”Sen Şarkılarını Söyleyemedin Ama Bütün Şarkılar Seni Söyleyecek” Halk Cephesi Açıklamasını Yayınlıyoruz

Helin Bölek’in şehitliği üzerine ülkemiz ve dünyadan on binlerin sahiplenmesini gördük. Partilerin, kurumların, DKÖ lerin açıklamalarını okuduk. Yüzlerce eylem, anma, hesap sorma haberlerine tanık olduk. Çizimlerle, fotoğraflarla, videolarla her kesimden insanların duygularına, öfkelerine şahit olduk. Bir Kar Makinesi denmişti onlara, Grup Yorum bir emekçisini, Helin’i şehit vererek tüm dünyaya gönderdi mesajını. Türküler Susmayacak Halaylar Sürecek… Grup Yorum Halktır Susturulamayacak…

Helin için bir açıklamada Halk Cephesinden geldi:

“Şarkılarımız

Varoşlarda sokaklara çıkmalıdır

Şarkılarımız

Ön safta, en önde saldırmalıdır düşmana.

Bizden önce boyanmalıdır şarkılarımızın yüzü kana…”

Nazım Hikmet

30 Mart-17 Nisan Şehitler Haftasını, yeni şehitlerle karşılıyoruz. Halkın Sanatçısı Helin Bölek, ölüm orucunun 288. Gününde, Armutlu Direniş Evi’nde şehit düştü.

Mahirler Kızıldere’de “Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik!” demişlerdi.

İbrahim ve Helin; “Halkı için Şarkı Söyleyemeyen, Konser Veremeyen Bir Sanatçı Zaten Ölmüş Demektir!” dediler.

Bedenlerini açlığa yatırdılar. Söyleyemedikleri şarkıları için ölümün üstüne yürüdüler.

Mahirler Kızıldere’de destan yazdılar, şarkı oldular… O şarkılar ki, dilden dile kuşaktan kuşa ğa aktarıldı.

Bugün o şarkıları söyleyenlerden Helin Bölek, şehit düştü…

Çünkü; Helin, şarkılarıyla direniyordu faşizme karşı.

Çünkü;

Helin, şarkılarıyla gerçekleri dile getiriyordu.

Çünkü; Sanatçı halkın sadece bilincine değil, yüreğine de seslenir. Kimi zaman onun çığlığı olur, acısını haykırır. Kimi zaman öfkesi olur, mermi gibi patlar düşmanın beyninde.

Çünkü;

Grup Yorum teslimiyetin meşrulaştırılmaya çalışıldığı bir süreçte umudun ve direnişin bayrağı oldu.

Çünkü; Onlar düzenin değil, halkın sanatçısıydı.

Halkın sanatçısı, halkın içinde yaşar, halkın sofrasında yemek yer. Onun acısını, sevincini içinde hisseder. Şarkılarıyla, şiirleriyle her zaman halkın sesi olur. Onunla beraber üretir. Halktan beslenir; egemenlerin sofrasındaki atıklardan değil!

Helin, örgütlü bir sanatçıydı. Halkın sanatçısı oldukları için yasaklanan, isimleri terör listelerinde yayınlanan, başlarına ödül konulup ‘vur’ emriyle aranan Grup Yorum ’un bir emekçisiydi.

Faşizm; halkın gerçekleri; yani kim tarafından nasıl baskı ve sömürüye uğratıldığını öğrenmesinden korkar. Halkın sanatçıları, siyasi gerçekleri halka şarkılarıyla anlatır. Bu nedenle faşizm, halka da halkın sanatçılarına da düşmandır.

Çünkü;

Grup Yorum, yaptığı müzikle halka umudu sevinci taşımıştır.

Müzik, Yunan mitolojisinde ‘perilerin sesi’ demektir. Emekçi ve kurucu perileri simgeler.

Yunan mitolojisinde, perilerin sesi halka umut verir, güç verir.

Grup Yorum da halka umut verdiği, güç verdiği, her zaman halkın yanında olduğu için yasaklandı.

İdil Kültür Merkezi, Grup Yorum ’un Kerpiç Evi’ydi. Orada direnmeye başladılar. Faşizmin yasaklarına karşı, her koşulda şarkılarını söyle meye devam ettiler. Mahir ’lerden öğrendikleriyle direndiler. “Şarkılarımızı söylemeyerek ölmek, faşizme teslim olmaktır. Biz şarkılarımızı söyleyerek direneceğiz” dediler.

Helin direniş şarkıları söyleyerek şehit düştü.

Helin, direnişini Ölüm Orucuna çevirdiği gün yap tığı konuşmada şunları söylemişti:

Ben Grup Yorum üyesi, aynı zamanda Süresiz Açlık Grevi direnişçisi Helin Bölek. Açlığımın 213. gününde, süresiz açlık grevi eylemimi ölüm orucuna dönüştürüyorum.

Bugün faşizmin, emperyalizmin saldırılarına her şart altında direnebilenler yenilmez olurlar ancak. Çünkü yenilmek, düşmanın iradesine boyun eğmektir.

Düşmanın iradesini kabul etmediğimiz, yolu muzdan dönmediğimiz, adalet istemeye, hakkımız olan için mücadele etmeye, bu uğurda bedeller ödeyerek yürümeye devam ettiğimiz sürece, yenilmeyiz. Halkla olan bağlarımız, halk içerisinde kök salmışlığımız, asıl olarak yenilmezliğimizdir.

Bunu bilen emperyalizm ve oligarşi, bizi halktan tecrit etmeye-susturmaya çalışıyor. Açlık grevi direnişimiz, buna verilen güçlü bir cevaptı. Teker teker her birimizi pişman etmek için ellerinden geleni yaptılar bu süreçte. Biz de sanık sandalyesinde, o kürsüde; her zaman haklılığımızı, Grup Yorum elemanı olmanın, devrimci sanatçılık geleneğini sürdürüyor olmanın, ne denli büyük bir onur ve gurur olduğunu söyledik her seferinde.

Devrimci sanatçılık geleneğini sürdürmenin, bugün sorumluluğu bizim üzerimizde.

Bir Ayşe Gülen olabilmek, bir Ayşe Nil Ergen, bir Ayçe İdil Erkmen olabilmek ve daha onlarca onurlu aydın sanatçı Nazım Hikmet, Ruhi Su, Rıfat Ilgaz, Yılmaz Güney, Nikola Vaptsarov, Mikis Theodorakis, Victor Jara ve onlarcası şu an bize yol gösteriyorlar. Hepsinin bize bıraktığı bu büyük mirası sahipleniyor ve bir kez daha anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Bugünün İdilleri de biziz. Evet Grup Yorum üyeleriyiz; ama BİR ADIMIZ DA İDİLDİR BİZİM!

Herhangi birimizden bahsedildiğinde İDİLCİLER denir. Bugün bu adın ağırlığını taşıyarak, sorumluluğunu yerine getirmenin onurunu yaşıyorum yaşıyoruz. İnandığımız değerler uğruna, nice bedelleri göze alıyor, hayatımızı ortaya koyuyoruz.

Düşünün; bu ülkede sanatçılar, sanatlarını özgürce yapabilmek adına ölümü göze almak zorunda kalıyorlar. Çünkü 2015 yılından bu yana konserlerimiz yasaklanıyor, kültür merkezimiz basılıyor, üyelerimiz komplo davalarla tutuklanıyor . Biz özgürce sanat yapamıyoruz. Dünyanın neresinde görülmüş özgürce söyleyebilmek için ölüm orucuna yattığı?

Biz sadece sanatımızı icra edebilmek için değil, AKP faşizminin baskılarına-saldırılarına maruz kalan sanatçılar adına da direniyoruz.

Herkes bir şey yapabilir; ancak bizim istediğimiz, herkesin yaptığının daha fazlasını yapabilir meselesidir. Ibo abinin mektubundaki bir cümleyle sonlandırmak istiyorum konuşmayı :

BİRAZ EMEK, BİRAZ VEFA HAYDI GAYRET, BİR ADIM DAHA!

Ve son olarak; eninde sonunda BİZ CAĞIZ! ZAFER BİZİM OLACAK!”

Bugün, Helin halkın sanatçısı olmanın, örgütlü sanatçı olmanın sorumluluğunu yerine getirdi.

Helin İdil oldu, Ayşe Gülen oldu. Ayşe Nil Ergen oldu. Senden sonra gelenler direniş şarkılarımızı söylemeye devam edecekler.

“BİZ KAZANACAĞIZ! ZAFER BİZİM OLACAK!” demiştin. Sen teslim olmadın kazandın.

Halkın örgütlü sanatçılarının faşizme teslim olmayacağını gösterdin.

Sen Mahirlerin şarkısını söylüyordun. Şimdi sen şarkı oldun Helin. Senin şarkılarını tüm meydanlarda, gecekondularda, okullarda, fabrikalarda halkımız söyleyecek. VE YOLDAŞLARIN O KERPİÇ EVDE, SENDEN ALDIĞI DİRENİŞ BAYRAĞINI YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEK!

ZAFER BİZİM OLACAK!

HELİN BÖLEK ÖLÜMSÜZDÜR!

HALKIN ÖRGÜTLÜ SANATÇILARI YENİLMEZ!

-YAŞASIN ÖLÜM ORUCU DİRENİŞİMİZ!

-KAHROLSUN FAŞİZM, YAŞASIN MÜCADELEMİZ!

HALK CEPHESİ

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.