Yürekleri Vatanlarında Atan, Avrupa Dev-Genç’liler


“Ülkemizde Yaşanan Adaletsizliklere ve Hukuksuzluklara Karşı Sessiz Kalmak Bizim İçin Söz Konusu Bile Olamaz…”


Anadolu’nun Sesi TV olarak, anavatanlarından uzakta, lakin yürekleri her an Anadolu ile atan genç ve cesur yürekli Avrupa Dev-Genç’liler ile röportaj yaptık.
Röportajımızda genel olarak; Avrupa’da olmalarına rağmen anavatanları Anadolu’da yaşanan adaletsizliklere ve büyük bir iradeyle süren direnişlere sessiz kalmamayışlarını konuştuk. Ayrıca, Avrupa’da AKP-MHP’li faşistlerin ve ‘sözde’ demokrasi beşiği Avrupa ülkelerinin polislerinin uygulamalarına değindik.
Daha fazlasını Avrupa Dev-Genç’lilerin anlatımlarından öğrenelim. Anadolu’nun Sesi TV’nin Avrupa Dev-Genç’liler ile röportajı;

Anadolu’nun Sesi:
Merhabalar, öncelikle röportajımızı kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz.
Sitemiz; Anadolu’da başta adaletsizliğe karşı olmak üzere birçok direnişlerin, direnişçilerin sesi olmak için kısa bir süre önce yayına başladı.
Lakin sizin Avrupa’da sürdürdüğünüz, daha da büyüterek sürdürmekte olduğunuz eylemlikleriniz (konsolosluk önü nöbetleri, basın açıklamaları, kurum ziyaretleri, uzun yürüyüş vb.) Anadolu’da sürmekte olan direnişin oradaki yansımasıdır.
Bu direnişin Avrupa’da sesi olmaya nasıl karar verdiniz, sizi bu soluksuz sürmekte olan kampanyaya iten nedenler nelerdir?

Eda Deniz Haydaroğlu:
Ülkemizde yaşanan adaletsizliklere ve hukuksuzluklara karşı sessiz kalmak bizim için söz konusu bile olamazdı. Vicdanı olan her bir insan aynı duyguları paylaşır aslında. Fark, sadece o insanın kendisini bu mücadelenin neresinde gördüğüdür. Biz kendimizi mücadelenin içinde, mücadelenin bir parçası olarak gördük ve bunun sorumluluğunu taşıdık.
Bugün Türkiye’de süren mücadele en başta ‘adalet’ mücadelesidir. “Benden bağımsız” yada “Beni ilgilendirmez” diyebileceğimiz bir sorun değildir. Avukat Ebru Timtik aslında çok güzel söylüyor; “Adalet talebi sadece direnişçileri bağlayan bir talep değildir. Tüm halkın talebidir”.
Her ne kadar Avrupa’da doğup büyüsek de, biz de Grup Yorum şarkılarıyla büyüdük. Grup Yorum’u susturmalarına izin veremezdik. Ki çok iyi biliyoruz, eğer Grup Yorum bugün direnmeseydi yok edeceklerdi halkın sanatçılarını, Grup Yorum’u. Başta bu duygularla direnişi sahiplendik.
Mustafa’yı düşündükçe, yaşanan adaletsizlikleri göz önünde bulundurarak, nerede olursak olalım buna karşı ses olmalıyız düşüncesiyle başladı her şey.
Karınca hikayesi misali… Kral Nemrud İbrahim peygamberi yakmak için meydanda odunları yaktırır askerlere. Karınca ağzında damla damla su taşıyarak söndürmeye çalışır alevleri. Karga “Damla, damla su taşıyarak söndüremezsin ateşi” diye güler. Karınca ise “Olsun, en azından safımı belli etmiş olurum.” der.
Evet, bizde başta safımızı belli ettik. Doğru ve haklı olandan yanaydı safımız. Halkın Avukatları’nı çok duyduk. Bir çoğumuz onları örnek alarak hukuk okumak istemiştir, bende dahil olmak üzere. Onların bugün avukatlık yapabilmek için direnmek zorunda kalması her şeyi çok sadeleştirdi. Ya direneceğiz, yada köleliği kabul edeceğiz. Yani her türlü direneceğiz. Ve madem her hakkımız için direnmeliyiz, o zaman bu direnişi tüm dünya duymalı. Tüm dünya’ya teşhir etmeliyiz AKP faşizmini ve direnişimizle tüm dünyaya umut olmalıyız dedik ve bu direnişi sahiplenmenin onurunu yaşadık. Bu mücadelenin içinde geliştirdik kendimizi ve her bir şehidimiz öfkemize öfke katarak direnişi sahiplenmek için bir neden daha oldu bizim için. Yani mesele nerde bulunduğumuz değil, ne düşündüğümüz, hangi safta olduğumuz ve hedeflerimizin ne olduğudur.

Anadolu’nun Sesi:
Eylemliklerinizi, çalışmalarınızı gün gün hem resmi haber sitelerinden hem de kendi oluşturduğunuz direniş sosyal medya hesaplarından takip ediyoruz. Bir bakımdan sizinle oradaymış gibi hisseder olduk açıkçası. Ve bunlardan biri de direnişi hazmedemeyen AKP-MHP yandaşlarının bu “pasif direniş” diyebileceğimiz eylemliklere saldırı anları, provokasyon yaratmaları.
Bu ‘tepki’leri veya eyleme karşı söylemlerini neye bağlıyorsunuz, ne gibi bir etki yaratıyor?

Eylem Eroğlu:
Tabikide onların aciz provokasyonlarına gelmiyoruz. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar bizi provoke edemezler. Faşistlerin yapmak istediği zaten o. 3 Nisan’dan bu yana hep Stuttgart ve Karlsruhe Konsoloslukların önüne gidilmiş oldu. Ve her gittiğimiz de AKP-MHP faşistleri provokasyona geliyordu.
Camdan kamerayla çekiyorlardı, hakaret, küfür ediyorlardı. Tartışma olsun, polise şikayet etmeye olsun, şiddet olsun, her türlü pislik yapıyorlardı. Ve onlarla beraber, polisler de eylemimize engel olmaya çalışıyordu. Ama biz hiç Mustafa Koçak gibi, İbrahim Gökçek gibi, Helin Bölek, Ebru Timtik, Aytaç Ünsal, Özgür Karakaya, Didem Akman ve adaletsizliye karşı direnen tüm direnişçiler gibi, boyun eğmedik ve yaptığımız eylemliklere devam ettik.
Yada başka bir örnek daha vereyim: Bizim Facebook’da açtığımız “Avrupa Grup Yorum Gönüllüleri-Adalet İstiyoruz” sayfası 3 kez kapatılmıştı. Bu şu an 4 kez açtığımız Facebook hesabımız. Paylaştığımız video ve fotoğrafların altına küfürler, hakaretler yani olumsuz, kötü yorumlar yazılıyordu. Faşistler fake (sahte) hesaplar, yani trol, açıyorlar ve yorumlara birden bire yükleniyorlar. Ama 50 kez, 100 kez daha kapatsalar da, yeniden açacağız sosyal medya hesaplarımızı.
Bu bize, her zaman ne kadar korktuklarını gösteriyor aslında. Ne kadar korkak, ne kadar alçak, aslında bizim gücümüze karşı ne kadar güçsüz olduklarını gösteriyor. Ve ne yaparlarsa yapsınlar, biz yolumuza, kavgamıza devam edeceğiz. Mahirleri, Dayıları, Saboları, Sinanları, Bernaları, Çiğdemleri, Bahtiyar, Şafak, Sılaları yüreğimizde, kalbimizde, kavgalarını omuzlarımızda, bayrağımızda, sloganlarımızda ve türkülerimizde taşıyarak, devam edeceğiz.

Anadolu’nun Sesi:
Evet, Anadolu’da, yani vatanınızın topraklarında sürmekte olan haksızlıklara, faşizmin saldırılarına bulunduğunuz, hatta doğup-büyüdüğünüz Avrupa’dan karşı geliyorsunuz. Bu birçok insan için anlaşılamayacak bir durumdur, çünkü Anadolu’da büyümediniz, kendi ata topraklarınızdan, insanlarınızdan bir nevi uzaktınız.
Peki bununla ilgili, yani Avrupa’da yaşayan lakin öz vatanınızdaki olaylara karşı duyarsız kalmamayışınızı anlatabilir misiniz?

Berivan Gel:
Türkiye’de doğup büyümemiș olabilirim ama ailelerimizden bize öğrettikleriyle yola çıkıyoruz. Kendi kültürümüze ve değerlerimize sahip çıkıp adaletsizliklere karşı sesimizi çıkartmak bir görev olarak görüyoruz. Zaten her tatilde gittiğimizde ülkemizdeki yoksulluğu görüp bunu hep göz önünde bulunduruyoruz.
Ayrıca, topraklarımızın nerde olduğunu unutmayıp orada yaşanan haksızlıklara karşı Avrupa’da onların sesi oluyoruz. Yani aslında Ülkemizdeki bu faşizmi tüm dünyada teşhir ediyoruz. Avrupa’da ırkçılığa ve yozlaşmaya karşı mücadele veriyoruz, ama dediğimiz gibi yüzümüz hep ülkemize, topraklarımıza dönüktür.
Ayrıca bir şey daha belirtmek istiyoruz. Che’nin güzel bir sözü var bununla ilgili; “Bir Devrimci başkasına atılan tokadı kendi yüzünde hissedendir.” demiș. Bu söz bizim için de geçerli çünkü dünyada, bu kapitalizmin dünya halklarına attığı her tokadı biz devrimciler de hissediyoruz. Ve bu kapitalizmi asıl olarak tüm dünya halklarına teşhir ediyoruz. Öncülüğü yapıp tüm dünya halklarına güç veriyoruz ve onlardan güç alıyoruz.

Anadolu’nun Sesi:
Avrupa’nın birçok yerinde yaşamakta olan Türkiyeli insanlarımız var. Elbette bunların bir bölümü hala AKP’nin, faşizmin propagandasından etkileniyor. Ve tabi bir bölümü de kendine “demokrat, sol vb.” diyen CHP, HDP gibi partilerden etkileniyor.
Eylemliliklerinizle bu insanlara ulaşabiliyor musunuz?
Daha doğrusu Anadolu’dan veya özü bu topraklardan olan insanlarımıza ulaşabiliyor musunuz ve tepkileri, düşünceleri genelde nasıl oluyor?
Buna biraz değinebilir misiniz?

Eylem Eroğlu:
Çevremizde böyle insanlar çok var aslında. Çoğu demokrat ve HDP’li, CHP’li. Fakat bunlar bizi aslında en çok destekleyen, çünkü onlar da kendi çaplarında adalet mücadelesini veriyorlar. Ama karşı tarafta AKP’nin propagandasından etkilenen insanlar da var. Eylemin konusunu anlar anlamaz, “vatan haini” diye, dinlemeden, saldırmaya geçerler.
Çarpıtıcı olan aslında sağcı ve gerici olan MHP’li gençler. Başta bizi “vatan haini” diye adlandırırken, tartıştıktan sonra “doğrusunuz” diyerek, diyecek bir şey bulamıyorlar. Yani aslında halkın tüm kesimlerine ulaşıyoruz. Ve mücadelemizin meşruluğuyla herkesle tartışıp, desteklerini bekleyebiliyoruz.

Anadolu’nun Sesi:
Şu an kampanyaya bağlı çalışmalarınız hala devam etmekte. Ki en son yapılan; Türkiye’de bakanlıkları arama ve uzun yürüyüş de bunun bir parçası.
Peki, ilerleyen süreç için nasıl bir programınız var? Bunlardan da bahsedebilir misiniz?

Eda Deniz Haydaroğlu:
Şimdi Ölüm Orucu Direnişi, verdiğimiz 4 şehitle beraber zafere ulaştı. Fakat Grup Yorum’un, Halkın Avukatları’nın ve Mustafa Koçak’ın da adalet mücadelesi farklı boyutlarda devam ediyor. Bu sebepten dolayı bizimde onlar için vereceğimiz mücadele devam edecek mutlaka. Şimdilik somut bir programımız yok, ama sürecin takipçisiyiz.
Didem Akman’a verilen sözlerin tutulması için takipçiyiz. Grup Yorum Konseri istiyoruz, tutsak üyelerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Direnişimizle AKP’nin gizli tanık politikasını yerle bir ettik. Halkın Avukatları ve Devrimci Tutsaklar adil yargılansın istiyoruz. Adalet mücadelesi her anlamıyla devam ediyor. Evet, zafer ilan edildi ama ülkemizde adaletten söz etmek mümkün değil. Bu adalet mücadelesinde yer almaya devam edeceğiz. Yeni politikalar yaratacağız. Şimdi amacımız zaferi tüm dünyaya duyurmak ve umut yaymak… ve onun dışında yaşadığımız Avrupa ülkelerindeki sorunlara karşı politikalar üretmeye devam edeceğiz.

Anadolu’nun Sesi:
Evet, genel olarak direnişin başından şu anki sürece kadar bilgimiz oldu. Umuyoruz ve inanıyoruz ki emeklerinizin hiçbiri boşa gitmeyecek.
Son olarak eklemek istediğiniz varsa ve tabi çağrınız varsa alabiliriz.
Ayrıca, direnişe ait olan internet sitelerinizin (sosyal medya) bilgilerini de aktarabilirsiniz ki halkımız birebir Avrupa’daki çalışmalardan haberdar olabilsin.

Berivan Gel:
Bu süreçte tanık olduğunuz gibi halkın örgütlenmesi en güçlü silahımız oldu. Bu yüzden daha güçlü olmak için örgütlenelim. Avrupa Dev-Genç saflarında veya Halk Meclisleri’nde birleşelim ve bir yumruk olup Emperyalizmin Kapitalizmin yarattığı tüm acılara karşı mücadele verelim.
Avrupa’daki çalışmalarımızı facebook: “Avrupa Grup Yorum Gönüllüleri-Adalet Istiyoruz” ve “Grup Yorum Her Yerde” sayfalarında takip edebilirsiniz.
Ayrıca, Avrupa Gençlik olarak yaptığımız çalışmaları “almanya.genclik” İnstagram sayfamızdan takip edebilirsiniz.

Anadolu’nun Sesi:
Bizimle röportajı kabul ettiğiniz, Anadolu’muzda sürmekte olan direnişe ses olduğunuz için onur duyuyoruz.
Anadolu’nun Sesi olarak da tekrardan çok teşekkür ediyoruz.

Eda Deniz Haydaroğlu:
Biz teşekkür ederiz.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.