HHB: “EBRU’YU ÖLDÜRENLER, HAKLI TALEPLERİNİ KABUL ETMEYENLERDİR!”

Halkın Hukuk Bürosu, Ebru Timtik’in ölüm orucunda şehit düşmesiyle ilgili bir açıklama yaptı.

Ebru Timtik Halkın Hukuk Bürosu’nun emekçi, fedakar, vefakar, militan bir parçasıydı. Avukaktlık mesleğini, düzenin bir avukatlık bürosunda değil, Halkın Hukuk Bürosu’nda yerine getiriyordu.

Halkın Hukuk Bürosu, yaptığı açıklamada, Ebru Timtik’in katillerinin kimler olduğunu belirtti.

Aşağıda bu tarihsel açıklamanın tam metnini sunuyoruz.

Avukat Ebru Timtik Adil Yargılanma Hakkı İçin Şehit Düştü

EBRU’YU ÖLDÜRENLER ONU TAHLİYE ETMEYENLER VE HAKLI TALEPLERİNİ KABUL ETMEYENLERDİR!

Meslektaşımız, yoldaşımız Ebru Timtik, 27 Ağustos Perşembe günü şehit düştü. Göz göre göre, günler öncesinden “ölüyor sesini duyun, talepleri kabul edilsin, tahliye edilsin” dememize rağmen katlettiler Ebrumuzu. Ebru Timtik tam 238 gün direndi açlığa. Sarsılmaz bir iradeyle, adalet inancıyla adil yargılanma hakkı için direndi! Direndi ve adalet şehidi olarak dünya hukuk tarihine, halkların tarihine geçti.

Düşünebiliyor musunuz bir avukat; adalet için gözünü bile kırpmadan ömrünü verdi. Yaşama bağlıydı, hayat doluydu Ebru’muz. Ama şunu çok iyi biliyordu, asıl olan onurlu bir yaşamdı. Onurlu yaşayalım diye, bu ülkede insanlar bir daha hukuksuzluk ve adaletsizlik yaşamasın diye gözünü kırpmadan ömrünü verdi.

Ebru Timtik’i katleden siyasi iktidar ve onun bakanları; ölümüne seyirci kaldılar. Suçlular! Ve suçlarını bastırmak için bugün açıklamalar yapıyorlar. Siz bize cinayeti dayattınız, biz de size direnişi dayatıyoruz. Bugünden sonra yapacaklarınızla suç dosyanızın akıbetine siz karar vereceksiniz. “Neredeydiniz şimdiye kadar?”, demiyoruz! Nerede olduğunuzu gayet iyi biliyoruz, düşmansınız, Ebru size ricacı olsun istediniz, baş eğmedi, eğmeyiz, katilsiniz, yargılanacaksınız!

Bu ülkede bir avukat adalet için ölüyordu gün gün? Ne yaptınız? Hiç adını bile ağzınıza almıyordunuz. Ne oldu bir anda? Adalet Bakanı çıkmış, İstanbul barosuna asılan Ebru’nun resmine “kabul edilemez” diyor. Asıl kabul edilemez olan bu ülkede bir avukatın göz göre göre ölmesine yol açmanızdır. Yaptığınız cinayet, Ebru’yu katletmeniz kabul edilemez. Ne oldu şimdi? Avukat öldüren bakan olarak tarihe geçtiniz. Ve ne yapsanız unutturmayacağız! Ne Ebru’muzu ne de ona yaptıklarınızı.

İçişleri Bakanı ise yine aynı konuda açıklama yapıyor. İstanbul Barosu binasına asılan Ebru’nun resmi hakkında “şahsım” adına suç duyurusunda bulunacağım” diyor. 2017 yılında büromuza yapılan operasyonun başından itibaren dosyanın her aşamasına müdahale eden bir bakandır o. Ve en son Ebru Timtik’in tahliye olmasını bizzat engellemiştir. Suç duyurusunda bulunarak suçlarınızdan kaçamazsınız. Bu ülkede bir avukat sizin yüzünüzden öldü. Mahkemelere verdiğiniz talimatlar bilinmiyor mu sanıyorsunuz? Yargıtay’ı neden ziyaret eder bir İçişleri Bakanı? Bilmiyor muyuz sanıyorsunuz, Ebru ölsün diye elinizden gelen her şeyi yaptığınızı? Bunların hepsini biliyoruz ve siz de biliyorsunuz. Suçlusunuz. 238 gün boyunca adalet için direnen bir avukatı öldürdünüz. Taleplerinin kabul edilmesinin önüne geçerek, zorla hastanelere kapatarak, hastane önlerine zırhlı araçlarınızı, polislerinizi yığarak işlediniz bu suçu.

Siz, Ebru’nun ölümünden sonra ağzını açabilen Bakanlar: Siz, direnişimizin haklılığından duyduğunuz korkuyla bugüne kadar bir kere konuşamayan Bakanlar…

Siz, bu ülkede adaletin bakanı: Bir avukat adil yargılanma hakkı isterken ölüm orucunda hayatını kaybetti. Sizin adaletiniz budur işte. Ebru’nun yüzünden, adından, sesinden korkuyorsunuz. Çünkü yalanlara boğduğunuz adaletinizi gösteriyor halkımıza. Onun aydınlık, pırıl pırıl yüzü halka adil, aydınlık yarınlar vaat ediyor. Onun gülen gözleri baş eğmemenin onurunu taşıyor. Sizin boynunuzdaysa ancak bir ölünün ardından konuşabilmenin korkaklığı var. El birliği ile adil yargılanma hakkını gasp edenler, Ebru’yu katledenler şimdi de suçlarına kılıflar uydurup yeni katliamlar planlıyorlar. Adalet mücadelesinden bir milim geri durmayacak, suçlarınızı haykırmaya devam edeceğiz.

Ebru Timtik, o kadar korkutuyor ki sizleri Gazi mahallesinde yapılmak istenen yürüyüşe saldırdınız! Yasımızı bile tutmamıza izin vermediniz. Ebru’nun akrabalarına dahi gaz sıktınız! Bu kadar kopuksunuz bu halktan, değersizsiniz! Halktan insanları gözaltına aldınız. Gaz bombaları, plastik mermiler sıktınız insanlara. Ama ne yapsanız olmadı. Gazi halkı ve meslektaşları Ebru’yu bağrına bastı. Binlerle uğurlandı Ebru’muz. Annesi Fatma Timtik’in kızı olarak yanına gömüldü.

Haksızsınız! Ebru’yu katlettiniz.

Haksızsınız! Bir avukatı bir devrimci avukatı yolundan döndüremediniz. Size boyun eğmedi. Adil yargılanma hakkı için “minnet eylemem” dedi.

Haksızsınız! Kiralık köşe yazarlarınız ne yapsa karalayamaz Ebru’muzu! Baro önüne resmi asılan adalet şehidi bir avukatı karalamaktan başka elinizde bir şey yok. Kiralık, kalemi kanlı köşe yazarlarınıza yazı ısmarlamaktan başka çareniz yok!

Haksızsınız! İstanbul 37. ACM, Yargıtay, AYM, Başhekimlikler olarak hep birlikte bir cinayet işlediniz!

Haksızsınız! Ebru Timtik’in 30 kilo kalmış bedeni altında ezilecek kadar hem de. Ve o bedenin na’şından korkacak, onu kaçırmaya yeltenecek kadar haksızsınız!

Haksızsınız! Tarihe geçti Ebru ablamız. Ve unutmayın bu siyasal iktidar ve bakanları da tarihe geçti. Adalet isteyen bir avukatı öldürenler olarak.

Ve biz haklıyız. Biz Kazanacağız. Ebru Ablamızın vasiyetini yerine getireceğiz. Aytaç’ı yaşatacağız. Onun yaşaması için seferber olacağız. Meslektaşlarımıza çağrımız; Ebru’yu sevenlere çağrımız şudur ki; Ebru için yapılabilecek bir şeyler halen var, vasiyetini yerine getirin, Aytaç’ı yaşatın. Aytaç’ı yaşatalım!”

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.