ADİL YARGILAMA DEĞİL KATİLLERİ SERBEST BIRAKMA.
2019 yılında, bir dosyadan hüküm giymiş tutsaklar “adil yargılanmadık” diyerek yaptıkları başvuru neticesinde tahliye edilmişler. Toplamda 18 kişinin yargılandığı davada, 6 kişi 10 yılı aşan tutukluluk süresi dolayısıyla tahliye edilmişler. Geri kalan 12 kişinin ise, Yargıtay cezalarını onaylamasına rağmen, 31 mart 2019 yılında yaptıkları başvuruları sonucu tahliye edildikleri öğrenildi.
Mehmet Veysi Özel, Rıfat Demir, Şeyhmus Kınay, Mehmet Varol, Mehmet Garip Özer, Yusuf Begiç, Mehmet Beşir Acar, Abdulkerim Kaya, Mehmet Tahir Ak, Mahmut Demir, Yunus Avcı, Mehmet Feysel Bozkuş, 31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde AİHM ve AİHS kriterleri ile yargılamanın yenilenmesi gerekçesiyle serbest bırakıldıkları ortaya çıktı. Tek bir tutuklunun bile kalmadığı Hizbullah ana davası, domuz bağları, işkenceli sorgu kasetleriyle uzun süre ülke gündeminden düşmemişti.
Bahsi geçen davada katledilen insan sayısı 165 kişi. Ve tamamı işledikleri cinayetleri savunmuşlar. “bugün olsa yine yaparım” demişler…
165 kişinin katillerine gerekli cezayı vermeyip hapisten çıkartmak adaletsizliktir.
Mahkemede savundukları suçlarından bu şekilde tahliye edilmeleri halka karşı işlenmiş suçların cezasız bırakılmasından başka bir şey değildir. Bakın mahkeme ifadelerinde ne demişler Hizbullah katilleri :
“Hizbullah’ın her kademesinde görev aldım. Allah yeryüzünde İslam’ı hâkim kılmak için bize görev verdi. Pişman değilim. Cezaevinde patlamaya hazır bomba haline geldik. Sabrımız tükenmiştir. İçeriyi kan gölüne çevirebiliriz.”
“Bu eylemlerin hepsini Allah için İslam için yaptım. Şu anda dışarı çıkarsam gözümü kırpmadan yine yaparım. Hatta iddianameye yansımayan ve savcının çözemediği başka eylemlerim de vardır. Savaşımız namaz içindir.”
HALKI KATLEDENLER SERBEST HALK İÇİN MÜCADELE EDENLER TUTSAK. . ÜLKEMİZDE ADİL YARGILAMA YOKTUR.
Mustafa Koçak tüm dünyanın gözleri önünde “adil yargılanma” talep etti. Yeniden yargılanma hakkı tanınsaydı bugün yaşıyor olacaktı. Mustafa Koçak’ın katili 165 kişinin katilini serbest bırakan AKP mahkemeleridir.
Ebru Timtik, adil yargılanma hakkı için tüm dünyanın gözleri önünde gram gram eriyerek ölümsüzleşti. Kendisinin ve avukat arkadaşlarının adil yargılanmadıklarını tüm dünya biliyor. Ancak eli yüzlerce halkın kanına bulaşmış katilleri serbest bırakan AKP’nin mahkemeleri Ebru Timtik’in adalet talebini karşılamadı.
“ben orada değildim” diyor Gökhan Yıldırım. “İnternette olay anını gösteren yüzlerce video var. Sizin olduğumu iddia ettiğiniz saatte beni o videolarda görebilirsiniz” diyor. Ama mahkeme AKP faşizminin uyuşturucu çarkına çomak sokma “suçunu” işleyen Gökhan Yıldırım’ı dinlemiyor. 46 yıl hapis cezası veriyor. Gökhan Yıldırım adil yargılanma hakkı için 25 Aralık’tan beri ölüm orucunda. .
Sibel Balaç bir öğretmen. Yüksel direnişine katıldığı için cezalandırılıyor. Hukuksuz yetkisiz bir şekide yapılan arama sonucunda “üzerinden SD kart” çıktı denilerek tutuklandı. 8 buçuk yıl hapis cezası verildi. Ciddi sağlık sorunları var. Sürekli tedavi altında olmak zorunda. Evinde kilolarca uyuşturucu çıkanlar, hukuka uygun aramaya tabi tutulmadığı için serbest bırakılıyor ülkemizde. Bunun bir çok örneği var. Ama Sibel Balaç halen hapiste. Sibel Balaç bu adaletsizliğe sessiz kalmayarak bedenini ölüme yatırmış durumda. O da 19 Aralık tarihinden bu yana ölüm orucunda. 165 kişinin katillerini tahliye eden AKP yargısı Sibel’in adalet talebini duymazdan geliyor.
Adil yargılanma halkın talebidir. Yüzlerce insanın katillerinin serbest bırakılması halka yapılmış adaletsizliktir.
Halkı için mücadele edenlerin hapsedilmesi esas olarak halka yapılmış adaletsizliktir.
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım halka reva görülen adaletsizliğe karşı direniyorlar. O yüzden adil yargılanma hakkı için direnenleri sahiplenmek ülkemizde ve dünyada herkesin görevidir…
