EDA DENİZ HAYDAROĞLU ve İLENİ AÇIKGÖZ’ÜN MAHKEME ÖNÜ AÇIKLAMASI: “Bir Kez Daha Gördük Ki Burada Adil Bir Yargılanma Sözkonusu Değil”

Eda Deniz Haydaroğlu:
Evet bugün Türkiye’li üç devrimcinin Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli’nin duruşması görüldü.
19 Eylül tarihli duruşmaları görüldü. Yine Düsseldorf Yüksek Güvenlikli Mahkemesi’nde görüldü bu duruşma. Biz de şu an Mahkeme önündeyiz.
Bugünkü duruşmada bir kez daha gördük ki, burada adil bir yargılanma söz konusu değil. Federal Savcı Seton, her defasında siyasi görüşünü, sosyalizme olan, komünizme olan düşmanlığını, Marksizm-Leninizme olan düşmanlığını dile getiriyor.
Bugün de duruşmada şöyle bir sözde bulundu savcı: “Direnme hakkı evet faşizme karşı, hukuk devletine karşı direnme hakkı vardır. Mevcuttur; ama DHKPC’nin direnme hakkı yoktur.”
Savcı, “çünkü DHKP-C Marksist-Leninist bir diktatörlük kurmayı hedefliyor, o yüzden onların direnme hakkı yoktur” dedi.
Burada bir kez daha Marksizm’e olan düşmanlığını gösteriyor.
Bu mahkemeler bizlere Nrünberg davalarında savcıların, hakimlerin söylediklerini hatırlatıyor. O yargılamaları hatırlatıyor.
Orada da, Sovyetler tarafından yargılanan Nazi hakimleri ve savcıları, yaptıkları tüm katliamları, tüm işkenceleri yasalarıyla açıklamışlardı.
Evet bugün burada da yaptıkları tüm keyiflilikleri, tüm düşmanlıkları, tecridi, tüm hak gasplarını, kendi yasalarıyla açıklıyorlar.
Biz diyoruz ki 129 B yasası Almanya Anayasası’yla çelişiyor. Ve Almanya’nın kendi yasalarına uyması için önünde engeldir. Kendi yasalarınıza uyun diyoruz.
129 A ve B yasalarını kaldırın diyoruz. Bu yasalar bizim Tüm demokratik hak ve özgürlüklerimizi gasp ediyor. Bu anayasal
haklarımıza bir saldırıdır diyoruz ve adil yargılanmanın olmadığı yerde direnmenin hak olduğunu, tek hakkımızın direnmek olduğunu bir kez daha görüyoruz.
Direnme hakkı tüm hakların anısıdır.
Savcı ve hakim, avukatların hukuki olarak, yasal olarak yaptığı tüm başvuruları, tüm talepleri reddediyor.
Hiçbir açıklama yapmadan reddediyor.
Tek bir cümleyle reddediyorlar.
Hakimin verdiği ret kararları, savcının verdiği ifadelere, söylediği cümlelere bakıyor.
O yüzden biz görüyoruz ki bugüne kadar bu mahkemede elde ettiğimiz tüm zaferleri, dışarıda sürdürdüğümüz ve tutsaklarımızın sürdürdüğü direnişlerle kazandık.
İşte cam kafesi biz dışarıda sürdürdüğümüz direnişlerle kaldırttık. İhsan Cibelik’in biyopsisinin sorunsuz yapılmasını biz direnişimizle kazandık. Onları teşhir ederek kazandık.

Avukat Yener Sözen’in de dediği gibi bunlar siyasi davalardır. Savcının kendisi zaten siyasetçidir; komünist düşmanı, sosyalist düşmanı, sosyal demokratlardan adaydır kendisi.
Bu davaların siyasi olduğunu buradan da görüyoruz. Ve Avukat Yener’in dediği gibi siyasi davalarda hukuki mücadelede, en çok sokakta verilen mücadele önemlidir.
Biz direniyoruz. Adil bir yargılanma için direniyoruz ve direnmeye devam edeceğiz.
Bugün süresiz açlık grevi direnişimizin ben 186’ncı günündeyim ve açlığımız gittikçe büyüyor. Direnişimiz gittikçe büyüyor. Onları hukuksuzluklarını teşhir etmeye devam ediyoruz. Ancak bu teşhirle kazanabileceğimizi çok iyi biliyoruz.

Mahkeme önü açıklamasında daha sonra, destek açlık grevine Yunanistan’da başlayan ve şu anda açlık grevinin 70’nci gününde olan İleni Açıkgöz söz aldı. Açıkgöz konuşmasında şunları belirtti:

İleni Açıkgöz: “DÜNYANIN NERESİNDE OLURSAK OLALIM DİRENİŞİMİZE DEVAM EDECEĞİMİZİ BİLDİRİYORUZ.”

“Merhaba ben İleni Açıkgöz. Ben de bugün Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli’nin mahkemesine katıldım. Açlığımla onların yanında, süresiz açlık direnişçilerinin yanında olmaya devam ediyorum. Bugün 70’nci günümdeyim.
Özgül Emre bugün mahkemede dedi ki; “dünyanın neresinde olursak olalım, özgür tutsak geleneğini sürdüreceğiz”.
Biz de diyoruz ki dünyanın neresinde olursak olalım direnişimize, sokakta mücadelemize devam edeceğimizi buradan söylüyoruz, bildiriyoruz. Zafer bizim olacaktır. Çünkü direnenler kazanır. Bunu biliyoruz. Bugün mahkemede de gördük. Özgür tutsaklarımız çok moralliler, coşkulular. Onlar bize öpücüklerini sevgilerini selamlarını yolladılar.
Hepimizi çok sevdiklerini söylediler.
Biz de diyoruz ki burada açlığımızla beraber direnmeye devam ediyoruz.
ve 129 AB yasaları kaldırılsın;
Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli, tutuksuz yargılansın.”

Sosyal ağlarda paylaşın