İstanbul Barosu’na hapis istemiyle fezleke

AKP faşizminin avukatlık mesleğine, avukatlığın ilerici yanına olan düşmanlığı ve bu düşmanlığı doğrultusunda saldırıları yeni değil. Ama yönetememe krizi derinleştikçe saldırıların dozunu arttırıyor. Aslında AKP faşizmi bu saldırı korkutma ve sindirme saldırısını tüm halka, özellikle halkın örgütlü kesimlerine yapıyor.

AKP faşizminin avukatlığa saldırısının en belirginleştiği, artık savaş ilan ettiği HHB ve ÇHD avukatlarının hapse atılmasıydı. Bu süreçte Baroların direnişin zorlamasıyla günü savuşturan birkaç eyleminin dışında yapılan saldırılara denk düşecek bir direnişi olmadı.

Bugün AKP faşizmi Barolara ağzını açamaz hale getirmek istiyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile 10 yönetim kurulu üyesi hakkında, “örgüt propagandası yapmak” ve “basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlarından 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle fezleke hazırladı.

Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Kuzey ve Doğu Suriye’de gelişmeleri yerinde takip ederken SİHA saldırısında öldürülmesi hakkında bir basın açıklaması yapan İstanbul Barosu, gazetecilerin çatışma bölgelerinde hedef alınmasının uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğunu vurgulamıştı.

Faşizmin saldırılari ile halkın arasındaki en güçlü barikat devrimcilerin kurduğu barikattır. Bu barikat güçlendirilmediğinde, gerektiği şekilde savunulmayıp fiziken zayıflatılmasına göz yumulduğunda sıra o barikatın sakındığı koruduğu kesimlere geliyor. Bu faşizmin tüm politikalarını hayata geçirmeden önce devrimcilere saldırısının sebebidir. Devrimcilere yapılan saldırının sebebi asıl olarak halka karşı yürüttüğü savaşın gereğidir…

Halkın avukatları, devrimci avukatlık da faşizmin avukatlık mesleğine saldırıları ile avukatlar arasındaki en güçlü barikattır. Bu barikat güçlendirilmeli, tüm avukatlar bu barikatı güçlendirecek taş, tuğla görevini yerine getirmelidir. Baroların bu saldırılardan başı dik çıkmasının başka yolu yoktur…

Sosyal ağlarda paylaşın