Ali Osman Köse’den Mektup-2…

“İnfaz ertelemesi bir hak olmasına rağmen bu hakkın kullandırılmaması için hasta tutsaklara iyisin, iyisin diyorlar.”

Ali Osman Köse’nin mektubunun ikinci bölümü, sağlık durumunu madde madde anlattığı bir bölümdür. Devamını yayınlıyoruz: 

Bugün sağlık durumum nasıl?

Sol böbreğimin tamamı kanser nedeniyle alındı. Üç ay aralıklarla kontrollerim devam edecekmiş. Ama ne belge verildi ne de doktor ya da sağlıkçı tarafından söylendi. Daha ötesi 03 Ağustos 2021de Edirnede çekilen kemik MR’ı ile ilgili de bilgi de verilmedi.

02 Kasım 2021 ‘de Valilik İnsan Hakları Komisyonu’ndan geldiklerini söyleyen iki avukata da belirttiğim gibi, başta yargı olmak üzere tüm devlet kurumları emir – talimatlarla işlemler yapılmakta, kararlar almaktadır. Aksini düşünen de yok zaten. Pratikte yaşananlar ortada. Öylesine üst boyutta ve açık yaşanıyor ki AYM başkanının bile bunu kabul ettiğini de söyledim. Yine devletin kontrgerilla faaliyetlerinde de kullandığı, çıkar çatışması nedeniyle kimi şeyleri açığa çıkaran Sedat Peker’in bile Adli Tıp Kurumu kararlarını İçişleri Bakanı S. Soylu’nun talimatıyla verdiğini itiraf ettiğini de söyledim.

Yine Adalet Bakanlığının ve İçişleri Bakanlığının hakkımda nasıl bir dosya oluşturduğunu bilmesem de yargılandığım dava (eski adalet bakanı Mehmet Topaçın cezalandırılması) ve ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olmam nedeniyle, doktorların, sağlık kurullarının hakkımda “hapishanede kalamaz” raporu vermelerinin talimatla engellendiğini ve yine mevcut belgeler de dahi sahtekarlık yapabileceklerini düşündüğümü de belirttim. Yine tüm bu vb. nedenlerle doktorların hazırladıkları raporlara güvenmediğimi de ekledim.

Evet kanser hastasıyım öncelikle.

997’de yüksek tansiyon teşhisinin konulmasından bugüne pekçok kez tansiyon krizi yaşadım. Yüksek tansiyon hastalığım da devam etmektedir.

üksek tansiyon krizinden kaynaklı başlayan kulak çınlaması ve baş dönmesi 2020 Temmuzunda ölümün kıyısından döndüğüm süreçle birlikte ilerledi. Özellikle baş dönmesi nedeniyle yürüyememekteyim. Tutunmam gerekiyor. Kısa mesafede bile.

Sol kulağım geçmişten itibaren işitmiyordu. Buna kulak çınlaması da eklendi. Özellikle kimi zamanlar kulak çınlaması çok şiddetleniyor. Böylesi dönemlerde günlük yaşamımı etkilemekte, özelikle de işitmede çok zorlanıyorum.

2003 -2004te başlayan ve giderek ilerleyen ama özellikle de 2020 Temmuzunda yaşadığım o ölümün kıyısından döndüğüm günlerden sonra diz üstündeki yanma-acı verme otururken de etkilemektedir. Ancak özellikle geceleri uykusuz bırakıyor. Önlem olarak sebzelikten ranzaya çardak oluşturuyoruz . Böylece battaniye vb. örtünün dizimin üstüyle temasını engellemeye çalışıyoruz. Ancak buna rağmen pek çok gece ne sırt üstü ne de yüz üstü yatamadığım için uykusuz kalıyorum.

Prostat rahatsızlığım hastalığım uzun süredir devam ediyor. İlaç kullanmama rağmen ilerlemiş durumda.

Varis hastalığı vardı ve ilaç kullanıyordum. Ancak 2020 Temmuzu sonrasında oldukça kötüleşti. Revir doktoru kılcal damar çatlaması nedeniyle acil ameliyat gerekiyor demişti. Ama riskleri var diye de eklemişti. 23 Kasım 2021de ultrason çekimi yapıldı. Kalp-damar hastalıkları doktoru ek ilaç yazdı ve altı ayda bir kontrol edilmem gerektiğini raporuna eklediğini belirtti.

Hemoroit 12 Eylül yıllarında başlamıştı. İyice ilerlemiş durumda. Ameliyat da gerekiyor olabilir. Ama şimdilik ciddi sorun yaratmıyor.

Şeker hastalığı riski taşıdığımı ve kontrol altında tutulmam gerektiği için kanser ameliyatı sonrası Edirnede üroloji bölümü başkanı söylemişti. O günden bugüne kadar kimse bir şey söylemedi. 23 Kasım 2021de Tekirdağ Şehir Hastanesine götürüldüğümde hatırlattım. Kan ve idrar tahlili gerekiyormuş, benim söylememle yaptılar, şu ana kadar herhangi bir bilgi verilmedi.

Yine 31 Mayıs 2021’de yapılan kanser ameliyatı sonrası üroloji bölümü başkanı “En sağlam kaslarını kesmek zorunda kaldık. Bel fıtığı olma ihtimalin yüksek.” demişti. Bu gerçek haline gelmeye başlamış olmalı. Çünkü yaşamımda kendini hissettirmeye başladı.

Karaciğerimde kist olduğu da 31 Mayıs 2021de yapılan ameliyat sonrasında tespit edilmişti. Ancak “nötr” olduğu belirtilmiş, ameliyata gerek yok denmişti. 27 Ekim 2021de yapılan MR çekiminde söz konusu karaciğerdeki kist ile ilgili ayrıntılı çekim gerektiğini dışardaki uzman doktorun belirttiğini avukatım söyledi. Yine kolesterolün yüksek olduğunu ve D vitamini eksikliğinin belirgin halde olduğunu avukatım söylemişti. Ben de avukatım da PET çekimi yapılması için başvuru yaptık, bir sonuç yok.

Sağlığımla ilgili gelişmeleri aktarmaya çalıştım, umarım anlaşılır olmuştur. Epeyce uzun da oldu kusuruma bakmayın; ama kendim üzerinden hasta tutsakların yaşadıklarını da anlatabilmek istedim. İnfaz ertelemesi bir hak olmasına rağmen bu hakkın kullandırılmaması için hasta tutsaklara iyisin, iyisin diyorlar. Ben de kanser olmasına rağmen defalarca iyisin denilmiş biri olarak tahliye edilmeyen hasta tutsakların durumunu göstermek istedim.

Sosyal ağlarda paylaşın