Türkiye hapishanelerindeki hasta tutsaklar sorunu, bir KATLİAMA dönüşmüş durumda.
Hasta tutsakların tahliyesi için yıllardır yorulmak bilmez bir mücadele sürdürülüyor. Halkın yüklenmesiyle zaman zamanbu mücadelenin zaferle sonuçlandığı oluyor; birçok hasta tutsak, bu mücadeleyle faşizmin elinden alınabildi.
Faşizm, „Hasta Tutsaklara Özgürlük!“ talebi karşısında, bu talebi reddetmelerinin gerekçesi olarak, „hapishanelerde tedavi edildikleri“ yalanını ileri sürüyor.
Ancak bazı hastalıklar var ki, bunların hapishane koşullarında tedavisi mümkün değil.
Bunların başında da kalp ve kanser hastalığı geliyor.
Kalp ve kanser hastası olan tutuklu ve hükümlüler, derhal tahliye edilmelidirler.
Bu sorunun cevabı, sağlıkçılar ve tutsak yakınları tarafından madde madde şu şekilde izah ediliyor:
(Aşadaki maddeler, Halk Okulu dergisinin 27 Nisan 2022 tarihli 127. sayısından alınmıştır.)
1- Kanser hastalığında, yapısı bozulmuş olan kanserli hücreler kontrolsüz olarak, katlanarak
çoğalır. Normalde vücudumuzdaki DNA’larda günlük olarak yaklaşık 10 BİN KEZ mutasyon meydana gelir. Vücudumuzda 100 trilyon (100 bin milyar) hücre vardır. İnsan vücudunda günde 100 milyar yeni hücre oluşur.
Kanserli hücrenin bölünerek çoğalması ve yayılması da aynı hızla olur…
Kanserin hızlı gelişimi hapishane koşullarında takip edilemez, tedavisi hızla yapılamaz. Bu nedenle hapishane koşularında kanser iki kat ölümcüldür.
2-Kalp kirizi ANİ ÖLÜM demektir.
Krizden 3 dakika sonra kişinin beyin ölümü, 6 dakika sonra ağır beyin hasarı başlarken, 12 dakika müdahale edilmezse kişinin ölümü gerçekleşir… Hapishanelerde gardiyanlar bu süre zarfında KESİNLİKLE gelmez, gelemez.
3-Kalp ve Kanser hastalarına müdahale, zamanla yarışmak anlamına gelir. Hapishanelerdeki
tecrit koşullarında, mengele artığı doktorların gözetiminde tedavi koşulu yoktur. Bu nedenle derhal tahliye edilmelidirler.
4- Kanser hastalarının, ikinci bir doktordan görüş alma, tedavi protokolünü kendisinin belirleme hakkı vardır. Hasta tutsak, kendi tedavisine karar verebilmelidir.
5- Kanser ve kalp hastalarının bakımı özenle, yakından denetimle sürdürülmelidir. Çünkü iyileşse bile kanserin her an nüks etme riski; kalp krizinin ise tekrarlama oranı çok yüksektir.
6-Tecrit koşullarında ölüm riski olmayan hastalıklarda dahi tedavi edilemezken; ölüm riski olan kanser ve kalp hastaları kesinlikle tedavi edilemez.
7-Kanser hastalarının maruz kaldığı ciddi ağrıların kontrol altına alınması hapishanede mümkün değildir.
8- Güncel tedaviler, son gelişmeler, yeni ilaçlar hakkında bilgisi olmayan hastalar ikinci
bir kansere mahkum edilirler.