Acılar Ve Ağrılar İçinde DİRENME SAVAŞI

Fiziki, ideolojik, politik zorlu bir savaş bu.

Alçak, adaletsiz, vicdansız sömürü dünyasına karşı,

ezilen, mazlum halkların adalet savaşı.

İdeolojik savaşı.

Vicdan savaşı.

Bu savaşta sizin de sesiniz,

sizin de eyleminiz olsun.

Sesinizi katın bu savaşa…

Acılar ve ağrılar içinde adaleti savunan direnme savaşçılarının sesi olun.!

Üç ölüm orucu direnişçisinin açlığın koynunda sürdürdükleri yürüyüşün hangi güne ulaştığına dair rakamlar geliyor önümüze.

  1. gün… 214. gün… 219. gün…
    Rakamlar hergün bir eklenerek devam ediyor.
    Fakat onlar yalnız birer rakam değil.
    Her rakam eriyen milyonlarca hücre demek.
    Her rakam vücudun kendisiyle fiziki savaşında yeni bir aşama demek.
    Her rakam gün gün yaşanan acılar, ağrılar demek.
    Her rakam irade savaşında yeni bir zafer demek.

Rakamların büyümesi neyi gösterir?
Rakamların büyümesi, irade savaşının büyüklüğünü gösterir.
Kararın kesinliğini gösterir.
Ve bir de vücudun fiziki savaşında ağrıların acıların hergün biraz daha büyüdüğünü.



Sağlıkçıların yer aldığı bir heyetin Helin Bölek’in ölüm orucunun 217. günündeki durumuna ilişkin yaptıkları tıbbi tesbitlere bakın:

  • 75 kilodan 45 kiloya düşmüş durumda..
  • sıvı alımında azalma,
  • ışık ve koku hassasiyeti
  • uyku bozukluğu,
  • epilepsi ve nevrit atakları,
  • nistagmus,
  • denge bozukluğu,
  • desteksiz yürüyememe,
  • baş ağrısı,
  • üriner problemler,
  • nabız basıncında azalma,
  • akciğer seslerinde azalma,
  • barsak seslerinde azalma,
  • yaygın hassasiyet,
  • kas ve eklem ağrıları,
  • alt ekstremitelerde daha belirgin olmak üzere güç kaybı,
  • ödem, tırnaklarda kırılma, ciltte hassasiyet, renk değişikliği,
  • tonus azalması, saç dökülmesi ve halsizlik
    *
    Bunların hepsi, Mustafa Koçak’ta ve İbrahim Gökçek’de de var: biraz az, biraz fazla.
  • ibrahim Gökçek’in vücut ağırlığının 47 kiloya kadar düştü,
  • aşırı zayıflamaya bağlı kaslarında zayıflıklar var.

*
acılar
ağrılar
eriyen kaslar…
Çekilen diş etleri
bozulan dengeleri
soğuk elleri…
her ölüm orucunun
bir aşamasından sonraki klasik belirtileri
hıçkırıklar
kasılmalar
kusmalar…
*
Neden anlatıyoruz bunları?
Ölüm orucu direnişlerine dair; beyninizde, yüreğinizde bir kanıksama olmaması için.
Rakamların gözünüzde sıradan birer aritmetiğe dönüşmemesi için.
Fiziki, ideolojik, politik zorlu bir savaş bu.
Alçak, adaletsiz, vicdansız sömürü dünyasına karşı,
ezilen, mazlum halkların adalet savaşı.
İdeolojik savaşı.
Vicdan savaşı.
*
Bu savaşta sizin de sesiniz,
sizin de eyleminiz olsun.
Sesinizi katın bu savaşa…
Acılar ve ağrılar içinde adaleti savunan direnme savaşçılarının sesi olun.!

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.