Film Odası’nda Haftanın Filmi: PELE

Bu hafta, ünlü futbolcu Pele’nin hayatını anlatan bir filmin tanıtımını yapacağız.
Filmin adından da anlaşılacağı gibi, biyografik bir film bu.

Filmin adı: Pele Bir Efsanenin Doğuşu
Yapım: 2016, ABD
Yönetmen: Jeff Zimbalist, Michael Zimbalist
Oyuncular: Diego Boneta, Rodrigo Santoro, Seu Jorge, Vincent D’Onofrio

Pele tüm futbol tarihinin en çok tanınan isimlerinden biridir.
Brezilya’da yoksul mahallelerden birinde büyümüştür.
Küçüklüğünden itibaren yaşamını futbol aşkı yönlendirmiştir. Futbol aşkıyla dolu bu yolculuk, onu dünyanın en ünlü futbolcularından biri haline getirmiştir.

Ancak bu filmde, ünlü bir futbolcunun parlak başarılarla dolu şaşaalı yaşamının hikayesini bulacağını bekleyenler, daha ilk sahneden itibaren yanıldıklarını görecekler.
Film aslında, felsefi, ideolojik bir tartışmanın filmi de sayılabilir.
Film boyunca, yani Pele’nin Pele olma süreci boyunca,
filmde şu soru tartışılıyor:


“Batı gibi” mi olacağız, kendimiz gibi mi?
Batı’ya özenerek, onu taklit ederek mi şekilleneceğiz, kendi tarihimizden, kültürümüzden beslenerek mi yoğrulacağız?

Brezilya milli takımının belli dönemlerdeki başarısızlığı karşısında, bir görüş, “yerel ve ilkel bir tarzda oynadıkları için” başarısız olduklarını ileri sürer.


Çözüm de, Avrupa takımları gibi olmaktır.
Onlar gibi antreman yapmak, onların takım sistemiyle oynamaktır.
Pele, sokak arasındaki maçlardan birinde ünlü Sao Paola takımının menejerlerinden biri tarafından keşfedilir.
Fakat Sao Paola’da kendini böyle bir tartışmanın, böyle bir ikilemin içinde bulur.
Antröneri tarafından kendisine dayatılan “batı” futbol tarzı içinde bir türlü kendini bulamaz ve başarılı olamaz.
Bunun üzerine futbolu bırakıp okumaya karar verir ve valizini hazırlayıp eve dönmek için yola çıkar.
Ancak istasyonda, onu keşfeden menejer yeniden onun yanına gelir ve kalıp savaşması gerektiğini söyler. Pele döner.

17 yaşında Dünya Kupası kadrosuna seçilir.
Dünya Kupası sırasında da bu tartışma sürer: Nasıl bir futbol oynayacaklar?
Bu tartışmanın galibi, kendi yerel geleneklerine göre oynamak olur.
Pele o zaman kendini bulur.
Ve o zaman Pele olur.
Dünya kupasında bir maçta üç gol atar; dünya kupalarının en genç yıldızıdır artık o.
Bu yerel futbol tarzı, bir gelenekten kaynağını almaktadır.
Bu geleneğin adı JİNGA’dır.
Jinga tarzı oynadıklarında, işte ancak o zaman “kendileri” olacaklardır.
Öyle olur.
Bugün Pele’de somutlanan, Brezilya futbolu denilen tarz, kaynağını oradan alır.

Pele filminde Pele’nin öyküsüyle birlikte işte bu tartışmayı izliyoruz.
iyi seyirler.

Sosyal ağlarda paylaşın