Sağlıkta Sosyalizm… 1. Bölüm: Küba’nın Başardıkları

Korona virüs karşısında tüm emperyalist kapitalist ülkeler çaresiz.

Ne bu salgına cevap verecek bir bilimsel düzeyleri var. Ne hastalar için yeterli yatakları, ilaçları, oksijen çadırları..

Bu ortamda, Küba örneği bir kez daha gündeme geldi. Küçük ve onyıllardır uygulanan emperyalist ambargo nedeniyle bir çok imkansızlıklarla karşı karşıya olan bir ülke, nasıl sağlık alanında bu kadar önemli başarılar elde ediyor?

Gerçek Haber Ajansı olarak, Küba’nın sağlık alanında neleri başardığının kısa bir derlemesini yaptık. Sağlıkta Sosyalizm yazılarının 1. bölümünde bunu sunacağız. 2. bölümde, Küba’nın sağlık uygulamalarına yön veren anlayışı ve politikalarını aktarmaya çalışacağız.

KÜBA’DA SOSYALİZMİN SAĞLIK ALANINDAKİ KAZANIMLARI

Küba’da Sosyalizmin sağlık alanındaki kazanımları, gerçekten de sayılamayacak kadar zordur. Onları maddeler halinde özet olarak sunuyoruz.

* Amerika kıtasında en düşük AIDS hızı ve en etkili denge kontrol programı Küba’dadır.

* Küba çocuk felci hastalığını ortadan kaldıran ilk ülkedir.

* Küba çocuk felci (1926), kızamık (1993), hastalıklarını ortadan kaldıran ilk ülkedir.

* 1979’da difteri, 1994’te boğmaca, 1995’te kabakulak ve su çiçeği, hastalıkları küba’da ortadan kaldırılmıştır.

* Dünyada hipertansiyon tedavi ve kontrolünün en yüksek olduğu ülke Küba’dır.

* İlk insan polisakkarid aşısı Küba’da üretilmiştir.

* Küba’da bir hekime düşen nufus 158 kişidir. Bu dünyadaki en iyi orandır.

* Küba yoksul bir ülke olmasına karşın sağlık sistemi dünyanın en zengin ülkelerindeki gelişkin teknolojiyle donatılmış durumdadır.

* 1997 yılında UNICEF Küba’yı bağışıklama çalışmalarında en iyi ülkeler arasında göstermiştir.

* Devrimi izleyen ilk 10 yıl içinde 236 yeni poliklnik açıldı, bunların yarısı devrimden önce hiçbir poliklinige sahip olmayan kırsal bölgelerdeydi. Küba devrimi sağlık hizmetine ulaşamayan kırsal bölgelerdeki binlerce insana sağlık hizmetini ulaştırmıştır.

* Devrim öncesinde Küba’da bulaşıcı hastalıklar ve çocuk felci önemli bir sorundu. Bu nedenle ilk adım olarak 0-14 yaş arasını hedefleyen bir aşı kampanyası başlatıldı. İlk olarak 1962 yılında 0-14 yaş arasındaki bütün çocuklara dört hafta arayla iki kez yapıldı.1962-1996 arasında tam 35 ulusal çocuk felci aşı kampanyası gerçekleştirildi. 64 milyon doz aşı yapıldı. Sonuçta 50 yaş altındaki nüfusun % 90’dan fazlasına aşa yapılmış oldu. 1992-1997 arasında 18 yaş altındakilerin % 90’dan fazlasına Hepatit-B aşısı yapıldı. Böylece 15 yaş altındaki grupta hastalık sıklığı % 50 azalmış oldu.

  • Küba’da doğuşta baklenen yaşam süresi devrim öncesi 58.8 yıldı. 1982’de 73.5 yıla yükseldi. Bugün ise erkeklerde 74.7, kadınlarda 78.6′ dır.

BEBEK ÖLÜMLERİNDEKİ OLAĞANÜSTÜ DÜŞÜŞ

* Küba’da bebek ölüm hızı devrim öncesi binde 70’den fazlaydı. Devrimden sonraki yıllarda ambargo koşullarında bile düşmeye devam ederek 1999’da binde 6.4’e, 2001’de binde 62’ye, 2006’da binde 5.3’e indi. Bebek ölümlerinin düşmesinde aile hekimliği sisteminin etkisi büyüktür. Bu sistem içinde gebeler, cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından kan testleri, genetik testler ve diğer gerekli testlerie tabi tutulurlar. Bebeklere yaşamlarını ilk yılında verem, hepatit-B, menenjit, çocuk felci, difteri, tetanoz, boğmaca, kızamık, kabakulak, su çiçeği aşıları yapılır.

Bebek ölüm hızı açısından kır ve kent arasında fark yoktur. anne ölüm hızı 1959’da yüzbinde 118,2 iken 1998’de yüzbinde 43.8’e inmiştir.

* Küba’da devrim öncesi beslenme bozukluğundan ölümler olurken ve beslenme bozukluğu yaygınken, 1980’lerin sonunda beslenme bozukluğuna bağlı ölüm yoktu. 1-5 yaş arasındaki çocuklarda beslenme bozukluğu sıklığı binde 7’idi, oyysa ABD’de % 5’di.

*Küba kişi başına yılda 110 dolar sağlık harcaması yapıyor. ABD yıldakişi başına 4500 dolar sağlık harcaması yapmasına rağmen kübanın sağlık düzeyine ulaşamamaktadır.

  • Küba hepatit B aşısını 1990 yılında üretti. hepatit B aşısı ulusal bağışıklama programına 1992 yılında eklendi. Bütün yeni doğanların ve risk gruplarının da aşıanmasına başlanmış oldu. ABD’de ise yeni doğanların aşılanmasına 1991 yılında başlanmıştır. Küba’da aşılanan yeni doğanların oranı 1995 yılında % 99 iken 2001’de % 100’e ulaşmıştır. ABD’de ise bu oranlar % 68 ve % 89’dur. Yaygın asalamaya bağlı olarak Küba’da hepatit B hastalık sıklığı belirgin olarak azalmıştır.

KÜBA’NIN SAĞLIKTAKİ ENTERNASYONALİST DAYANIŞMASI

* Küba; Afrika ve Latin Amerika ülkelerinden gelenlere parasız tıp, mühendislik, hemşirelik vb. eğitim verir. Kendi hekimlerini, sağlıkçılarını, yoksul ülkelere gönderir. Küba yoksul ülkelere yalnızca tıbbi bakım hizmeti değil, sağlık yönetimi hizmetleri de sunmaktadır. Sıtma ve AIDS kontrol çalışmaları buna örnektir.

* Başka ülkelere normal koşullarda yaptığı tıbbi yardımın dışında, küba doğal afetlerde de yardıma koşmaktadır. Örneğin,

  • 1960 yılında Şili depremine sağlık ekipleriyle,
  • 1970’de Peru depremine sağlık ekipleriyle, 6 hastane ve 106 bin torba kanla,
  • 1972’de Nikaragua depremine sağlık ekipleri, yiyecek ve ilaçla,
  • 1990’da Çernobil faciasında 17.733 çocugun tedavisini 2004 yılına kadar Havana’da gerçekleştirerek,
  • 1998’de Haiti’deki fırtınaya sağlık ekipleriyle,
  • 1999’da Venezuela’da şiddeti yağmur ve toprak kaymasına sağlık ekipleriyle,
  • 2000’de El Salvador’da 10.000 vakalık sarı humma salgınına sağlık ekipleri, danışman ve tıbbi cihazlarla yardımda bulunmuştur.

Küba’nın 60 kadar değişik ülkeye gönderdiği sağlık çalışanlarının sayısı 2001’de 4.317 iken bu sayı 2005 yılında 84.797’ye ulaşmıştır.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.