Avrupa’da Demokrasi Gözaltında

– Fransa İçişleri Bakanlığı, Fransa genelinde “Sarı Yelekliler”in protestolarında gözaltına alınanların sayısının bin 723’e ulaştığını açıkladı.

– Londra’daki çevreci eyleminde gözaltı sayısı 682 oldu

– Londra’daki eylemlerde gözaltı sayısı bini geçti.

– Fransa’da sarı yelekliler gözaltına alınıyor

– Fransa’da tartışılan görüntüler; 700 öğrenci gözaltına alınıp diz çöktürüldü.

– Hükümet açıkladı: sarı yelekliler eylemlerinde 18 Kasımdan Nisan ayına kadar 8 bin 400 kişi gözaltına alındı.

Burjuva demokrasi, “temel hak ve özgürlükler”le tanımlanır. Bu hak ve özgürlüklerin başında ise, düşünce özgürlüğü, örgütlenme hakkı, gösteri hakkı gelir.  Demokrasinin sınırlarının genişliği veya darlığı da, bu hakların ne kadar özgürce kullanılıp kullanılmadığıyla belirlenir.

Avrupa burjuva demokrasisinin son dönemine baktığımızda bu açıdan çok çarpıcı bir tablo görüyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin başında gelen gösteri hakkının kullanılması, GÖZALTI TERÖRÜ‘yle engellenmeye çalışılıyor. 

Başta aktardığımız rakamlar bu açıdan çok çarpıcıdır. 

Burjuva hukukunda gözaltına alma gerekçesi ve nedenleri bellidir. Sarı yeleklilerin eylemlerinde, öğrencilerin eylemlerinde bu gerekçeler sözkonusu bile değildir. 


NEDEN BU KADAR GÖZALTI?

Hiçbir şey nedensiz değildir. Bu gözaltı terörünün de bir açıklaması var. 

Demokratik, haklı, meşru bir hak eylemi karşısında, ülkeyi yönetenlerin önünde esas olarak iki yol vardır: Ya kitlelerin haklı, meşru taleplerini kabul edecekler; veya bu talepler için mücadele edenleri sindirip susturacaklar. 

Kural açıktır: Ya Hakkını Verirsin!

Ya Hakkını İsteyeni Ezersin!

Avrupa emperyalist devletleri, bugünkü ikincisini tercih etmektedirler.

Gözaltı uygulamasının açık bir terör ve sindirme operasyonuna dönüştüğü sarı yelekliler eyleminde, emekçiler, akaryakıt vergilerinin düşürülmesini ve ekonomik koşulların iyileştirilmesini talep ediyorlar.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un başında olduğu iktidar ise uzun süre bu talepleri görmezden geldi. Sonra “akaryakıt zamlarını erteleyerek” eylemleri bitirmeyi hedefledi. 

Ancak emekçiler, Fransız emperyalizminin bu oyununa gelmedi ve eylemlere devam kararı aldılar. İşte bu noktada polis saldırısı alabildiğine tırmandırıldı. Eylemleri ezme ve sindirme politikası hakim oldu.   


Rakam çok çarpıçıdır: 8 bin 400 gözaltı

Polis terörünün bir başka göstergesi, bu eylemlerde yaklaşık 2000 kişinin yaralanmışolmasıdır. Rakamlar şu kadar kişinin eli koptu, gözünü kaybetti, 204 kişi başından yaralandı diye devam ediyor. Rakamlar, hergün değişiyor ve büyüyor. 

Bini aşkın kişiye de hapis cezası verildi. 

Öğrenciler haklarını istiyorlar; 700 öğrenci gözaltına alınıyor ve dünya halklarının askeri cunta dönemlerinden çok iyi hatırladığı görüntülerin tıpkısı yaşanıyoır: öğrenciler diz çöktürülüp, elleri kelepçeleniyor.  

Tablo açıktır: Londra’da, Paris’te veya başka bir Avrupa kentinde, hemen her demokratik eylem, her meşru direniş, polis terörüyle bastırılmaya çalışılıyor.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.