Ankara’da Direnişin Kalbi ‘Yüksel’de Bu Hafta

Ülkemiz direnişler ülkesi. Bunun en büyük örneklerinden biri Yüksel Direnişi. Tam 1319 gündür polisin tüm işkencelerine rağmen öğlen-akşam Ankara İnsan Hakları anıtının önünde haklarını arıyorlar. Sadece kendi yaşadıkları adaletsizlikleri değil ülkemizde yaşayan herkesin sorunlarını dile getiriyorlar.
Her gün aynı saatte aynı yerlerinde açıklama yapmak için polislerin işkencesine uğruyorlar. Polisin tüm işkencelerine rağmen asla direnişlerinden taviz vermiyorlar. Polis ise direnişçilere her gün sistematik bir şekilde işkence uyguluyor. Kalp hastası olan Acun Karadağ’ın ağzına biber gazı sıkıyor, Nazan Bozkurt’un göz kemiğini kırıyor, Mehmet Dersulu’yu her gün yerlerde sürüklüyor..
Yüksel Direnişçilerinin alana çıkma sebebi ise tek bir gece de Kanun Hükmünde Kararnamelerle işsiz bırakılmaları. Alana çıkanlar arasında mimar, öğretmen, akademisyen ve memurlar var.

Bu hafta Yüksel’de yapılan açıklamalarda şu konulara değindi:

⁃ 1310. günün akşam açıklamasında, ‘OHAL Komisyonu Kapatılsın, KHK’lar İptal Edilsin!’ talepleriyle 140 bin Kamu Emekçisinin Karar Hükmüyle Kararnameler ile hiç bir gerekçe olmadan bir gecede işlerinden atılmalarından bahsedildi.
⁃ 1311. günün akşam açıklamasını ise Askeri Öğrenci annesi Melek Çetinkaya gerçekleştirdi. Yaptığı açıklamada, 15 Temmuz 2016 darbesinde 19 yaşındaki Askeri Öğrencilere ‘Darbe yaptınız!’, denilerek müebbet hapis cezası verilmesini halka duyurdu. Bu sırada çekim yapan Nazan Bozkurt’un çekim yapması polisler tarafından engellenmeye çalışıldı ve Melek Çetinkaya gözaltına alındı.
⁃ Ertesi gün yapılan gösteriyi ise KHK’larla işinden ihraç edilen mimar Alev Şahin gerçekleştirdi. Yaşanılan hukuksuzlukları ve adaletsizlikleri anlatırken eylem alanından sürüklenerek uzaklaştırıldı.
⁃ 1313. gün akşam açıklamasında Nuriye Gülmen, Nazan Bozkurt, Alev Şahin ve çekim yapan Merve Demirel işkenceyle gözaltına alındı. Polis yapılan işkencenin görüntülenmesini engellemek için çekim yapanlara da saldırarak telefonu gasp etti.

Günümüzde Korona Virüsü salgınından ve bunun için alınması gereken önlemlerden (sosyal mesafeden) bahseden devlet, bir gecede işlerinden ihraç edilip bunun üzerine hakkını arayan direnişçileri saldırıp sürüklerken, bu önlemler hiç akıllarına dahi gelmedi.

Ankara’nın göbeğinde onca cezaya, gözaltına ve işkencelere rağmen, direnişlerinin meşruluğuyla haklılıklarını haykırıyorlar.
1319 gündür Yüksel Direnişçileri, sadece kendi sorunlarını değil, açıklamalarında da görebileceğimiz gibi ülkemizde yaşanan tüm adaletsizlikleri ve halkın tüm sorunlarını dile getiriyorlar.
Bizlerde Gerçek Haber Ajansı olarak bu haklı direnişin takipçisiyiz.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.