkında bilgiler verdi. Caner; “Sağlık durumu kötüye gidiyor, daha önce B1 vitamin hapları alabiliyordu ama şimdi vitaminlerin parasını ödetiyorlar. Her kutu için 2 bin Türk lirası ödettiriyorlar ve her kutuda 100 adet var. Yani günde 5 adet alıyor. 20 günde bu paket bitiyor, yani her 20 günde Nurettin Kaya’ya 2 bin Türk lirası ödettiriyorlar. Bu vitaminleri devletin hapishanesinde zorla tutulan biri mi ödemeli yoksa devlet mi ödemeli? Devletin karşılaması gereken vitaminleri Nurettin Kaya para ödeyerek kendisi karşılıyor, bu bir haksızlıktır,” şeklinde konuştu.

DEP Milletvekillerine Nurettin Kaya’nın Taleplerini İlettik

TAYAD’lı ailelerin geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yaptıkları ziyarette yaşananları anlatan TAYAD’lı Lerzan Caner; “Meclise gittiğimizde bizi DEP Partililer karşıladı, hatta bahçeden gelip bizi aldılar ve içeri girdik, bize çok yakında davrandılar, bizimle çok iyi ilgilendiler. Özellikle Mardin milletvekili Beritan Güneş Altın ve Ağrı milletvekili Necla Demir ile görüştük, toplantı odasında ayrıca Kars milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi Nevruz Uysal Aslan ve Şanlıurfa milletvekili Dilan Küt Ayan ile kimileri kendileriyle, kimileri ise danışmanlarıyla görüştük. Nurettin Kaya’nın taleplerini onlara ilettik, dosyalar verdik. Bize bu konuyu gündemde tutacaklarını söylediler. Özellikle Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi Nevruz Uysal Aslan bizimle çok ilgilendi. Daha sonra DEP partisi yetkilileri mecliste bir basın toplantısı yaparak Nurettin Kaya’nın taleplerini dile getirdi. Oradan da bizler CHP’liler ile görüştük. Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile görüştük, o da bizimle ilgilendi, bizi dinledi ve daha sonra Milletvekili Veli Ağababa ile görüştük, durumu anlattık ama kendisi artık İnsan Hakları Komisyonu’nda olmadığını iletti bize.”

TAYAD ve Dudu Ana, Nurettin’in Sesine Taksim’de Ses Oldu

TAYAD’lı Caner; “TAYAD’lı aileler olarak bizler yıllardır çocuklarımız için mücadele ediyoruz. Gün geldi tutuklandık ve halen tutuklanıyoruz, baskı görüyoruz, gözaltına alınıyoruz ve şimdi de Nurettin Kaya için iki arkadaşımız ve Nurettin Kaya’nın annesi Dudu Anne ile Taksim’de bir eylem gerçekleştirdik. Bunu yapacağımızı kimse düşünmüyordu çünkü 1 Mayıs’ta bile Taksim kapalıydı. Biz Dudu Anne ile oraya gittik ve Nurettin Kaya’nın taleplerini haykırdık. Oradan da Dudu Anne dahil Tayad’lılar gözaltına alındı. Mücadelemiz devam edecek, Nurettin Kaya’yı sahiplenmeye ve direnişi zafere sonuçlanıncaya kadar Tayad’lılar olarak onunla olacağız,” dedi.

Nurettin Kaya’nın Mesajı: Eğer Sorunu Çözmek İçin Ölmem Gerekiyorsa Ölümümü Hızlandırırım

Son olarak Nurettin Kaya’nın bizimle dışarıya yolladığı mesajı sizinle paylaşmak istiyoruz. Nurettin mesajında: “Bizim çok küçük ve haklı bir talebimiz var. Üçümüz de ailelerimizin yanındaki yakın hapishaneye sevk edilmek istiyoruz. Bu bizim en temel hakkımız ama idare buna direniyor ve hakkımızı gaspediyor. Üçümüzü sevk ederlerse bu sorun çözülecek, yani illa ki benim ölmem mi gerekiyor yoldaşlarımın sevki için? Eğer öyle ise ben kendi ölümümü hızlandırabilirim. Bu bizim temel hakkımız ve bu hakkımızı almadan direnişi sonlandırmayacağım,” dedi.

TAYAD: Mücadelemiz Nurettin Kaya’nın Zaferi Kazanıncaya Kadar Sürecek

TAYAD’lı Lerzan Caner, son olarak TAYAD’ın Nurettin Kaya’nın taleplerinin kabul edilmesini istediklerini ifade ederek, SRY hapishanelerinin insanlık onurunu çiğneyen ve Amerikan emperyalizmine benzeyen, bir insanın yaşayamayacağı bir tabut olduğunu belirterek SRY hapishanelerinin kapatılmasını istediklerini ve bu tabut hücrelerin kapanıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. “Bu kadar basit bir neden için ölmek mi gerekiyor? İki kişi sevk edilince bu sorun aşılacak. Bu iki yoldaşımızı da sevk edince her şey çözülüyor. Bu bizim olan hakkımız için ölmemiz mi gerekiyor? Eğer bu böyle çekilecekse, ölümümü hızlandırıyorum. Bizler SRY hapishanelerinin kapatılmasını istiyoruz, bu insan koşullarının olmadığı yerler, insanlar yeterli hava bile alamıyor, korkunç ağır tecrit altında bir hapishane olan bunlar.”


GHA

Sosyal ağlarda paylaşın