Brüksel’de Grup Yorum ve Mustafa Koçak için Miting ve Yürüyüş

Grup Yorum’un taleplerini karşılayın.

Mustafa Koçak’ın taleplerini karşılayın.

Mustafa Koçak yalnız değildir.

250’ye yakın katılımın olduğu eylemde bu sloganlar öne çıktı.

Adalet için yapılan ölüm orucu selamlandı.

250 kişi birlikte attı “Grup Yorum halktır susturulamaz” sloganını. “Mustafa Koçak için adalet istiyoruz” sloganını bir çok dilden hep birlikte haykırdılar.

Grup Yorum yalnız değildir.

7 mart’ta yapılan çağrılarda belirtildiği gibi miting 13’te başladı. Almanca, Türkçe, Fransızca ve İngilizce yazılı pankartlarda ölüm orucu direnişi vardı.  Bir kamyonetin arkasına kurulu ses düzeni ile Grup Yorum türkü ve marşları çalındı yüksek sesle.

Türküler hiç susmadı. Ne de sloganlar.

Önce bir hoşgeldin konuşması yapıldı.

Sonra Avrupa Halk Cephesi adına yapılan konuşma ilgi ile dinlendi alanı dolduranlar tarafından.

Halk Cephesi konuşmasında direnenlere şu şekilde seslenildi:

Açlığın koynundaki Yoldaşlarımız, selam olsun size.

Şimdi sizinle birlikte Küçükarmutlu Direniş evindeyiz.

Şimdi sizinle birlikte hücrelerinizdeyiz.

Ezilen Türkiye ve Dünya halklarının adalet mücadelesine bayrak oldunuz. Zulmün ve yoksulluğun karanlığında boğulmak istenen mazlum halklara umut oldunuz.

Yanınızdayız. Yüreğimiz sizinle, Beynimiz sizinle.

ölüme yattığınız günden bu yana, Sesinizi yaşlı avrupa kıtasının dört bir yanına duyurmaya çalışıyoruz

….

Görevimizi yeterince yapmazsak, sesinizi yeterince güçlü duyuramazsak, kusurumuza bakmayın demeyeceğiz; hayır bakın. AFFETMEYİN BİZİ.

Selam olsun bağrını ölüm orucu direnişçilerine açan vatanımıza ve halkımıza.

Yükselden ölüm oruçlarına, direnişlerimizle vatanımız daha güzel.

halkımız daha onurlu ve gururlu.”.

Konuşmaların sürekli sloganlarla kesilmesi alandaki coşu ve adaletsizliğe olan öfkeyi gösteriyordu.

Sanatçı karikatürist İsmail Kızıldoğan Fransızca yaptığı konuşmada: “…264 gündür açlıkları ile haykırıyor Grup Yorum. Açlık grevini özgürce şarkılarını söylemek için yapıyorlar. Faşizme karşı mücadele eden Grup Yorum’un sahip olduğu tek silah enstrümanları… Gün, bedenlerini açlığa yatıranlara “ölüm orucunu bırakın çağrısı yapmak” değil onların yanında olma günüdür” dedi.

Daha sonra Avrupa Direnişler Meclisi bir konuşma yaptı. Yapılan konuşmada şu cümleler akıllarda kalacak: 

Halkın iktidarına giden yolda,

dövüşe dövüşe, vuruşa vuruşa yürünecek.

tutsaklarımız olacak, şehiterimiz olacak. Bugüne kadar oldu, zafere kadar da olacak…

Ülkemizde ve Avrupa’da bir çok yerde direnişler var.

Direneceğiz.

Haklarımız için direneceğiz.

ülkedeki yoldaşlarımız için direneceğiz.

desteğimizi, dayanışmamızı büyüteceğiz.

yeni destek çadırları kuracağız.

Başka yoldaşlarımız açlığa yatacaklar.

direneceğiz.

çünkü Bu bizim geleneğimiz.

direneceğiz

çünkü bu bizim geleceğimiz.”


Bir barış annesi aynı zamanda bir şehit annesi kürt bir ana aldı mikrofonu. Yaptığı konuşmada; “ biz barış istiyoruz ama onurlu barış istiyoruz. Erdoğan’ın bize dayattığı onursuz barışı istemiyoruz. Bugün görüş ayrılıklarımıza rağmen bir araya gelip faşizmi yıkmamız gerekir..” dedi.

ESP temsilcisinin yaptığı konuşmada Grup Yorum’un direnişini selamladı. “ o coğafya yıllardır ölüm orucu direnişlerine evsahipliği yapıyor… ben Grup Yorum’un açlık grevi yaptığını duyduğumda tüylerim diken diken oldu. Biz hepimiz Grup Yorum türküleri ile büyüdük. Hepimizin gelişmesinde Grup Yorum’un emeği var” dedi.

Avrupa’nın birçok yerinde Grup Yorum ve Mustafa Koçak için dayanışma açlık grevleri yapılıyor. Bunlardan Gülistan Eroğlu açlık grevinin 26.gününde Brüksel’e gelirken yolda fenalık geçirdiğinden gelemedi.

Brüksel’de süresiz açlık grevi yapan Yılmaz Aydın yaptığı konuşmada şöyle dedi:

Açlık grevindeyim

Çünkü

Haksız yere bir mazluma atılan tokadı suratında hissedenlerdenim.

Grup Yorum’dan öğrendim Mustafa Koçak’ a yapılan adaletsizliği kendime yapılmış bilmeyi.

….

Açlık grevindeyim

Çünkü

Mustafa’nın adalet çığlığını duyurma işi annesine babasına kalmamalıydı.

Ben de bir babayım

Ve bir annenin, bir babanın gözlerinin önünde evladının alçakça bir adaletsizlik yüzünden damla damla erimesinin verdiği acının ne demek olduğunu  hissedebiliyorum.

Onlar kadar acıyor içim.

Onlar kadar öfkeliyim.

Açlık grevindeyim

Çünkü

Ölüme adım adım yürürken bile Mustafa Koçak’ı akıllarından çıkarmayan Grup Yorum, taleplerine Mustafa Koçak’ın taleplerinin karşılanmasını eklediler.

Böylesine yüksek ahlakı temsil eden direnişin bir yerinde olmak bir onurdur….” dedi ve bir Ümit İlter şiiri ile konuşmasına son verdi.

Miting alanında son konuşmacı olarak ezgileri ile Anadolu halklarının mücadelesini anlatan, hakkın haklının müziğini yapan ve ezen ile ezilen arasında süren savaşta ezilenlerin yanında saf tutan ve bugün bedenlerini adalet için ölüme yatıran Grup Yorum çıktı sahneye.

Halkın sanatçısıydı onlar. Sıyrılıp geldiklerinden beri bedel ödeyerek, tırnakları ve dişleri ile halkın kalbinde taht kurmuşlardı. Pir Sultan’ın bilgeliği almıştı sahneyi yine. Dadaloğlu’nun adalet sevdasını Victor Jara’nın ıslığı ile harmanlayarak bugüne gelmişlerdi. Ve bugün dünya mücadele tarihine eşi benzeri olmayan bir direniş, bir halka eklemenin haklı onuru ile konuştu Grup Yorum:

“Grup Yorum Bedrettin kadar suçluydu, Grup Yorum Pir Sultan kadar suçlu. Grup Yorum Dadaloğlu kadar suçlu Köroğlu kadar suçlu. Pablo Neruda kadar, Yannis kadar,  Grup Yorum bu ülkeye, bu halka dünya halklarına canını sunmuş, kanını sunmuş bütün kahramanlar kadar suçludur. Victor Jaralar kadar suçludur….

Ve Grup Yorum; işte önümüzde 3 tane tabut. Biz bu tabutları omuzlayan, bu tabutları omuzlamaktan omuzları çürümüş, kahramanların, onların yoldaşlarıyız, onlarız!” diyerek başladı söze.

“Çok iyi biliyorsunuz.

Biz bu tabutları emperyalizme ve faşizme, onların temsilcilerine, AKP faşizminin kurumlarının önüne çok fırlattık.

122 kez fırlattık en son.

Ve kazandık.

Ve diyorlar ki;

Sanatçılar direnmesin.

Sanatçılar eğer yoksul halkın çocuklarıysa sanatçılar kardeşleri, anaları yoldaşları katledilirken susamazlar.

Onlar sanatçı olmakla yoksul halkın evlatları olmaktan çıkmadılar. ÇIKMAYACAKLAR!

O KAVGANIN ÖLÜMÜNE SAVAŞÇISI OLACAKLAR! “ dedi.

….

Grup Yorum ezilen halkın hepsini, milyonlarca bir araya getirdi.

Siz söylüyorsunuz; GRUP YORUM HALKTIR SUSTURULAMAZ.

Grup Yorum nerede saldırıya uğramış orada “ben Grup Yorumum” diyenler var.

İbrahim’in sözleri;

Çok öfkeliyiz, çok öfkeliyiz kabul edemiyoruz. Bu halkı Grup Yorum’dan koparma girişimini kabul edemiyoruz, hazmedemiyoruz, hazmetmeyeceğiz. Ve gerekirse öle öle bunu size kabul ettireceğiz

“ GRUP YORUM HALKTIR SUSTURULAMAZ”

…..

Daha sonra yürüyüşe geçildi.

Pankartlar, dövizler, sancaklar…

İşte yürüyüşe geçilmişti zulmün konsolosluğuna.

Türkiye konsolosluğuna yürünecekti. Öfke var tüm kitlede.

AKP zulmüne seslenecek “yoldaşlarımızı yaşatacağız” diyeceklerdi.

Yürüyüş konsolosluk binasına kadar ses sisteminden yapılan müzik ve atılan sloganlar ile devam etti.

Konsolosluğun önünde seslenildi:

Grup Yorum’un taleplerini kabul edin.

Grup Yorum’un talepleri kabul edilmeyecek talepler değil.

Mustafa Koçak’ın taleplerin kabul edin.

Adil yargılanmak haktır.

Alçaklığa, yasa tanımazlığa, keyfiliğinize son verin.

Suçlarınızı kabartmayın.

Yarın vereceğiniz  hesabı çoğaltmayın.

Yoldaşlarımızın taleplerini kabul edin.

Yüzlerle kurulan halaylar, hep birlikte söylenen marşlar, birlikte atılan sloganlar…

Grup Yorum’u bitirmeye çalışan AKP faşizmi Brüksel’de karşısında gördü Grup Yorum’u.

Susturulamayacağını gösterdik.

Mustafa Koçak’ın sesi olduk.

ADALET TALEBİMİZİ HAYKIRDIK ZULMÜN BRÜKSEL’DEKİ KORKAK DUVARLARINA.

Konsolosluk önünde ATİK temsilcisinin konuşmasında Grup Yorum’un direnişine selam gönderildi. Ve “faşist türk devletinin bu şekilde direnerek yıkılabileceğini” dile getirdi.

Daha sonra Partizan temsilcisinin yaptığı konuşmada “Grup Yorum ve Mustafa Koçak’ın adalet için direnişinin yanında olacağız” dendi.

Direnişin gücü ile mücadeleye devam çağrısı ile bitirilen eylem tam 3 saat sürdü….

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.