Ankara’ da Direnişin Kalbi ‘Yüksel’ de Bu Hafta

Ülkemiz direnişler ülkesi. Bunun en büyük örneklerinden biri Yüksel Direnişi. Tam 1354 gündür polisin tüm işkencelerine rağmen öğlen-akşam Ankara İnsan Hakları anıtının önünde haklarını arıyorlar. Sadece kendi yaşadıkları adaletsizlikleri değil ülkemizde yaşayan herkesin sorunlarını dile getiriyorlar.

Her gün aynı saatte aynı yerlerinde açıklama yapmak için polislerin işkencesine uğruyorlar. Polisin tüm işkencelerine rağmen asla direnişlerinden taviz vermiyorlar. Polis ise direnişçilere her gün sistematik bir şekilde işkence uyguluyor. Kalp hastası olan Acun Karadağ’ın ağzına biber gazı sıkıyor, Nazan Bozkurt’un göz kemiğini kırıyor, Mehmet Dersulu’yu her gün yerlerde sürüklüyor..

Yüksel Direnişçilerinin alana çıkma sebebi ise tek bir gece de Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işsiz bırakılmaları. Alana çıkanlar arasında mimar, öğretmen, akademisyen ve memurlar var.

Bu hafta Yüksel de yaşananlar ;

1348. Gün: Nazan Bozkurt yine tüm irade ve kararlılığıyla alandaydı. Alana girmeye çalıştığı anda polisler hiçbir gerekçe göstermeden üzerine koştu.Nazan Bozkurt ise ”Şurda uyuşturucu satılıyor dense böyle koşmazlar” dedi. Aynı zamanda sivil bir faşist tarafından provoke edilmeye çalışılsa da tüm haklılığıyla cevap verdi.

1349. Gün: İşlerini geri almak için alanda Mehmet Dersulu vardı. Sırf direnişe destek verdiği için 19 aydır tutuklu olan ve hasta olduğu halde tedavi hakkı gasp edilen öğretmen Sibel Bolaç dan bahsedildi. Aynı zamanda Adil yargılanma hakkı için ölüm orucunda olan Halkın Hukuk Bürosu avukatları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ dan da bahsedildi.

1350.Gün: Alanda yine Mehmet Dersulu vardı.Önlüğünü giyerken polisler saldırarak ve sürükleyerek alandan uzaklaştırdı. Daha sonra ise haksız ve hukuksuzca tek gecede Kanun Hükmüyle Kararnameyle işten atılmalarını anlattı. Ve yanlarında olması gereken avukatlarının Adil yargılanma hakkı için ölüm orucunda olduğunu da alanda ki halka anlattı.

1352.Gün: Nazan Bozkurt önlüğünü giyer giymez polis tarafından sürüklenerek alandan çıkarıldı. Açıklamasında ” Kadınlar her gün hakarete uğrarken, kadın katillerine indirimler uygulanırken tabi her gün bir kadın katledilir.” dedi. Aynı zamanda Yozgat ta Kürt işçilere saldırının ardından kaymakamın ” Biz sizi koruyamayız. Şehri terk edin.” demesine de değindi.

1354. Gün: Acun Karadağ işi için alandaydı. Yüksel anıtına çıkar çıkmaz polis tarafından sürüklenerek alanın dışına çıkarıldı. Daha sonra bir Milletvekilinin evinde ölü bulunduktan sonra davası apar topar kapatılan Nadira Kadirova’ yı , en son bir polisin oğluyla görülen ve 202 gündür kayıp olan Gülistan Doku’ yu halka anlattı.

Yüksel direnişi sadece bir hak mücadelesi değil bir irade savaşıdır.
Ankara’nın göbeğinde onca cezaya, gözaltına ve işkencelere rağmen, direnişlerinin meşruluğuyla haklılıklarını iradeleriyle gösteriyorlar.

Bu haklı direnişin Gerçek Haber Ajansı olarak takipçileriyiz!

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.