Diyarbakır’dan İzmir’e… ÇHD’den ÖİHD’ye… Türkiye’den Avrupa’ya…
Hukukçulardan Dayanışma ve Sahiplenme Barikatı

AKP Faşizminin Çağlayan eyleminin ardından demokratik kurumlara yönelik saldırılarında Halkın Hukuk Bürosu’ndan üç avukat da tutuklandı.
Av.b Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Av. Didem Baydar Ünsal ve Av. Seda Şaraldı’nın tutuklanması, barolar, ilerici, demokrat avukat örgütleri tarafından protesto edildi.
Tür bkiye’den bir çok baro ve avukat örgütleri ve uluslararası bir çok hukukçular örgütü, Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının tutuklanmasıyla ilgili açıklamalar yaparak, halkın avukatlarını sahiplendiler ve AKP faşiz bmini eleştirdiler.


Diyarbakır Barosu: Mesleki Faaliyetleri Nedeniyle Tutuklanmalarını Kabul Etmiyoruz

“ÇHD yöneticisi Av. Betül Vangölü Kozağaçlı, ÇHD üyesi Av. Seda Şaraldı ve Av. Didem Baydar Ünsal maalesef tutuklanmıştır.
Avukatların mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturmaya konu edilmesini ve tutuklanmasını kabul etmiyoruz.
Meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”


Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkezi: “Bu saldırılar karşısında boyun eğmeyeceğiz, gerek meslektaşlarımızı gerekse mesleğimizi savunmayı sürdüreceğiz.”

“meslektaşlarımız, Halkın Hukuk Bürosu’nda el konulduğu söylenen CD, flash bellek gibi materyaller incelemesinin bitmemesi gerekçesi ile tutuklandı. Her ne kadar ana akım medya bu operasyonu “Çağlayan Adliyesi Operasyonu” olarak adlandırıp, meslektaşlarımızın yaşanan çatışmayla bir ilgisi olduğu algısını yaratmaya çalışsa da meslektaşlarımız hakkındaki tutuklama kararı da dâhil evrak içeriğinde, bu tür bir delile dayanılmadığı gibi, böyle bir iddia dahi ileri sürülmedi.”


İzmir Barosu Çağdaş Avukatlar Grubu: Avukatlardan Elinizi Çekin

“… Meslektaşlarımızdan Av. Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı, Av. Seda Şaraldı ve Av. Didem Baydar Ünsal sevk edildikleri Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutuklanmıştır.
Hak arama mücadelesinin bir neferi olan meslektaşlarımızı kriminalize etmeye yönelen ve toplum önünde bir hedef haline getiren soruşturma işlemleri ve tutuklama kararını hukuk çerçevesinde açıklamak mümkün değildir.
Hukuk mekanizmasının iktidarın sopası şeklinde kullanılarak avukatlar üzerinde baskı unsuru haline getirilmesine ve savunmayı yıldırmak amacıyla kullanılmasına karşı mesleğimizi ve meslektaşlarımızı savunmaya devam edeceğimizi bildiriyoruz.”


Özgürlük İçin Hukukçular Derneği: Avukatlar Üzerindeki Yargılama Tacizine Son Verilmelidir

… Meslektaşlarımızın tutuklanmasıyla birlikte kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı telafisi imkânsız zararlar doğuracak şekilde ihlal edilmiştir.
… Meslektaşlarımız hakkında yürütülen ve üç meslektaşımızın tutuklanmasına gerekçe olan soruşturma avukatlık faaliyetlerine ilişkin olup, yürütülen soruşturma Havana Kurallarına aykırıdır.
… Avukatlık faaliyetlerine ve meslektaşlarımıza yönelen her türlü yargılama tehdidine karşı savunmanın yanında, iktidarlaşan yargı anlayışının karşısındayız. Meslektaşlarımız derhal serbest bırakılmalı ve avukatlar üzerindeki yargılama tacizine son verilmelidir.”


Sosyal Hukuk Bürosu’nda Açıklama: Halkın Savunma Özgürlüğünü Kısıtlamak Toplumsal Adaleti Yok Etmektir

“Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Merkez yöneticisi Av. Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı ve derneğin üyeleri Av. Didem Baydar Ünsal ve Av. Seda Şaraldı tutuklanmıştır.
Keyfi uygulamalarınız, uydurma davalarınız, özel yetkili mahkemeleriniz mücadelemizi etkilemez.
… Savunmanın ihlal edildiği, yargının esir alındığı bu atmosferde, meslektaşlarımızla, ÇHD ile dayanışıyoruz.”


Demokrasi İçin Hukukçular: Saldırıları Dayanışma İle Boşa Çıkartacağız

“Avukat meslektaşlarımız, Betül Vangölü Kozağaçlı, Seda Şaraldı ve Didem Baydar Ünsal’ın mesleklerini yaptıkları için gerekçesiz, hukuka aykırı bir şekilde tutuklanmasını protesto ediyoruz.
Savunmaya yönelik saldırıları, şimdiye kadar olduğu gibi dayanışma ile boşa çıkartacağız.”


Uluslararası Demokratik Avukatlar Derneği: Avukatların müvekkilleriyle bu kabul edilemez eşitlenmesi, Halkın Hukuk Bürosu’na yönelik bugünkü saldırının da nedeni.

“Dünyanın dört bir yanından avukat örgütleri, Türkiye’de gerçekleştirdikleri inceleme gezileri ve çok sayıda davayı gözlemlemelerinin ardından, Türkiye’de adil yargılanma ilkelerinin ve avukatların rolüne ilişkin BM Temel İlkelerinin ihlal edildiği sonucuna varmışlardır.”

Sosyal ağlarda paylaşın