MISIR: Mursi mi Sisi mi?

Abdülfettah Said Hüseyin Halil eş-Sisi, daha yaygın bilinen adıyla General Sisi 19 Kasım 1954 Kahire doğumlu. Sisi, Mısır askeri akademisinden “askeri bilimler” diplomasiyla 1977’de mezun oldu. Sisi, 1992ˆde Komuta ve Kurmay Subay Akademisi, İngiltere ve 2006`da , ABD Kara Harp Akademisi, Amerika`da eğitim aldı. 2008’de Kuzey Askeri Bölgesi-İskenderiye’nin kumandanı daha sonra da Askeri İstihbarat ve Keşif Şefi oldu.

12 Ağustos 2012’de Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mürsi, Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Muhammed Hüseyin Tantavi yerine Sisi’yi getirme kararını aldı. Sisi, ayrıca Mısır Bakanlar Kurulunda “Savunma Bakanı” görevini de üstlendi. 27 Ocak 2014 tarihinde Mısır ordusunda mareşalliğe yükseltildi ve seçimlerde Cumhurbaşkanlığına aday olabilmek için istifasını sundu. 2012 yılında o zamanki Devlet Başkanı Mürsi’nin devrilmesinde El Sisi kilit rol oynadı.  

Muhammed Mürsi, 1951 yılında Nil Deltası’nın Şarkıya bölgesindeki El-Advah köyünde dünyaya geldi. Mürşi, 1970’li yıllarda Kahire Üniversitesi’nde mühendislik okudu ve sonrasında ABD’ye giderek doktora yaptı. Mısır’a dönüşünde Zagazig Üniversitesi’nin mühendislik bölümünün başına geçti. Bilim kariyeri ile paralel olarak hızla Müslüman Kardeşler hareketinde de yükseldi.

2000-2005 döneminde harekete bağlı bağımsız milletvekili olarak Mısır Meclisi’nde görev yaptı. Mürsi 2012’de Müslüman Kardeşler’in cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendi. Mürsi  seçim kampanyasında, kendisini devrik cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in yeniden doğma olasılığına karşı “siper” olarak tanıttı. Muhammed Mürsi, İslamcıların siyasi olarak gücü tekeline almasını sağladı ve iktidarı Müslüman Kardeşler hareketi çevresinde topladı. Mürsi’nin üzerinde çalıştığı ve muhaliflerin ‘şeriat getirmekle’ eleştirdiği anayasa çalışması sırasında Mürsi, cumhurbaşkanına daha çok yetki veren bir kararnameyi imzaladı. Liberaller, laikler ve Kipti Kilisesi çalışmaları boykot etti.

3 Temmuz 2013’te ordu yönetime müdahale etti ve anayasayı askıya aldığını açıkladı. Ülkeyi seçimlere götürecek bir teknokrat geçiş hükümetinin kurulacağını duyurdu. Mürsi ise 2015 yılında “Aralık 2012’de göstericilerin gözaltına alınması ve onlara işkence yapılması talimatı vermek” suçundan 20 yıl hapis cezası aldı. 2011 yılında İslamcı militanların bir cezaevinden firarında rol oynadığı iddiasıyla yargılandığı davada ise idam cezasına çarptırıldı. Mürsi aynı yıl Katar için casusluk yaptığı gerekçesiyle yargılandığı davada suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Mısır’ın eski cumhurbaşkanı mahkeme salonunda hayatını kaybettiğinde ise “Hamas’la temaslarına yönelik bir diğer casusluk davasında” yargılanıyordu.

EMPERYALİSTLER MISIR`DA DA HALKLARI İŞBİRLİKÇİLERİ YOLUYLA SOYUYOR!

Süveyş Kanalı`nın yenilenmesi ve genişletilmesi projesi Mürsi`nin iktidarda olduğu zaman Emperyalistlerin önerisi ile hazırlanmış bir projeydi. Mürsi Kanal yapımını Katar`a vereceğini açıklamasının ardından ülkede eleştirilere sebep olmuş, böylece Kanalın yapım çalışmaları durdurulmuştu. Zira Katar, Mısır hükümetinin yasakladığı Müslüman Kardeşler’in üyelerine belli kolaylıklar sağlıyordu.

Akdeniz ve Kızıldeniz’i birbirine bağlayan, 193.3 km uzunluğunda 220 m genişlik ve 24 m derinliğe sahip olan su kanalıdır Süveyş kanalı. Bu ölçüler bir geminin geçmesi gereken günümüzde kullanılmakta olan limit ölçülerdir. Toplamda 322 milyar dolar harcanan tadilat bedeliyle geçiş süresi 15 saate kadar düşmüştür. Kanal Güney Avrupa ülkeleri ile Basra Körfezi ülkeleri arasındaki deniz ticaretinin sağlanması için kullanılmaktadır.

Buraya kadar Ekonomik durumu anlattık. Şimdi de Politik duruma bakalım:

Emperyalistler Ortadoğuyu ellerinde tutmak için özellikle çok çaba sarfettiler. Ortadoğuda hep Amerikan ve İngiliz Emperyalistlerinin öncülüğünde sınırlar çizildi,  Cumhurbaşkanları ya da Krallar, Prensler, Şeyhler yada Emirler atandı. Emperyalistlerin seçip getirdiği Cumhurbaşkanları laik olmak şöyle dursun, ağırlıklı olarak dinci eğilimli kişiler, her zaman emperyalizmin güdümünde kaldılar.

 Sonuç olarak da bu tür devlet başkanları kısa bir süre sonra ülkeyi diktatör olarak yönetmeye başladılar. Bu tür yöneticiler ve yönetim şekilleri Emperyalistler için daha elverişli, zira böylece istediklerini istedikleri zaman yaptırabiliyorlar. Yani Parlamentoya soralım, halka danışalım vs. gibi sorunlar ortadan kalkmış oluyor.

Amerikan New York Times gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Sisi ile görüştükten sonra İhvan’ı yani Müslüman Kardeşlerì “terör örgütü” listesine eklemeye karar verdiğini yazdı.

1979’da yapılan İsrail-Mısır barış antlaşmasından beri, Washington Mısır ordusunun en büyük destekçisi oldu. ABD her yıl Mısır ordusuna 1.3 milyar dolar yardımda bulunuyor. Ordu Genelkurmay Başkanı ayrıca, Mısır ordusuna dikkate değer eğitim ve ekipman sağlayan ABD ordusuna her zaman yakın oldu.

Darbe de yapmış olsa Batı ülkeleri  El Sisi’yi destekliyor. Zira 2011’deki ekonomik krize ise El Sisi, Dünya Para Fonu’nun talepleri uyarınca, reformları başlatarak yanıt verdi.

Emperyalistlerin dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi Ortadoğuda da kendi elleriyle kurdukları Terör örgütleri var. Hatta bazı örgütler deyim yerindeyse Terör örgütlerinin “ Ana” sı. Sürekli yeni örgüt üretiyor.  İşte Müslüman Kardeşler örneği de bunlardan birisi.  El Nusra Cephesi, El Kaide, İşid, El Aksa Şehitleri, Taliban, Hamas gibi örgütleri kuran örgüt olduğu düşünülen Müslüman Kardeşler`in bu örgütleri iktidara taşınıdığı biliniyor. Suudi Arabistan`da kurulan Dünya Gençlik Birliği ( WMYA )`ne Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan`nın da üye olduğu bilinen gerçekler arasında. Müslüman Kardeşler Tayyip Erdoğan`a işi aleni olarak “Fıratın doğusunu alın” demeye kadar vardırabiliyorlar. Müslüman Kardeşler’in Avrupa ayağını yöneten Yusuf El Karadavi’nin Erdoğan’a verdiği hem manevi hem de maddi desteğin detayları istihbarat arşivlerinin dosyalarında yer alıyor.

Mürsi`ye dönersek, tabii CIA ile ortak çalışıp Emperyalistler için Ortadoğuda terör örgütleri kuran Müslüman kardeşlerin üyesi ve onların desteği ile iktidara gelen bir kişi.

ABD`nin besleyip büyüttüğü Müslüman Kardeşler bir süre sonra emperyalistlerin Ortadoğu politikalarına ters düştü ve tehlikeli olmaya başladı. Emperyalistler Taliban, Hamas, El Kaide, İşid vs, gibi onu artık tasfiye etmeyi planladı. Bunun için de Sisiye ihtiyacı vardı. Şimdi Emperyalistlerle işbirlikçilik sırası Sisi`de.

Sizce hangisi daha iyi? Mürsi mi? Sisi mi?

Mürsiye üzülelim mi?

Sisi`yi destekleyelim mi?

Hangisi kendi halkı için çalışıyor?

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.