Geçen ay yapılan sürgün sevklerden sonra, tutsaklar, çok daha ağır tecrit koşullarına tabi tutuluyorlar.
Tutsaklardan ulaşan her yeni bilgi, bunu doğruluyor.
Tutsaklar günün 23 saatini hücrede geçirmeye mahkum ediliyorlar. Kitap yok.
“23 saat hücrede.. Kimseyi görmüyor!”
Sincan Yüksek Güvenlikli hapishanesine sürgün edilen Hüseyin Karaoğlan’ın görüşüne giden kardeşi, içeride tam bir tecrit uygulandığını belirterek şunları anlattı:
“Görüş alanında 4 aileydik, ama hepimiz ayrı cam fanuslarının içinde görüş yaptık. Kardeşim günün 23 saatini hücrede geçiriyor, kimseyi görmüyor gün içinde… Verdiği hiç bir dilekçeyi ve mektubu almamışlar. Müdürle görüşmek istedim ama görüşmek istemedi… Gardiyanlarla haber yollamış, proje böyle diye.”
TAYAD’lı Aileler tarafından bu bilgiler üzerine yapılan açıklamada “Evlatlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. S-Y tipleriyle ağırlaştırılan tecrite izin vermeyeceğiz.” denildi.
HÜCREDEN MEKTUP: “Hücrede Kitap Dahil Hiçbir Şey Yok”
Hüseyin Karaoğlan’dan gelen bir kartta ise koşullar şöyle anlatılıyor:
“Nasılsınız, ben de her daim olmam gerektiği gibiyim. Evet, adresten anlayacağınız gibi, yeni bir sürgün yerinden sizlere yazıyorum.
21 Mart’ta sabah sayımında zorla iradem dışında alıp buraya getirdiler.
Benle birlikte Hüseyin Özen, Osman Beyazkaya ve Ümit Çobanoğlu da sürgün sevk edildiler.
Burada benim dışımda kimse yok, tecrit içinde tecriti yaşıyorum.
Bu koşullarda tutulabilmem için yargının bir kararı olması şart; ancak ne yargının bir kararı var, ne de yasal bir dayanağı var.
Şaşırmadım bu sürgün sevklere. Neyse bizim açımızdan değişen bir şey yok. Ne yapacağımızı biliyoruz nasıl olsa. İsterlerse yerin yedi kad altına koysunlar, baskının zulmün olduğu yerde direnmek de en temel hakkımızdır.
Anlaşılan o ki yönetememe krizi o kadar derin ki, her yerde kendini gösteriyor. Bizim de payımıza sürgün sevlerç çıktı. Ama ne yaparlarsa yahpsınlar, doğru bildiğimiz yoldan bir milim dahi şaşmadan yürüyoruz.
Hücre de kitap dahil, hiçbir şey yok. Şimdilik havalandırmaya bir saat çıkıyorum. Çevremde genelde adliler var. Hataydan ve Maraş’tan sürgün sevk edilenler.
Daha sonra sohbete devam ederiz. Görüşmek üzere. Her daim umutla.
Sevgilerimle
Hüseyin Karaoğlan.