Amasra Maden Katliamı Davası Yarın Devam Edecek

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait maden ocağında 14 Ekim 2022 tarihinde yaşanan katliamda 42 emekçi ölmüştü. Katliamdı çünkü göre göre, biline biline gelmişti katliam. Ailelerin feryatları, kameralara anlattıkları yaşananın katliam olduğunu ispatlıyordu. Gaz kontrolü yapılmıyordu. Yoğun üretim yapılıyordu. 2 vardiya yerine 1 vardiya yapılıyordu. Güvenlik ile ilgili önlem alınmıyordu…

Bugün Bartın Amasra’da yaşanan katliam davası görüldü.

Yoğun katılım olacağı öngörülen duruşma için mahkeme Gençlik Spor Bakalığı’ndan geniş bir salon talep edildi. Sportif faaliyetler haricinde spor salonu tahsis edilemez diye cevap veren Bakanlık salonlarını AKP’nin toplantıları için tahsis ettiği biliniyordu…

Salon o kadar yetersiz kalmıştı ki avukatın biri sanığı göremezken, bir diğeri mahkeme başkanını göremiyordu. Artık avukatlar kendi aralarında mahkeme heyet üyelerini kendi aralarında paylaşmak zorunda kalmışlardı.

Buna rağmen mahkeme başkanına yapılan bu koşullarda yargılama yapılamaz itirazları, daha büyük salon talepleri red edildi.

Avukatların Daha önce hazırladığı raporlarda sorumlulukları tespit edilen TTK Genel Müdürü, TTK Genel Müdür Yardımcısı ile ÇSGB ve MAPEG denetçileri hakkında soruşturma izni verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen savcılık talebinin Bakanlıkça reddedildiğini belirtmişti.

“DERNEĞİMİZ TÜZÜĞÜ BİZE İŞÇİ SINIFININ YAŞAM HAKKININ KORUNMASINI ÖDEV OLARAK YÜKLER.”

Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarından Oğuzhan Topalkara söz alarak şunları söyledi:
“Derneğimiz tüzüğü bize işçi sınıfının yaşam hakkının korunmasını ödev olarak yükler. Ancak katılma talebinden fazlasını ileteceğiz size.
Biz işçiler nerede katledilirse, sorumlusunun kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. İlk gün taraf sıfatımız dahi olmadan, ilettiğimiz talepler doğrultusunda savcılık deliller topladı. Katılma talebimizi kabul etmeseniz dahi biz bu davanın tarafıyız.
Dolayısıyla, işçi katliamlarının hesabını sormak davaların takipçisi olmak hem tüzüğümüzün gereği, hem de ÇHD tarihinin bize yüklediği bir sorumluluktur.

Selçuk Kozağaçlı tutuklandığında, Soma davasını takip etmesi kendisine tutuklama gerekçesi yapıldı. Bugün dışarıda olsaydı onunla muhatap olacaktınız. O gün olduğumuz gibi, bugün de dosyanın tarafıyız. Kabul etseniz de etmeseniz de son güne kadar buradayız.

Sanıklardan müessese müdürü Cihat Özdemir’e söz verilince madenci yakınları tepki gösterdi.

Sanık Cihat bir soru üzerine “Aylık 250 ton kömür çıkartırız. Az çıkardığımız zaman durumu izah etmeye çalışırız. Fazla çıkardığımız zaman prim verilir. (Kime verildiği sorusuna cevaben) İşçilere verilirdi.” Madenci yakınları bu açıklamalara tepki gösterdi.

Daha sonra güvenliğin tehlikeye düştüğünde üretimi durdurma yetkisi olup olmadığı sorulan sanık yetkili olduğunu söyledi.

İşyerindeki önlemler ile ilgili sorulan soruların ardından
En son Av Sercan Aran’ın sorduğu Bu zamana kadar neleri yapmadığınızı anlatıp durdunuz. Sorulan sorulara cevaben başka birimler cevap versin dediniz. Siz müessese müdürü olarak ne yaparsınız, bir faaliyet programınız yok mu hiç? sorusunu cevaplamadı.
Duruşma yarın saat 09.30’a ertelendi…

Sosyal ağlarda paylaşın