ÖLÜM ORUCU DİRENİŞÇİSİ DİDEM AKMAN’IN BANT TAKMA TÖRENİ KONUŞMASI

Ölüm orucu direnişçisi Didem Akman´in 18 Şubat2020, ŞAKRAN KADIN KAPALI Hapishanesi’nde yaptığı bant takma töreninin konuşmasını yayınlıyoruz.

Bir kez daha açlığın koynunda

Bir kez daha zaferin yolunda…’

Diyerek çıkıyoruz cenk meydanına. Teslim olmamanın gururuyla, hesap sormanın coşkusuyla halklarımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getireceğiz bir kez daha. Bu defa adalet için kuşanacağız bantlarımızı…

Adalet; tarihsel kavgamızın adı…

Adalet için türküler söyleyen Grup Yorum’a düşmanlar… Adalet için cüppelerini silah eyleyen devrimci avukatlara düşmanlar… Adalet için dövüşen devrimcilere düşmanlar… Devrim, halkın hakkı olanı çekip almasıdır zalimin elinden. Devrim, halkın, yaşadığı açlığın, ölümlerin hesabını sormasıdır. Devrim, vatanımızn işgal edilmesine, emperyalistlere peşkeş çekilmesine karşı kurtuluş savaşı vermektir. Devrime düşmanlar…

Çünkü çok yakında olduğunu görüyorlar; enselerinde hissediyorlar halkın öfkesini, kabuslarında görüyorlar döktükleri kanın içinden adım adım yürüyüp gelenleri. Aç çocukların etini yiyorlar saray sofralarında; ‘çocuklarım aç’ diye alev alev yananların ateşlerinin, bu şatafatlı yaldızlı saltanatlarını yakacağını biliyorlar, kokusunu alıyorlar o cayırtının, isin, dumanın…

Bu yüzden saldırıyorlar terör listeleriyle, işkencehaneleriyle, gizli tanıklarıyla, mahkemeleriyle, cüppeli cellatlarıyla, hapishaneleriyle… Bu yüzden saldırıyorlar (halka değil de, halkın rızkına göz koyup zevk-ü sefa içinde yaşayanlara secde eden) sanatçı müsveddeleriyle… Saldırıyorlar açlık, ölüm, yokluk fıtratımız olsun diye… Saldırıyorlar bu topraklar kendilerine cennet, bize cehennem olsun diye…

Başaramayacaklar!

Çünkü tarihsel ve siyasal olarak yenikler. Faşizm öldürür, yakar, asit kuyularına atar, tecrit hücrelerinde işkence eder ama bitiremez halkı! Halkın öfkesi büyüdükçe kendileri küçülüyorlar farkındalar. Ne zaman mı kazanırlar? Bir halkı toptan sessizliğe gömdüklerinde. Bu topraklarda biz varız, Parti-Cepheliler var. Bu yüzden başaramayacaklar.

Grup Yorum, Anadolu efsanesidir. Umudun, devrimin soluğudur. Dört bir yana yayılan şarkısıdır, halkın susmayan sesidir.

Mustafa, bu topraklarda hainlik, işbirlikçilik, itirafçılık boy vermesin diye, halkın değerleri çürümesin diye ömrünü kavgaya sunan yiğit yoldaşımızdır.

Devrimci avukatlar, zalimin zorbalığın hukuk kılıfıyla kapatıldığı her yerde, can bedeli adaleti savunan cüretkar vekillerimizdir.

Onların yanında ömrümüzü kavgaya sunuyoruz biz de!

Adalet için dövüşürken tutsak düştük. Tecrit hücrelerinde kesintisiz direnişin ustaları olduk. Çünkü 7 yıllık bir destanla, 122 karanfilimizle yendik tecriti. Onlardan öğrendik, onların mirası, geleneğiyle yürüdük, yeni yollar açtık, yeni değerler yarattık. Kızıldere’den bugüne direnişten yana tavrımız hiç değişmedi.

Mahir, Hüseyin, Ulaş; onlardan miras pusulamız kurtuluşa kadar savaş… Savaşarak kazanacağımız halkın adaletidir. Ulaş Bardakçı, 19 Şubat 1972’de elinde silah çatışırken şehit düştü. Ulaş, halklarımızın kurtuluşu için; Ulaş, o tarihsel yargılamada adalet yerini bulsun diye kuşanmıştı silahını. O silahı bırakalım, halkımızın kurtuluş umudunu yok edelim diye 50 yıldır saldırıyorlar. 50 yıl daha saldırsalar o silah düşmeyecek elimizden. Ulaş’ın mavzeriyle, Berdan’ın bedeniyle, İbili’nin aleviyle sürdüreceğiz kurtuluş ve adalet kavgmızı. Ulaş’ın ölümsüzlüğe ulaştığı gün, biz, adalet ebediyen yaşasın diye açlığın koynuna yatıyoruz bir kez daha. Ve, kazanacağız bir kez daha!

Bu savaşın en önünde olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Halkımızın, şehitlerimizin, partim ve yoldaşlarımın güvenine leke sürdürmeyeceğim. Avuçlarımıza işlenen yıldız, halkımızın sabahlarına doğsun diye, adalet bu topraklarda baki olsun diye, kavga ‘can’ dediğinde, ‘feda’ demek töremiz, geleneğimizdir bizim. O gelenekle savaşacağız ve o gelenekle kazanacağız.

Yaşasın Halkın Adaleti!

DİDEM AKMAN

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.