AKP’NİN NE ÖLÜYE, NE MEZARA, NE İNANCA SAYGISI YOKTUR!

BÜTÜN İNANÇLARDA, HALKLARIN GELENEKLERİNDE ÖLÜSÜNÜ GÖMME ve YAS HAKKI VARDIR
Ölüm Orucu’nda şehit düşen Helin Bölek, Mustafa Koçak ve son olarak İbrahim Gökçek’in cenazelerinde yaşanan tüm saygısızlıkların bir örneği daha yaşandı.


7 Mayıs’ta, Adıyaman kırsalına yapılan hava saldırısında Zeynel Alakuş, Gafari Yorulmaz ve Zeynel Gözübüyük isimli 3 PKK’li katledildi.
Çocuklarının cenazesini Malatya Adli Tıp Kurumu’ndan alan ailelere belediye cenaze aracı vermedi. Cenazenin camide yıkanmasına izin vermeyen askerler, ablukaya aldıkları mezarlığa aileden başka kimseyi almadı. Cenazeler toprağa verildikten sonra ailenin köyde kurmak istediği taziyeye de izin verilmedi.


Halkın kültüründe “ölüyü yerde bırakmak”, “ölüyü mezarsız bırakmak” en büyük utançtır. Ama AKP faşizmi utanmıyor. Ne yaralıya ne de ölüye, ne inanca, ne cenaze, ne de mezarlara saygısı yok.
Hemen hemen bütün inançlarda ve dinlerde, bütün halkların geleneklerinde ölüye saygısızlık yapılmaz. Cenazelere, mezarlara saygısızlık yapılmaz. Ölüsünü gömme ve yas tutma hakkı vardır…


Ölüye saygı, gömme ve gömülme hakkı, yas hakkı, inançlara göre tören hakkı tarihler boyunca hemen hemen bütün toplumların gelenek ve göreneklerinin karşı konulamaz bir ihtiyacıdır. Hem de yasalara ihtiyaç duyulmaksızın böyle sürmüştür bu haklar. Savaş koşullarıda dahil, ölüye saygı göstermek, cenaze törenlerini kendi inançlarına göre yapmalarına müsaade etmek ve yas sürecine saygı duymak halk geleneklerinin tartışılmaz bir parçası olmuştur.
Dünyadaki birçok halk gibi, Anadolu halkları da, devrimciler de ölülerine, mezarlarına büyük anlam atfeder. Saygı ve sadakat ile yaklaşırlar, onları gelenek ve inançlarına göre, doğru buldukları, inandıkları, layık gördükleri şekilde gömmek isterler.


Ancak faşizmin, ne yaralıya ne de ölüye, ne inanca, ne cenaze, ne de mezarlara saygısı yoktur. Çünkü faşizm halka ait tüm değerlere, halkın gelenek ve göreneklerine düşmanıdır. Çünkü faşizmin ahlakı yoktur, değeri yoktur. Dine, inanca saygısı sahtedir.
İslâm âlimleri ölülere ve kabirlere saygı gösterilmesinin dinî bir vecîbe olduğunu belirtirken birçok hadisi delil gösterirler ama söz konusu devrimciler olduğu zaman, mücadele eden halk olduğu zaman ne hadis ne sünnet tanırlar.
Faşizm gömülme, gömme, yas, tören hakkı konusunda sözde yasaları da vardır ancak keni yasalarını bile tanımaz.


Cenaze nakil ve teslimi, gömülme hakkı, mezarlık yerlerinin inşası hakkına bir düzenleme vardır. 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu ve Anayasa’nın 17. maddesi işkence ve eziyet yasağı getirmiştir.
Ancak faşizm kendi yasalarına bile tahammül edemeyecek, uymayacak kadar halk düşmanıdır. Devrimcileri katledip gizlice toplu mezarlara gömmüş, cenaze töreni yapılmasını, yakınlarının yas hakkını kullanmasını engellemiştir. Ölü bedenlerine işkence yapmış, cenaze töreni yapılmasını engellemiştir.
Halkın kültüründe “ölüyü yerde bırakmak”, “ölüyü mezarsız bırakmak” en büyük utançtır. Ama AKP faşizmi utanmıyor!

Utanmadıkları gibi;

Helin Bölek’in cenazesinin yıkanmasına izin verilmemesinde,

Mustafa Koçak’ın cenazesini ailesine bahanelerle vermediklerinde,

İbrahim Gökçek’in cenazesinde cemevinin morgunu kırıp döken kullanılmaz hale getirip, cenazeyi çalıp kaçırdıklarındaki gibi.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.