Dinlediğiniz ilk Yorum şarkısını hatırlıyor musunuz? “Sıyrılıp Gelen” di benimki. Yirmi yaşında sabah akşam dinlemekten üç kaset parçalamış genç bir adamdım ve “Cemo” yayınlandığında “Yorum çok bozmuş!” dediğimi de hatırlıyorum.
“Cemo”ya olmasaydı iyiymiş tabii; cahillik der unuturdum, unutmadım.
Her yeni albümün nasıl güçlü yenilikler, kolektif yaratıcılık ve özel gündemiyle geldiğini, yıllar içerisinde nasıl kült parçalar bırakacağını anlamak vakit gerektirdi. Ancak “Boran Fırtınası” geldiğinde, yani müzik tarihimizin o bence en büyük destan operasını hazmettikten sonra bir daha aynı hataya düşmedim. Elbette bu arada “liberettosunu” kavrayacak kadar politik açıdan olgunlaşmamıştım ve halk türkülerinin böyle söylenebilmesinin büyüsü çoktan sarıp sarmalamıştı beni.
Yıllar içinde prova kayıtlarını dinlediğim, şarkı sözlerinde adı geçen isimlerle tanıştığım, enstrümanlarına dokunmama izin veren insanlar haline geldiler. Mahkemede avukatlıklarını yaptım, birlikte hapis yattık, dostlarım ve yoldaşlarım oldular.
Onları sahnede ilk dinleyişimle son kez sahnede görüşüm arasına bir ömür sığdı.
İlki doksanların başında Cebeci’de bir düğün salonunda yapılmış “sahte” nişandı. Hiçbir biçimde konsere izin verilmediği için güzelce giyinip, davetiye bastırıp kendilerine takılar takılmasını izin veren iki yaşıtım artık aramızda değil ama unutulmaz bir gündü. Yaklaşık yüz kişiydik ve yanlış hatırlamıyorsam halay çeken ellisi kapının önünden gözaltına alınmıştı.
Sonuncusu Bakırköy’deydi. Yine halay çekildi ama artık katılanların yarısını gözaltına almak mümkün değildi: Yaklaşık bir milyon kişiydik.
Dolmabahçe’de stadı dolduramayacaklarına iddiaya girip kaybedişimi, orta anadoluda bir yerlerde gözaltına alındıklarını jandarma karakol komutanı ile erlerin konser talebini geri çeviremedikleri için bana otobüsü kaçırtmalarını, “ritim tutup, ıslık çalabiliyorsan şarkı da söylersin” diye yeteneksizliğimi teşvik etmelerini hep alacak haneme yazıyorum.
Borcumuz ise sonsuz.
Bizim için sadece müziğin değil devrimin, mücadelenin, direnişin yolunu aydınlattılar.
Şimdi yan hücremde beste yapanlar var. Benden duymuş olmayın ama Yorum hiç bozmamış, bildiğimiz Yorum. Uzakta değil buradalar.
Nakaratını çoktan ezberlediğimiz yeni parçanın adı gibi: “Uzak Diye Bir Yer Yok”
Siz de ilk dinleyişinizi hatırlayıp yazın buraya ve benim için de Yorum dinleyin.
Biz kazanacağız.
