Kurşun Kalemden “Silah”a toplam 52 Yıl Hapis

14 Mayıs 2019’da iki devrimci TBMM’ye girerek bir eylem gerçekleştirdi.  Eylemi gerçekleştiren Mulla Zincir’e 23 yıl 42 ay, Eylem Yücel’e 22 yıl  42 ay hapis cezası verildi.

)

Belki de TBMM’ye, tarihi boyunca yaşamadığı bir şoku yaşatan iki devrimci, eylemde gözaltına alınmış ve tutuklanmışlardı. Yaşanan şok, teknolojik silahlarla, yüksek teknikle hayata geçirilmiş bir eylemden dolayı değildi. Ucuna, bir falçata parçasını bantla yapıştırmak sureti ile silaha dönüştürülmüş bir KURŞUN KALEM ile meclise giren iki devrimciden dolayıydı. Şoku yaşayan devletin tamamıydı demek yanlış olmayacaktır.

Önce eylemi duyurup duyurmama noktasında yaşanan tereddütte açığa çıktı şok. Evet bir kurşun kalemi silaha çevirerek TBMM’ye girilmişti. Duyurulmalı mıydı? Çünkü  ülkenin en çok korunan binasına silahla girmek pek mümkün değil. Ancak bu silah bilinen klasik anlamı ile akla gelen silahlar için geçerli idi.  Burada ise hiç bir teknoloji ile içeri sokulmasına engel olunamayacak bir silah söz konusu idi.

Ve haberi duyurmak zorunda kaldılar. Ülke gündemine düşen eylem çokça tartışıldı. Süleyman Soylu kanal kanal gezerek eylemi karalamaya, küçük düşürmeye çalışıyordu ama bunu yaparken devletin güçsüzlüğünü ve çaresizliğini itiraf ediyordu. Bunu da güvenlik önlemlerini arttıracağını duyurarak gizlemeye çalışıyordu. Bu kapsamda kamera sistemlerin  500 kamera daha eklemek gibi bir dizi önlemler alınacağını duyuruyordu.  Bir TV kanalında yaptığı röportajda da meclise girdiği saatte “mazallah” ile başlayan cümlesinde “o esnada cumhurbaşkanımız da mecliste olabilirdi” diyerek yaşadığı travmayı dile getiriyordu.

Evet bu eylem normal hukuk ölçülerine göre bu şekilde ağır bir cezaya çarptırılacak bir eylem değildir. Eylemi gerçekleştiren devrimcilere verilen ceza yaşattıkları korku ile orantılı.  Ateşli silahın kullanılmadığı, kimsenin can kaybına yol açmamış, TBMM güvenlik şube müdürünün yaralanması dışında yaralanma bile yok…  ceza verebilecek hiç bir sebep yok. Ancak “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 9’ar yıl, TBMM’de rehin aldıkları güvenlik görevlilerine yönelik “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak” suçundan 9’ar yıl, “görevi yaptırmamak için direnmek” suçundan ise 4 yıl 42’şer ay hapse… diye karara bağlandı dava.

Mahkemede beraatlerini isteyen devrimciler ortada bir suç varsa bu, ülkede yaşanan adaletsizliklerin sorumlusu TBMM’dir diyerek kendilerini savundular. Esas hakkında savunma yapan sanık Yücel, davanın siyasi olduğu iddiasında bulundu. Her ideolojinin bir adalet anlayışı olduğunu söyleyen Yücel, TBMM’de bir eylem gerçekleştirdiklerini ancak suçlu olmadıklarını öne sürdü.

Sanık Zincir ise 2016’da yaşadığı Fransa’dan Türkiye’ye geldikten sonra pasaportuna el konulması nedeniyle ülkeden çıkış yapmadığını anlattı. Ülkede bulunduğu sürece çeşitli eylemlere katıldığını aktaran Zincir, yasama organı TBMM’ye girerek de adalet talepleri doğrultusunda eylem yaptıklarını söyledi. Suçlu olmadığını ileri süren Zincir, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Hükmün açıklanmasından sonra duruşma salonundan çıkarılan sanıklardan Mulla Zincir, kol saatini mahkeme heyetine attı. Saat, heyet üyelerinden birinin başının yanından geçerek arkaya düştü. Adaletsizliğin yaşandığı her yerde her şeyin silaha dönüşebileceğini tekrar gösteren Mulla Zincir ve Eylem Yücel sloganlar ile kararı protesto ettiler. Bir kurşun kalemin devleti sarsması, devletin aslında gösterildiği gibi güçlü olmadığı bir kurşun kalem ile bile sarsılabildiğini açığa çıkarması yüzünden eylemi yapanlara 25 yıla yakın cezalar verildi

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.