Her yıl senenin bu vakitlerinde asgari ücret görüşmeleri başlar. Sendikalar tarafından beylik laflar edilir. Sahte kabadayılıklar yapılır, “emekçinin insani yaşam koşullarında yaşamasını sağlayacak…” diye başlayan cümleler gırla sarfedilir. Sonrası malum. Sadece şu anda asgari ücrete bakıldığında bundan önceki asgari ücret görüşmelerinden kimin mutlu olarak ayrıldığını anlamak hiç de zor değil.
Ülkemizde açlık sınırı : 2.103 TL.* ( Mayıs ayı rakamları. Şu andaki rakam bunun çok çok üzerindedir)
Yoksulluk sınırı : 7.080 TL.* ( Mayıs ayı rakamlarına göre)
Mevcut durumda asgari ücret : 2 Bin 20 TL
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanının açıklamalarına bakılırsa bu sene de asgari ücrete uygulanacak artışa umut bağlayan 7 buçuk milyon emekçi hayal kırıklığına uğrayacak.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, önceliklerinin istihdamı korumak ve artırmak olduğunu söyledi.
Bakan Selçuk’un açıklamaları şöyle:
-Reel anlamda asgari ücreti 1.5 kat artırmış durumdayız.
Bu cümleyi bu ülkede yaşamayan biri duysa asgari ücretin emekçilere bir yaşam standardı sunduğunu zannedebilir. Ama durum öyle değil. Bakan emekçilerin açlığa mahkum edilmesiyle övünüyor. Oysa ki rakamlar çok açık ve net.
-Asgari ücretin sosyal ve ekonomik konjonktür ile uyumlu, kalkınmaya ve verimliliğe katkı verecek şekilde belirlenmesi önem arz etmekte.
-Aralık ayının son haftasında asgari ücreti açıklanmış olacak.
-Asgari ücretin geçtiğimiz yıl olduğu gibi tüm tarafların uzlaşısıyla tespit edilmesini canı gönülden diliyorum.
Evet bu cümlede ise sonucun nasıl olacağını anlamak mümkün. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi olacak. Emekçilere yine aç kalın denecek. Ve bunu bakan hanım canı gönülden diliyor.
SENDİKALAR NE ALEMDE!
Türk-İş işverene verilen 200 liralık desteğin 2020’de de devam etmesini, hükümetin işverene verilen yüzde 5’lik katkı payının yüzde 6’ya yükseltilmesini talep etti.
Türk-iş sendikası işçiler için değil patronlar için çalışıyor. Bunu açıktan söylüyor. İşçilerin yaşamının nasıl idame ettireceği değil Patronların maaşları nasıl ödeyeceğini kendine dert etmiş. Patronlar için nasıl da çırpınıyorlar(!)
*Açlık sınırı : Yalnızca karın doyurabilmek ve sağlıklı beslenebilmek için yapılması gereken harcamaları ifade etmektedir. Bu kapsamda kira ödemesi, faturalar vb. hiçbir faktör açlık sınırı hesaplamasına katılmamaktadır. Yani 4 kişilik ailenin iki çocuğundan birisinin 0 ile 6 yaş arasında, diğerinin ise 6 ile 15 yaş arasında olduğu baz alınır. Bu çocuklar ve ailelerin Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan günlük kalori ihtiyacı bildirisi baz alınarak ne kadar yemek yemesi gerektiği saptanır. 2017 yılında yapılan duyuruya göre her yetişkinin gün içerisinde en az 2800 kalori, çocukların ise 2400 kalori alması gerekmektedir.
Açlık sınırının altında gelirle yaşamak zorunda kalan aileler açlık ile karşı karşıyadırlar.
**Yoksulluk sınırı :
Yoksulluk sınırı hesaplamasında lüks tüketim içerisinde kalmayan fakat yapılması gereken her türlü ödeme esas alınır. Faturalar, giyim harcamaları, sağlık giderleri, kira ödemeleri, ulaşım masrafı, eğitim masrafı vb. yalnızca birkaç örnektir.
Bu kapsamda yapılması gereken her harcama kalemi için ortalama fiyat belirlenir ve her ay yapılması gereken asgari masraflar hesaplanır. Enflasyon vb. dışsal faktörler de hesaplamaya dahil edildikten sonra yoksulluk sınırı bulunmuş olur.