Dört Mülteci Mayında Katledildi

Suriye sınırından Türkiye’ye geçmeye çalışırken jandarma tarafından yakalanan 10 mülteciden dördü, zorla mayınlı araziye sürülerek katledildi.

Örtbas edilmeye çalışılan olayın yaklaşık bir hafta önce Haseke yakınlarında meydana geldiği belirtiliyor. Olay, kayıt dışı biçimde karakolda tutulan bir çocuk mültecinin savcıya verdiği ifadede ortaya çıktı.

Katliam Nasıl Gelişti?

Katliam, Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberiyle halka yansıdı. Habere göre katliam şöyle gelişti: 

Suriye kentlerinden Haseke’den 5 Ekim’de mülteci olarak Mardin’in Kızıltepe ilçesine geçmeye çalışan 10 mülteci, sınırda jandarma tarafından fark edildi.

Mültecilerden altısı jandarma tarafından yakalanırken, biri sınırı aşarak Kızıltepe tarafına geçti. Üç mülteci ise sınır duvarıyla sınır tellerinin olduğu bölgede kaldı.

Yakalanan mültecilerden birinin eline el feneri veren jandarma, diğer üç mülteciyi araması için bir mülteciyi mayınlı alana gitmeye zorladı.

Zorla mayınlı bölgeye gönderilen mültecinin yürümesi için ayaklarının önüne jandarma tarafından ateş açılırken, duvar ile tellerin arasındaki bölgede kalan mülteciler de, açılan ateşten kaçarken mayına bastı.

Patlamada dört mülteci katledildi.

Mültecilerin cenazeleri mayınlı bölgeden alınarak Kızıltepe Devlet Hastanesi Morgu’na kaldırılırken, diğer beş mülteci de gözaltına alınarak, yaşananları anlatmamaları için baskı ve tehdide maruz kaldılar.

Katliamın Tanığı Var:

Mültecilerin sınır dışı edilmesi talebiyle Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilmesinden sonra ise, yaşanan katliam açığa çıktı. Kızıltepe Cumhuriyet Savcılığı’nda ifade veren mültecilerden 16 yaşındaki A.J., ifadesinde tüm gelişmeleri anlattı.

  1. J., ifadesinde şunları belirtti:
  2. Toplamda 10 kişiydik. Lakabının El Zub olduğunu bildiğim bir şahıs bizi sınırdan geçirebileceğini söyledi. Bunun üzerine biz kişi başı bin dolar verdik. …. Türkiye sınırına geçtiğimizde bir anda yanımıza yaklaşık 20 tane asker geldi. O askerlerden bir tanesi abimin eline fener verip, diğer kişileri de aramasını söyledi. Bu esnada asker abimin yakınına doğru ateş ediyordu. Ve abimin sırtına vuruyordu. Bu esnada yanımıza bizimle birlikte sınırdan geçen bir şahsın kolundan tutup getirdi. Bu şahıs Türkçe biliyordu. Abim dizlerinin üstünde diğer şahısları aramaya başladı. Ben bu esnada kendisinden biraz uzaktaydım. Biraz ilerledikten sonra şiddetli bir şekilde patlama oldu. Sonradan anladığım kadarıyla abim aramaya çıkınca orada bulunan üç kişi kaçmaya başlamışlar. Bu esnada büyük bir şahıs mayına bastı. Bunun neticesinde patlama gerçekleşti.”
Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.