Tarihin Işığında: Bir Kadın Önder; Nadejda Krupskaya

Tarihler onu daha çok “Ekim Devrimi’nin lideri Lenin’in eşi” olarak yazdılar. Ama o bir “eş” olmanın ötesinde Ekim devriminde ve sonra sosyalist toplumun inşasında önder ve yönetici olarak yer alan bir devrimcidir.

Nadejda Konstantinovna Krupskaya, 26 Şubat 1869’da St. Petersburg’da, eski aristokrat kökenli bir ailede dünyaya geldi.
Fakat artık pek de iyi geliri olmayan bu ailede alt sınıf koşullarında yetişti. Rus ordusunda teğmen olan babası Konstantin İgnateviç Krupski de devrimci hareketlere katıldığı suçlamasıyla ordudan ihraç edilmiş biriydi.
Dolayısıyla, yoksulluğu da, baskıları da tanıyarak büyüdü.

1889 yılında Sankt-Peterburg Bestujev Yüksek Okulu’na kaydoldu ve buradan öğretmenlik lisansı ile mezun oldu. Krupskaya genç yaşlardan itibaren eğitimle ilgilendi. Bu, daha sonraları onun devrimde alacağı görevleri de etkiledi.
Krupskaya’nın Tolstoy’un eserlerinden faydalanarak geliştirdiği teorilerin Sovyet eğitim sisteminin gelişiminde büyük katkısı oldu.

MARKSİZMLE TANIŞMASI

Okuldan mezun olduktan sonra politik ortamlara katılmaya başladı.
Bu ortamlarda Marksist ideolojiyle tanıştı ve sefalete karşı adil bir yaşam için Marksizm’in gerekliliğini savunmaya başladı.
Marksist eserleri incelemek istediğinde sistemi ve devrimcileri tanıdı. Çar hükümeti bu tür eserleri yasakladığı için bunlara ulaşmak kolay olmuyordu. Nadya da herkes gibi bu kitaplara devrimciler sayesinde ve yeraltı kütüphanelerinde ulaşma imkanı buldu.

LENİN’LE TANIŞMASI

1894 yılında Sankt-Peterburg’da işçileri eğitirken Lenin ile tanıştı. Toplantılara birlikte gitmeye başladılar. 1896 yılında Krupskaya “yasadışı ajitasyon” nedeniyle iki yıl hapse mahkûm edildi. Oldukça kötü iklim koşullarının olduğu Ufa’ya sürgüne gönderildi.
Sürgününü Lenin’in bulunduğu Şusenskoye’de tamamlamak için başvuruda bulundu. Başvurusu Vladimir Ulyanov ile evli olması koşuluyla kabul edildi. Bunun üzerine 1898’de Lenin’le evlendi.

Serbest kaldıktan sonra 1901 yılında Lenin ile birlikte Münih’e gitti. Burada Lenin’in yöneticisi olduğu İskra gazetesinde sekreter olarak görev yaptı.
Lenin’le birlikte olduğu bu dönem boyunca bir çok görev üstlendi.
Londra’da RSDİP Kongresi’nin hazırlanması ve yürütülmesinde görev aldı. 1905 yılında RSDİP Merkez Komitesi sekreteri oldu. 1903 yılında Lenin ile birlikte Rusya’ya döndüler. 1905 devriminin yenilgisi üzerine Fransa’ya gittiler. Krupskaya burada Lenin’in sekreteri olarak Rusya’daki parti örgütleriyle bağlantı kurulmasında ve Bolşevik basında aktif rol aldı.

DEVRİMDEN SONRASI

Krupskaya, 1917 Ekim Devrimi’nden sonra, Eğitim Halk Komiserliği’nde çalışmaya başladı. 1920’de Eğitim Komitesi başkanı seçildi. Stalin döneminde 1929 yılından ölümüne kadar Eğitim Halk Komiseri (bakan) yardımcısı olarak görev yaptı.

GENÇLİK VE ÇOCUKLAR ONUN ÖNCELİĞİ İDİ

Krupskaya özellikle proleter gençlik hareketinin örgütlenmesiyle ilgilendi. Genç neslin hem temel ve teorik, hem de pratik eğitim almalarında temel bir okul işlevi gören KOMSOMOL ve PİONER örgütlerinin kurulmasına öncülük etti.
Pionerskaya Pravda adlı çocuk gazetesinin ve Komsomolskaya Pravda adlı gençlik gazetesinin kurucuları arasında yer aldı. Bu gazetelerde çocuklara yönelik pek çok makale yazdı. Sovyet iktidarıyla birlikte daha çok eğitim, edebiyat ve kültür sorunlarıyla ilgilenerek Sovyet eğitim sisteminin gelişimi ve kütüphaneciliğin yaygınlaşmasında birincil öneme sahip kadrolardan biri oldu.

1920 yılında Eğitim Halk Komiserliği Merkez Siyasi Eğitim Komitesi Başkanı seçildi. Bu görevi sırasında “Çocukların dostu olan bir toplum” oluşturulması kampanyası başlattı. Öncü çocuk birliği Pioner’i kurarak izciliğin görev ve sorumluluklarını, çocukların gelişimindeki önemini şekillendirdi. Çocukların sosyalist felsefenin ilkeleriyle gelişimi konusunda çalışmalar yaptı.

1924 yılında Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi, 1927 yılında Merkez Komite Denetim Komisyonu üyesi, 1931 yılında da Yüksek Sovyet meclisi üyesi olarak siyasi faaliyetlerini devam ettirdi.

YILMAYAN BİR EĞİTİM KADROSU

Krupskaya çarlık döneminde 5 yıl eğitimci olarak çalışmıştı. İşçiler için akşam dersleri veren bir fabrikanın sınıfında görevliydi. Yasal olarak okuma-yazma ve aritmetik dersleri verirken, fiilen işçiler arasında devrimci fikirlerin yayılmasını örgütlüyordu.
Krupskaya Bolşeviklerin iktidar olmasıyla Sovyet kamu eğitim sisteminin en temel kadrolarından biri olarak sorumluluklar üstlendi. Yeni eğitim sisteminin şekillenmesine katkıda bulundu.
Komünist eğitim, pedagoji ve tarih konusunda çalışmalar yaptı. Sovyetler Birliği’nde halk eğitiminden sorumlu olan Krupskaya’nın eğitim üzerine 150’den fazla makalesi vardır. Krupskaya, bu makalelerinde halk eğitimi ve politeknik eğitime dair konulardaki farklı yönleri ve bu eğitimlerdeki detayları ele almış; sosyalist toplumun inşasında pedagojik eğitim, aydınlanma, yeni nesillerin eğitilmesi ve yetiştirilmesi çalışmalarını anlatmıştır.

KÜTÜPHANE VE MÜZE ÇALIŞMALARI

Krupskaya Sovyetler Birliği’nde kütüphaneciliğin yaygınlaştırılması doğrultusunda çalışmalara önderlik etti. Halkın eğitim ve kültür seviyesini hızla yükseltebilmek için halkın kitaplara ücretsiz ve kolay ulaşabilmesi gerektiğini vurguluyordu sık sık. Bu amaçla kitap ve kütüphane için daha fazla fon ayrılmasının kavgasını verdi.
Kütüphaneler konusundaki çabasının bir benzerini de müzeler konusunda verdi. Penza’da Lermontov ve Belinski müzelerini açtı. SSCB’nin daha pek çok yerinde müze açılması için çalışmalar yürüttü.
Krupskaya’nın tarihe önemli katkılarından biri de kuşku yok ki, Lenin hakkında yazdığı kitaplardır. çok sayıda eser yazdı.

KOD ADI BALIK

Parti içinde kod adı “balık”tı; İllegalite döneminde görünmeyen mürekkeple şifreli mektuplar yazmak konusunda uzmanlaşmıştı.
1930 yılında Merkez Komitede yaptığı konuşmada sınıf mücadelesinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Parti ve işletmelerde daha demokratik bir idari sistemin uygulanması gerektiğini savundu. Çarlık döneminden kalma çocuk işçiliği ve çocukların sömürülmesine karşı şiddetle mücadele etti.
1937’de SSCB Yüksek Sovyeti başkan yardımcısı seçildi.
Ölene kadar SBKP Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Komitesi üyesi olarak görevine devam etti.
Nadejda Konstantinovna Krupskaya 27 Şubat 1939’da Moskova’da bir devrimci kadro olarak ölümsüzleşti.

“SON ADAMI GÖREBİLECEK MİYDİM?
ÖNEMLİ OLAN BUNU BİLMEK DEĞİL, BU DÜŞÜN GERÇEKLEŞMESİNİN OLANAKLI OLMASIYDI”.
Otobiyografisi’nde kendi yaşamını şöyle özetler:

“Bir gün, öğrencilerin politik tartışmalarına tesadüfen katılmıştım. Bu olayla gözlerimi açtım. Kurslara gitmekten vazgeçip, Marksist eserleri okumaya başladım. Yaşamı, sadece işçilerin devrimci eyleminin değiştirebileceğini kavradım… 1917’yi kapitalizmin ölüm saati olarak düşündüm. Aynı şeyi Sovyetler’in 2. Kongresi’nde toprağın ve üretim araçlarının mülkiyetinin halka verildiği zaman da düşünmüştüm. Nihai amacın başarılmasından önce, daha kaç adım atılması gerekiyordu? Son adımı görecek kadar yaşayabilecek miydim? Önemli olan bunu düşlemek ve bilmek değil, tersine bu düşün gerçekleşmesinin olanaklı ve elimizde olmasıydı. Onun gerçekleşmesini önleyebilecek hiçbir gücün olmadığı herkesçe açıktı. Kapitalizm can çekişiyordu. (…) Lenin 1894’te Petersburg’a geldiğinde, çalışmalar daha bir canlılık kazandı ve örgüt daha güçlü bir hale geldi. Lenin’le aynı bölgede çalıştık ve hemen arkadaş olduk… Sürgünde Lenin’le evlendim. Ondan sonraki yaşamım, onun damgasını taşır. Ona çalışmalarında yapabileceğim yardımın en iyisini yaptığıma inanıyorum… İşçi sınıfının güçlenmesini, partinin büyümesini, dünyadaki en büyük devrime hazırlanmasını, yeni sosyalist bir sistemin doğuşunu, tamamen yeniden kurulan bir yaşamı görmek kaderimmiş. Hiç çocuğum olmadığı için üzülmüştüm, kendimin olmasa da şimdi birçok çocuğum -Genç Komünistler Birliği üyeleri ve genç öncüler- var. Hepsi Leninist olmak istiyor. Otobiyografimi yazmamı genç öncüler istemişti. Otobiyografimi onlara, sevgili çocuklarıma adıyorum.”

Sosyal ağlarda paylaşın