OKUMA ODASI’nda Bu Hafta: İKİ KARDEŞ

Okuma Odası’nda bu hafta, bir anı kitabını paylaşıyoruz. Kitabın künyesi şöyle:
Kitabın Adı:İKİ KARDEŞ İKİ YOLDAŞ İKİ DİRENİŞÇİ
Yazar: Sevtap Türkmen
Yayınevi: Boran Yayınları
Yayın Tarihi: Ocak 2022
104 Sayfa,

Sevtap Türkmen, bu kitabında iki kardeşini anlatıyor. İki kardeş: Uğur Türkmen, Yeliz Türkmen…
Bu isimler, iki kardeş olmanın ötesinde iki yoldaş… iki direnişçi.
İnsanın, kardeşinin gün gün ölüm yolculuğuna tanıklık etmesi nasıl bir duygudur?… Kardeşlerin biri işkencedeyken, tutsakken, hücrede tecritteyken, diğerinin duyguları nasıldır?
Kitabı okurken bunları düşünüyorsunuz, “ben olsaydım” sorusunu soruyorsunuz kendinize.

Sevtap Türkmen, kitabın girişinde kitabı yazış nedenini ve öyküsünü şöyle anlatıyor:
“Elinizde okuduğunuz bu kitapla sizlere iki kardeşimi anlatacağım. Emperyalizmin “Ya Düşünce değişikliği Ya Ölüm” saldırısı karşısında bedenleri ile barikat olan iki kardeş, iki yoldaş, aynı ölüm orucu ekibinde yer alan iki direnişçi olan kardeşlerim Uğur ve Yeliz Türkmen’i anlatacağım.
Onlar emperyalizmin saldırısı karşısında bedenleriyle barikat olurken
ablam ve benim de bu barikatta nasıl yer aldığımızı anlatacağım.
İkisi de Büyük Ölüm Orucu Direnişinde 2. Ekiplerde başladılar direnişlerine…
Onların direnişe başlamasıyla beraber biz de F Tipi hapishanelerin
kapatılması için mücadelenin içinde yer aldık.
Kardeşlerimizin gün gün hücre hücre eriyişlerine tanıklık ettik. Bu tanıklığımızda kardeşlerimize; Uğur ve Yeliz’e “Dur yapmayın, ölmeyin de- medik, sizin yerinize başkası yapsın “ demedik.
Neden demedik; onları sevmediğimizden, çaresiz olduğumuzdan, öl- melerini istediğimizden mi? Hayır, aksine onları çok sevdiğimiziçin, onların düşüncelerine saygı gösterdiğimiz için onlara ölmeyin, bırakın
demedik. Eğer ölmeyin deseydik bizimde 19 Aralık operasyonunda kat- liam emrini verenlerden, dönemin Adalet Bakanı eli kanlı Hikmet Sami
Türk’ten, Yeliz’e zorla müdahale ederek geçmişini çalan işkenceci doktor- lardan bir farkımız kalmazdı. Onların ölümlerinden bizde sorumlu olurduk.
Biz, Onların kararlarına saygı gösterdik, direnişin zaferle sonuçlanması için biz de birşeyler yapmalıyız diyerek yer aldık mücadele içinde. Onların
kararlılığını gördük… Tüm dünyaya göstermelerine yardım ettik.
19 Aralık katliamıyla Özgür Tutsakları teslim alacaklarını düşünenler yanıldılar.
Örgüt zorla yaptırıyor dediler… yalandı; Uğur evimizi direniş kalesi yaptı, tüm ailesini de örgütledi. İflas etmişti F Tipi projeleri…
Saldırı sonrası F Tipi hapishanelere giden tüm tutsaklar direnişe başlamasıyla iflas etti F Tipleri projeleri…
Uğur’un Sincan F Tipine gittikten bir hafta sonra gönderdiği tükenmez
kalemle çizilmiş yılbaşı kartıyla iflas etti F Tipi projeleri…
Yeliz’in ismini dahi hatırlamazken önderlerini ve yoldaşlarını sormasıyla iflas etti F Tipleri projesi…
Yeliz’in, tahliye olduktan sonra devrimciliğe devam etmesiyle iflas etti F Tipleri Projesi…
Ayşe Baştimur’un iradesini kırmak için yaptıkları onca işkenceye rağmen direnişini dışarıya taşıyıp şehit düşmesiyle iflas etti F Tipleri projeleri…
Küçük hesaplarla, tahliye rüşvetiyle bitirmeye çalıştılar direnişi, dışarı çıkan direnişçiler direnişlerini dışarıya taşıyarak büyüttüler direnişi ve iflas etti F Tipi projeleri…
Dijital delillerle, yarattıkları itirafçı hainlerle on yıllarca ceza verdikleri Halkın öğretmeni Sibel Balaç ve Halkın ‘yiğit’ evladı Gökhan Yıldırım’ın bu saldırılara karşı başlattıkları Yeni Ölüm Orucu direnişiyle yerle bir oldu F Tipi projeleri…
F Tipleri iflas etti. Bundan sonrada alfabenin bilmem hangi harfi, hangi mimariyle yaparlarsa yapsınlar hapishanelerini, Özgür Tutsakların iradelerini teslim alamayacaklar…
Onların inancını, düşlerini yok edemeyecekler. Teslim almaya çalıştığınız Özgür Tutsakların anaları-babaları, eşleri, çocukları, ablaları, abileri, torunları da onlarla birlikte bu barikatlarda yerini alacak.”

Sosyal ağlarda paylaşın